Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ile terdiden tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin babası muris ... tarafından düzenlenen vasiyetnamenin murisin fiil ehliyeti bulunmadığı ve iradesinin fesada uğratıldığı gerekçeleriyle iptali ile terdiden tenkis talebinde bulunmuştur. II. CEVAP Davalı vekili duruşmada; davanın reddini savunmuştur. III....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl davada talep edilen bağış aktinin iptali ile birleşen davada talep edilen vasiyetnamenin iptaline yönelik taleplerin reddine; yine birleşen davada talep edilen tenkis davasının ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece tenkis davası kabul edildiği halde davacılar yararına nispi olarak hükmedildiği belirtilmesine karşın 1200,00 TL. maktu vekalet ücretine hükmolunmuştur. Tenkis davalarında da hakim, tespit ettiği saklı paya el atma tutarında kazanılan ve kaybedilen oranlara göre yargılama giderlerine ve yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretine de hükmedecektir. Avukatlık ücreti de karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık ücret tarifesine göre nisbi olarak takdir edilecektir....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan...’un maliki olduğu 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 10 nolu bağımsız bölümü ... 3.Noterliğinin 07.05.2007 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile davalı ...’e vasiyet ettiği, mirasbırakanın 25.02.2009 tarihinde ölümüyle, geriye mirasçı olarak davacı ...’in kaldığı, ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/520Esas, 2009/1219Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin 06.10.2009 tarihinde açılıp okunduğu, davacı ... tarafından vasiyetnamenin iptali için açılan davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.12.2011 tarih 2009/209 Esas, 2011/399 Karar sayılı ilamı ile, ... Kurumu raporu ile mirasbırakan ...’un vasiyetnamenin tanzimi tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirlendiği gerekçesiyle reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nce onanarak 31.10.2012 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın ise 09.10.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Dava, TMK'nun 557. maddesine dayalı ehliyetsizik sebebiyle vasiyetnamenin iptali, aksi halde tenkis isteğine ilişkindir. Yargılama sonucu vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/01/2016 tarih, 2016/102 Esas 2016/86 Karar sayılı veraset ilamına göre muris T6'nun 01/01/2016 tarihinde vefatı ile terekesi 2 pay kabul edilerek 1'er payının T2 ve T2'na aidiyetine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, TMK.nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir....
K A R A R Dava, öncelikle vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis talebine ilişkin olup mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiş hüküm, davacı vekilince vasiyetnamenin iptaline yönelik temyiz edilmiştir. Öncelikle vasiyetname iptali koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesinin gerektiği anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, mahkemece davacının tenkis talebi TMK 560 vd maddelerine göre incelenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; net tereke miktarı tespit edilemediği gerekçesiyle, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, davacının terditli olarak talep ettiği tenkis talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Saklı payları zedeleyen vasiyetnameler, kayıtsız koşulsuz tenkise tabidir (TMK md. 519)....
'ın vasiyetnamenin yapıldığı tarihte tasarruf ehliyetinin bulunduğu, hastaneden alınan sağlık kurulu raporundan anlaşılmış ise de, iptali istenen vasiyetnamenin murise manevi ikrar altında yapıldığı sabit olduğundan, davacıların vasiyetnamenin iptali isteminin yerinde görülmemesi sebebi ile somut olayda davacıların tenkis alacağının, davalı yanca tercih hakkını nakden ödeme yönünde kullandıkları, bilirkişilerce dava konusu taşınmazların değeri belirlenerek buna göre davacıların tenkis alacakları tespit edilmiş olduğu" gerekçesiyle, davacıların vasiyetnamenin iptali isteminin yerinde görülmemesi sebebi ile, davacıların tenkis davalarının kabulleri ile; davacı oğul Faruk için 2.563,05 TL, davacı torunlar Ş. V. ve F. A. O. için toplam 8.983,48 TL (4.491,74'er TL) , davacı torunlar için A. B. ve S.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali olmadığında tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafın mahkemenin 2016/566 Esas sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali, aksi halde tenkis talebinde bulunduğunu, mahkemenin birleşen dosyalar yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tenkis davaları bulunduğundan tefrik kararı verilerek vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının 2019/243 Esas sayısı ile yeni esasa kaydedilip yargılamaya devam olunduğunu, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, bu halde davacı tarafın tüm taleplerinin reddedildiğini, ancak gerekçede tenkis ile ilgili karar verilmediğinin anlaşıldığını, kısa kararla gerekçeli kararın çeliştiğini, vasiyetnamenin geçerli olup murisin vasiyetname ile oğlu Adem' i mirastan ıskat ederken eşi ve çocuklarını mirasçı nasp ederek Adem'in çocuklarını da mirastan mahrum bıraktığını, mahkemece tefrik kararı verilirken vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının tefrik edilerek aynı mahkemenin 2019/243 Esas sırasına kaydedildiğini, tenkis talebinin de reddine karar verilmesi...
Somut olayda, davacı başlangıçta açtığı vasiyetnamenin iptali davasını tamamen değiştirerek (ıslah ederek) tenkise çevirmediği, önceki taleplerini muhafaza ederek bu taleplerine ilaveten şayet bu talepleri yerinde görülmezse terditli olarak tenkis talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davada kamilen (tam) ıslah yoluna gidilmemiş, bu anlamda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu gibi harcı yatırılarak açılmış ayrı bir tenkis davası da bulunmamaktadır. Bu durumda yöntemine uygun yapılmış kamilen ıslahtan da söz edilemez. O halde ilk derece mahkemesince tenkis isteğinin değerlendirilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Vasiyetnamenin iptali davasında ise murisin hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de Adli Tıp Kurumunun 29.07.2020 tarihli 3994 karar sayılı kararına göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca noterde bulunan vasiyetname suretinde vasiyetname tanıklarının da imzasının bulunduğu görülmüştür....