Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen dava davacıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin iptali taleplerini davalı Murat Bain’in kabul ettiğini, bu sebeple yerel mahkemenin hükmünde Murat Bain yönünden vasiyetnamenin iptaline karar verdiğini,diğer davalılar yönünden ise dosyaya sunulan İstanbul ATK 4....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2021 NUMARASI : 2016/383 ESAS 2021/161 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali KARAR : Burdur 2....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1486 Esas, 2013/1801 karar sayılı dosyasında vasiyetnamenin açılması için dava açtıklarını, müvekkilinin Samsun 3. Noterliğinin 15/04/2010 tarih 8589 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnameyi kabul etmediğini, davalı mirasçıların Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/623 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin tenfizi ve gayrimenkulliren tapuya tesciline ilişkin dava açtıklarını, haksız şekilde açılan bu davaların durdurulması için murisin erken bunama teşhisi altındayken hazırlanan vasiyetnamenin iptal edilmesi gerektiğini belirterek vasiyetnamenin iptali ile murisin ölüme bağlı tasarrufun iptali bunun mümkün olmadığı taktirde nakden giderilmesi istemi ve nakden ödetmeye hükmedilmesi halinde 15.000,00 TL yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

in eşi Şadiye'ye sonradan satış yaptığının da net olmadığından vasiyet olunan dairenin mirasçı adına tespitine de karar verilemeyeceği, muris ile davalının vasiyetname düzenlendikten sonra 26.01.2006 tarihinde evlendikleri, bu şekilde davacı ...’e bırakılan dışındaki gayrimenkullerin vasiyetname tarihinde mirasçıları olan çocukları adına tescili talebinin esas alınamayacağı, davalının da evlilik akdi nedeniyle murisin mirasçısı olduğu, vasiyetnamenin infaz imkanı bulunmadığı gibi binanın kaçak olması nedeniyle infaz imkanının doğmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin tenfizi ve kısmen iptali talebinin objektif imkansızlık nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Vasiyetnamenin iptali ve kısmen düzeltilmesine yönelik talebin reddine karar verilmesine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün asıl dava...

    Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda;muris ...'a ait 09.08.2005 tarihli vasiyetnameye ilişkin olarak .... 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/152 Esas 2006/626 Karar sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de ;gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmemiş ve karar kesinleştirilmemiş olup dosya bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir....

      Mahkemece, davalıların taşınmazları emlakçı vasıtasıyla aldığını, dava dışı ...’ün mal kaçırmak maksadıyla hareket ettiğini bilebilecek durumda olmadıkları, davalıların iyiniyetli oldukları gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda, "sağlık kurulu raporlarında murisin satış tarihinden öncesine dayalı akıl sağlığının bozuk olduğunun tespit edildiği, dava dışı ...’ye yapılan temlikin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğu, tapuya güven ilkesi ışığında davalıların iyiniyetli olup olmadıklarının araştırılması ve delillerin toplanarak karar verilmesi" gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir....

        'ın 14.02.2005 tarihinde intihar ederek yaşamına son verdiğini, ölmeden 02.02.2005 tarihinde düzenlettirdiği resmi vasiyetname ile sahibi olduğu malvarlığının büyük bölümünü davalı kuruma vasiyet ettiğini, bu işlem nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini, murisin vasiyetnameyi yaparken kendinde olmadığını, gerçek iradesi ile hareket etmediğini, ehliyetsizlik ve şekil noksanlığı nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu belirterek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa saklı paylarını aşan vasiyetnamenin tenkisi ile, tenkis bedelinin ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; vasiyetnamenin geçerli olduğunu, saklı pay ihlalinin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda vasiyetnamenin iptali istemine yönelik davanın reddine; tenkis davası yönünden ise; davacılar ... ile ...'...

          a satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın ayrıca 09/06/2009 tarihli vasiyetnamesi ile satışa konu bağımsız bölümü ve malvarlığının geriye kalan kısmını oluşturan 3 adet bağımsız bölümü davalılara bıraktığını, 2009 yılında 79 yaşında olan mirasbırakanın tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca diğer fiziksel rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gören mirasbırakanın zafiyet içerisinde olduğunu, her iki tasarrufunda yanılma, aldatma ve korkutma sonucu yapıldığını, mirasbırakanın aldığı emekli maaşları ve taşınmazlarından elde ettiği kira geliri ile davalının bir işi ve geliri bulunmadığı gözetildiğinde satış işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek; muris muvazaası nedeniyle 12 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile miras hissesi oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini, ayrıca 09/06/2009 tarihli vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptalini, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; davacının babası ...'...

            Asıl davada, 07.10.1993 tarihli vasiyetnamenin iptali, birleşen davada ise vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Vasiyetnamenin iptali ile ilgili sebeplerin TMK'nun 557.maddesinde sayılı olarak düzenlenmiştir. Dava konusu 07.10.1993 tarihli vasiyetname yönünden ... Kurumu raporlarına göre iptalini gerektiren bir husus bulunmadığından ispatlanamayan asıl davanın reddine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün asıl dava yönünden ONANMASINA; Birleşen davada ise, vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talep edilmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl ve birleşen vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar asıl ve birleşen davalarda; müşterek murisleri ... tarafından noterde düzenlenen 15/05/2000 tarih ve 29/09/2000 tarihli vasiyetnamelerinin şekil ve ehliyetsizlik sebepleriyle geçersiz olduğunu, tasarruf ehliyeti bulunmayan murisin aldatma ve zorlama sonucu bu vasiyetnameleri yaptığını belirterek, vasiyetnamelerin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu