Davacı/alacaklı, cari hesap ilişkisine faturalara ve sevk irsaliyelerine dayanarak sözlü satış akdinin varlığı iddiasıyla, Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2017/9122 sayılı dosyasında 08.05.2017 tarihinde davalı aleyhine ilamsız takibe girişmiş ve 19.782,18 TL asıl alacak ve 781,40 TL %9 yasal faizi olmak üzere 20.563,58 TL toplam alacağın tahsili talebinde bulunmuştur. Borçlu asil, 12.05.2017 tarihinde itiraz dilekçesiyle: “alacağın tamamına, ferilerine ve takibe itirazlarımızdır” açıklaması ile “alacaklı görünen tarafa böyle bir borcumuz yoktur. Bu nedenle alacağın tamamına, ferilerine ve takibe itiraz ediyoruz.” ifadelerine yer vererek takibin durdurulmasını istemiştir. Borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durmasına karar verilmiş; yasal sürede eldeki itirazın iptali istemli dava açılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/581 Esas 2014/480 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırma bedellerinin tespiti ve idare adına tescili istemli davaların açıldığı ve mahkemece kabul kararı verildiği, mahkeme kararlarının temyizi üzerine Dairemizin 2015/1729 Esas-2015/16321 Karar ve 2015/1730 Esas-2015/16322 Karar sayılı ilamları ile mahkeme kararlarının bozulduğu ve dosyaların halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, kamulaştırmasız el koyulduğu iddia edilen taşınmazlar hakkında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli davalar açıldığına ve derdest olduklarına göre, dosyaların birleştirilerek tarafların tüm delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Bu düzenlemeye göre; belgelerin ve defter kayıtlarının vergi kanunlarında ve bu kanunların vermiş olduğu yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan idari düzenlemelerde öngörülen biçimsel kurallara uygun bulunması ve belgelerin temsil ettiği vergiyi doğuran olayla ilgili diğer biçimsel işlemlerin noksansız yerine getirilmiş olması, örneğin, mükellefiyet tesisi, belge bastırma izni alınması, sevk irsaliyesi düzenlenmesi, çek verilmesi,borsa tescili gibi işlemlerin yapılması, düzenlenen belgelerin ve bu bilgilere dayanılarak gerçekleştirilen defter kayıtlarının vergilendirmeye esas alınması için yeterli değildir. Ayrıca; söz konusu biçimsel işlemlerin, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti ile uyumlu olması da gereklidir....
Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekenin korunması amacıyla tedbir niteliğinde teslimi istemine ilişkindir. T1 yazısı ile, müteveffaya ait terekenin mirasçılara teslimi istenmiştir. Mahkemece talebin kabulü ile müteveffanın terekesinde bulunan 2.384 TL nin mirasçı Nurcihan' a teslimine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 341/1 maddesi gereği ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesiyle ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan işlem terekenin tespiti, muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin etmek için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK 589)....
Mahkemece bozma kararına uyularak, yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının taşınmazını bir miktar nakit ve bir villanın anahtar teslimi karşılığında davalıya sattığı, taşınmazın tapusunun 17.09.1993 tarihinde davalıya devredildiği, 30.10.1993 tarihli genel kurulda okunan faaliyet raporunda "yönetim kurulu karar defterinde yer alan koşul gereği bir hissenin anahtar teslimi arsa sahibine verileceği" açıkça yer aldığı, davacının diğer üyelerle eşit konumda sayılması gerektiği, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının usulsüz olduğu, davalı tarafın proje, belge, fatura ve diğer kayıtları sunmadığı ve bu belgelerin belediye, tapu gibi kurumlara da verilmediği, davalı kooperatifin ayrı kalemlere harcama dökümü yapmadığı, defter ve belgelerle tespit edilen 1.453,19 TL ana para ve 1.317,88 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.771,07 TL borcun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının genel giderler toplam 2.771,07 TL borçlu olduğunun...
Mahkemece bozma kararına uyularak, yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının taşınmazını bir miktar nakit ve bir villanın anahtar teslimi karşılığında davalıya sattığı, taşınmazın tapusunun 17.09.1993 tarihinde davalıya devredildiği, 30.10.1993 tarihli genel kurulda okunan faaliyet raporunda "yönetim kurulu karar defterinde yer alan koşul gereği bir hissenin anahtar teslimi arsa sahibine verileceği" açıkça yer aldığı, davacının diğer üyelerle eşit konumda sayılması gerektiği, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının usulsüz olduğu, davalı tarafın proje, belge, fatura ve diğer kayıtları sunmadığı ve bu belgelerin belediye, tapu gibi kurumlara da verilmediği, davalı kooperatifin ayrı kalemlere harcama dökümü yapmadığı, defter ve belgelerle tespit edilen 1.453,19 TL ana para ve 1.317,88 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.771,07 TL borcun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının genel giderler toplam 2.771,07 TL borçlu olduğunun...
Somut olayda, davacının 26/06/2014 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında ...... ...sı olarak tescil kaydının bulunduğu, teslim ettiği ürün bedellerinden 1994/11. ayda ve bunu takip eden 1995,1996 yıllarında ve 2013/6. ayda ... kesintisi yapıldığı anlaşılmasına rağmen, bu tarihler haricinde ... kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan , yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının 1996 yılından sonra ürün teslimi veya ... kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra ... kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/12/1994-31/12/1996 ve 01/07/2013-26/06/2014 tarihleri arasında ...... ...sı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının ...... ...sı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 01.09.2001 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak dava açıldığı ve ekli ceza davasına ait dosya kapsamından davacının anılan tarihte iş yerinde çalışırken kaza geçirdiği belli bulunduğu halde, 09.07.1998 tarihli iş kazasına ait bilgi ve belgelerin dosya içerisinde bulunduğu anlaşılmakla: İncelenmesine ihtiyaç duyulan, dava konusu 01.09.2001 tarihli iş kazası nedeniyle, davacının sürekli iş göremezlik oranına ilişkin gelir bağlama kararı ve ekleriyle Kurum müfettiş raporunun ve varsa Bölge Çalışma Müdürlüğü müfettiş raporunun eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.06.2014 gün ve 2012/209 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Davaya konu 7702, 8687, 8689, 9275 ve 9277 parsel sayılı taşınmazların ifraz öncesi kayıtlarının (geldileri, tedavül kayıtları, resmi senet v.s.) okunaklı örneklerinin tapu müdürlüğünden getirtilip evraka eklenmesi, istenilen kayıt ve belgelerin eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....