Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Talep; haksız azil hukuksal nedenle dayalı olarak vekalet ücreti alacağını teminen ihtiyati haciz istemine ilişkindir. . İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

Davacılar dava dilekçesinin hem başlık bölümünde, hemde sonuç bölümünde haksız azil nedeniyle talep edebileceği ücreti vekalet alacağının miktarının tespitini istemişlerdir. Öyle olunca davacıların ücreti vekalet alacaklarının tahsili talebiyle dava açabilecekleri halde, ücreti vekalet alacaklarının miktarının tespiti davasını açmakta hukuki yararları yoktur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece,aksi düşüncelerle talep aşılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....

      Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Güncel içtihatlarımız gereği de haksız azil halinde karşı yan ücretine hükmedilmesi için tahsil edilebilirlik koşulları aranmaz. Yine aynı kanunun 164/son fıkrasında ise dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı hükmü öngörülmüştür. Somut olaya bakıldığında; ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/180 Esas sayılı dosyası ile ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5120-6270-7839-9582-11415-13887 esas sayılı dosyalarını davacı avukatın başka bir avukat vekil tayin edilene kadar takip ettiği anlaşılmaktadır....

        Birbirini doğrulayan 11.3.2008 ve 25.5.2009 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı Banka tarafından davalı avukatın sözleşmesinin 14.12.2005 tarihli ihtarla feshedilmesi ve daha sonra da yapılan 9.2.2006 tarihli azil işleminin haksız olduğu, davalının haksız azil nedeniyle vekalet ücreti talep etmekte haklı olduğu 2010/2663-14772 Anlaşılmakta olup, mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Bu durumda ödenmesi gerekli olan vekalet ücretlerinin tespitinde ise, öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin, Avukatlık Kanununun ilgili hükümleriyle birlikte incelenip değerlendirilmesi gereklidir. Davalının, 22.5.1998 tarihinden itibaren vekilliğini üstlendiği davacı Banka ile son olarak 3.3.2004 tarihi itibariyle yenilenen avukatlık sözleşmesinin bulunduğu uyuşmazlık konusu olmayıp, bu sözleşmenin “Avukata Verilecek Ücret” başlıklı 2/1. maddesinde, “Avukata üstlendiği işlerle ilgili olarak yalnızca nispi avukatlık ücreti ödenecektir....

          Mahkemece, davacının tazminat davasına ilişkin talep ettiği vekalet ücreti yönünden azlin haklı olması nedeniyle bu davaya ilişkin talebinin reddine, ceza dosyasına ilişkin olarak talep ettiği vekalet ücreti talebinin ise daha önce yapılan ödemeler nazara alınarak bakiye alacağı olmadığından reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi’nce, ilk derece mahkemesi kararında hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile haksız olarak azledildiğini ileri sürerek vekalet ücretinin tahsili amacı eldeki davayı açmıştır. Davalı, ......

            Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; davalı tarafça avukatlık mesleğini icra eden davacı taraf ve beraberinde çalışan avukatların Bafra 3. Noterliği 28.02.2018 tarih ve 1782 yevmiye nolu vekaletname verilmiş olduğu; taraflar arasında akdedilen vekalet sözleşmesi gereğince maktu 100.000 TL ve %25 ilave dava değeri olarak belirlenmiş olduğu; yine Bafra 3....

            KARAR Davacı, davalının avukatı olarak iki davasını takip ettiğini, ancak haksız olarak azledildiğini ve vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek 10896 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının davalının vekili sıfatıyla iki davayı takip ettiği, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı, davacının 29.1.2007 tarihinde vekaletten azledildiği anlaşılmakta olup, davacı davalı müvekkilin ödemesi gereken vekalet ücreti alacağının tahsili için bu davayı açmıştır. Mahkemece yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından haksız azil nedeniyle 29.1.2007 azil tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir....

              Bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. 3....

                Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup azil, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet edeceğinden, azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilmesi mümkün değildir. Avukatlık Kanununun 166. maddesinde tanımlanan hapis hakkı, sadece vekalet ücreti alacakları ve yapılan giderler oranında kullanılabilir....

                UYAP Entegrasyonu