Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2019 NUMARASI : 2016/84 ESAS, 2019/286 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat - Tapu İptali ve Tescil (Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Nedenli ) KARAR : Marmaris 2....

e intikalinin vekalet yoluyla gerçekleşmesinin davacı tarafından istendiğini, vekaletin temsil yetkisi dahilinde kullanıldığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle işlemin yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dayanılan hukuki sebebe ilişkin ileri sürülen hususlar kanıtlandığına göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.429.23.-TL.. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 02.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı iddia yönünden bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması hatalıdır. Bilindiği üzere Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...e ait 3 parsel sayılı taşınmazdaki payın, adlarına intikali ve uygun bir alıcı bulunduğu takdirde satılması amacıyla davalılardan kardeşleri olan ...’ye vekalet verdiklerini, ancak davalı ...’nin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı eşi olan diğer davalı ...’ye devrettiğini, kendilerine satış bedeli de ödenmediğini ileri sürerek, davalı ... adına olan kaydın iptali ile, muris ... adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu payın davalı ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle diğer davalıya devredildiği, adı geçeninde vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilebilecek durumda olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Davacılar, maliki oldukları dava konusu 183 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu olmayan 74, 109 ve 105 parsel sayılı taşınmazların trampa edilmesi konusunda taşınmaz malikleri ile anlaştıklarını, bu hususta davalı ...’ın da görüşmelere aracılık ettiğini ve taşınmazların trampa edilmesi amacıyla diğer parsel malikleri ile birlikte davalı ...’a vekaletname verdiklerini, ancak davalı ...’ın kendilerinin yaşlı olmasını fırsat bilerek hile ile taşınmazın satış yetkisini içeren vekaletname aldığını ve vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı iş birliği içerisinde olduğu diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiğini, taşınmazların muvazaalı olarak ve vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu iradeleri dışında satıldığını, herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa tespit edilecek bedelin davalılardan tahsilini istemişlerdir....

          İhtisas Kurulunun raporuyla saptandığı, ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı, kayıt malikinin de iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının 6100 sayılı HMK'nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi uyarınca davacı tarafından usulünce ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tanık deliline dayanmasına rağmen tanık isimlerini bildirmediği gibi, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile davacının dava konusu taşınmazdaki payının vekil olan davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlik edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığı açıktır....

            Ne var ki, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının 6100 sayılı HMK'nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi uyarınca davacı tarafından usulünce ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tanık deliline dayanmasına rağmen tanık isimlerini bildirmediği gibi, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile davacının dava konusu taşınmazdaki payının vekil olan davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlik edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan kardeşi...'...

                Davacı, öncelikle mirasbırakan babası tarafından vekil kılınan davalı ...’in diğer davalı ... ile birlikte hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandığını, bu nedenle temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan madde uyarınca, kayıt maliki üçüncü kişiye karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden pay oranında açılan tapu iptali ve tescil isteminin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Tapu iptal ve tescil isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden reddine karar verilmesi doğrudur. Diğer yandan, davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yanında muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığı dava dilekçesi içeriğinden açık bir biçimde anlaşılmaktadır. Ne var ki, muris muvazaası hukuki sebebi üzerinde durulmadığı saptanmıştır....

                  e satış yoluyla temlik edildiğini, satışlardan haberinin bulunmadığını ileri sürerek, hata, hile, muvazaa ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine tutunmak suretiyle 8/64 paya ilişkin tapu kaydının iptal edilerek adına tescile, olmadığı taktirde bedele karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ...'in vekalet görevini kötüye kullandığı, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 132 ada 85 parseldeki 8/64 payın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar, dahili davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle ...'in, kardeşi olan davacı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu