"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.09.2013 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali talebi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.02.2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; miras bırakan ...'nin, ... 2....
Mahkemece, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacının payı oranında davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 29.12.2005 tarihinde noterde düzenlenen vasiyetname ile mirasbırakan, davacı Yılmaz'ın azmettirmesi sonucu torunu Halil tarafından oğlu R......... A..............ın bıçaklanarak öldürüldüğünü belirterek davacıyı mirastan ıskat ettiği, davacının vasiyetnamenin iptali için açtığı dava sonucunda Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/55 esas 2011/402 sayılı kararı ile davanın reddedildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Nevar ki; davacının, dosya içinde bulunan Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1077 Esas -2012/271 Karar sayılı mirasçılık belgesinde murisin mirasçısı olarak gösterilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptali Ve Tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının görülmekte olan davayı açmakta davacılık sıfatının kalmadığı (muris tarafından mirastan ıskat edilmesi nedeniyle) anlaşıldığından açılan davanın usulden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** ilk derece mahkemesi kararı davacı vekili tarafından istinafa taşınmış ise de, mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre verilene kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
.-... aralarındaki vasiyetnamenin iptali davasına dair ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2011 günlü ve 2010/96 E-2011/217 K. Sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 19.01.2012 günlü ve 2011/18239 E-2012/1244 K. sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; ilk evliliğinden olma kızları olan davalıların, ikinci evliliğinden olan dava dışı kızı ... ’i mirastan mahrum etmek amacıyla annesi olan mirasbırakan ... 'ya manevi baskı uyguladıklarını, bu nedenle mirasbırakanın ... 1....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; davalıya yapılan temlikin muvazaalı olup olmadığı mahkemece irdelenmemiş ise de, davacılar tarafından 08/12/1994 ve 12/09/1994 tarihlerinde noterde düzenlenen feragatnamelerin, TMK 528. madde kapsamında mirastan feragat sözleşmesi niteliğinde olmayıp, miras payının devrine ilişkin ivazlı sözleşme olduğu ve davacıların miras paylarının karşılığı bedelleri aldığı saptanarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olduğuna göre; tarafların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.05.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan ve 0.90.-TL bakiye onama harcının da diğer temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noteliği nezdinde 24955 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup muris ..., 13/01/2013 tarihinde vefat etmiştir.Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı Türk Medeni Kanunu'nun 528 ve devamındaki maddelerinde düzenlemiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşididir. TMK'nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK'nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir....
Mahkemece her ne kadar vasiyetnamede dayanılan ıskat sebebinin gerçekleşmemiş olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de, yukarıdan değinilen yasa hükmüne göre Sulh Hukuk Hakimliğince yapılması gereken iş ,bu aşamada vasiyetnamede mirastan ıskat sebeplerinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususu irdelenmeksizin ,vasiyetnamenin düzenlenmesine karar vermek olmalıdır. Buna göre,yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı hak düşürücü süreler içerisinde açmadığını, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu iptali istenen mirastan feragat sözleşmesinin 30/03/2007 tarihinde taraflar arasında imza altına alındığını ve sadece taraflarca bilinen bir sözleşme olduğunu, murisin ölümüyle vasiyetnamenin açıldığını, iptali istenen feragat sözleşmesinin müvekkilleri tarafından öğrenildiğini, taraflar arasında tanzim edilen ve davaya konu Şalpazarı Noterliğinin 30/03/2007 tarihli mirastan feragat sözleşmesi ve Şalpazarı Noterliğinin 03/08/2007 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesinin Vakfıkebir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/439 Esas sayılı dosyasıyla açılıp mirasçılara okunduğunu, davacı T1 ise söz konusu karar ve vasiyetnamenin 28/07/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafın en kötü ihtimalde dahi dava konusu mirastan feragat sözleşmesinin 28/07/2018 tarihi itibariyle öğrendiğini, 1 yıllık dava açma süresinin geçtiğini...
Noterliğinde düzenlenen 11/06/2014 tarihli 11890 yevmiye numarası ile düzenlenen vasiyetnamenin okunması için dava açıldığı, aynı hususta açılan diğer davanın, bu dava dosyasıyla birleştirildiği ve vasiyetnamenin mirasçılar ve lehine vasiyet yapılan T1ne usulüne uygun tebliğ edilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş ; vasiyetnamenin, açılıp okunduğunun tutanağa yazılması ve vasiyetnamenin lehine vasiyet yapılan T1ne ve mirasçılarına Tebligat Kanunu uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....