Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile (iadeye), denkleştirmeye (TMK.md.669) ve tenkise tabi (TMK.md.514,565 ) olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık geçim giderleri, terekenin yazımı, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR : Asıl davada tapu iptali tescil davasının reddi yönündeki karar Yargıtay ilâmında bozma konusu edilmediğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ...'nun tenkis davasının reddine, davacı ... mirasçılarının tenkis davasının kabulüne, birleştirilen davalar açısından verilen kararların Yargıtay ilâmında bozma konusu edilmediğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına TEMYİZ EDENLER : Asıl dosya davacılar vekili, asıl dosyada davalılar- bir kısım birleştirilen dosyada davacı ... vekili Taraflar arasında görülen asıl dosyada ehliyetsizlik ile muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis, birleştirilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/206 Esas sayılı davasında ve birleştirilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/335 Esas sayılı davasında vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis, birleştirilen .......

      Diğer yandan davalı Şevkiye tarafından süresinde tenkis def’in de bulunulmuştur. Miras bırakanın vasiyetname ile yaptığı tasarruf, ölüme bağlı bir tasarruf olup mutlak tenkise tabidir. Bilindiği üzere mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde mirasbırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK'nın 512/3. maddesinde "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesine yer verilmiştir....

          İhtisas Kurulu'nun 07.12.2020 tarihli raporuna göre muris T4'in vasiyetnamenin düzenlendiği tarih olan 24.05.2006 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirtilmesi ve ayrıca TMK'nın 557. maddesindeki iptal şartlarının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine dair karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 557. maddesine göre ölüme bağlı bir tasarrufun iptali şartları "1- Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" şeklinde belirtilmiştir. Davacı tarafça muris T4'in vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte tasarruf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali istenmiş ise de; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4....

          Birleştirilen davada davalı ..., vasiyetnamenin tenfiz edilmeden saklı pay ihlalinden söz edilemeyeceğini belirterek tenkis istekli birleştirilen davanın reddini savunmuştur. Asıl davada davalı ... davaya cevap vermemiş, herhangi bir savunma getirmemiştir. İlk derece mahkemesince, asıl davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizine, buna göre vasiyetnameye konu iki parça taşınmazın mirasbırakan adına olan tapu kayıtlarının iptali ile asıl davada davacı ... adına tesciline, mirasbırakanın saklı payı ihlal kastıyla hareket etmediği gerekçesiyle tenkis istekli birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; anılan kararın davalı/birleştirilen davada davacı ... tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            Ölüme bağlı tasarruf; vasiyet ve miras mukavelesi gibi, gerçek kişilerin hukuki etki ve hükümlerini ölümlerinden sonra doğuran hukuki işlemleridir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise sözleşmecilerden birinin ötekine, ölünceye değin bakma ve kendisini görüp gözetme koşuluyla bir malvarlığını veya bir takım mallarını intikal ettirmesi borcunu doğuran sözleşmedir. Yani, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlar arası ve çift taraflı borç yükleyen bir sözleşme olup, etkisini ölüme bağlı tasarruf gibi ölümden sonra değil imzalanmasıyla birlikte gösterir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruf değildir. 2. Dava konusu edilen ölünceye kadar bakım sözleşmesinin Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1100 Esas ve 2021/136 Karar sayılı dosyasında ölünceye kadar bakım sözleşmesi hakkında uygulama yeri bulunmadığı hâlde vasiyetnamenin açılıp okunmasına karar verilmesi, dava konusu sözleşmeye vasiyetname niteliği vermeyecektir. 3....

              Davalı ..., mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK'nun 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında (diğer davalılar vasiyetnamenin iptaline dair kararı temyiz etmediğinden) yalnızca ... yönünden geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün yalnızca ... yönünden hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Dava dilekçesinde, vasiyet yapıldığı tarihte murisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı nedeniyle de iptal istendiğine göre, murisin sağlığına ilişkin tüm belge ve kayıtlar toplandıktan sonra Adli Tıp Kurumundan tasarruf ehliyeti konusunda rapor alınması gerekirken, mahkemece eksik incelemeyle davanın reddedilmesi bozma nedenidir.Öte yandan, dava dilekçesindeki açıklamalardan mirastan mahrum bırakıldığı ileri sürülerek saklı payın yok edildiği iddiası amaçlandığına göre davada tenkis istemi de bulunmaktadır. Adli Tıp Kurumu raporu sonucuna göre ve tenkis istemi de değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çervesinde bir karar verilmesi gerekirken, tenkis istemi gözetilmeden karar verilmesi ayrıca bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu