MAHKEME KARARI Mahkemenin 21.01.2016 tarihli ve 2008/30 Esas, 2016/51 Karar sayılı kararıyla; vasiyetname tarihinde murisin fiil ehliyetine haiz olduğu, eşinin vefat ettiği ve murisin hastalandığı, hastalandıktan sonra davacıların murise bakıp ilgilenmedikleri, davalıların ilgilendiği, murisin bu nedenle davacıları mirasçılıktan çıkardığı, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin tenkis davası da açamayacağı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkin davacıların davasının reddine, birleşen davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar-birleşen davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 3....
Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/444 Esas sayılı dosya ile vasiyetin açılması davasına konu edilmiş ve müvekkillerce yapılan itiraz neticesinde itirazlı olarak 12/03/2020 de okunmasına karar verildiğini, vasiyetnameye müvekkiler dışında hiç kimsenin itiraz etmediğini, diğer tüm mirasçıların itiraz ve tenkis talep haklarının düştüğünü, müvekkilere ait miras payları hesap edilirken bu hususun göz önünde bulundurulmasını, mirasçılıktan çıkartılma (ıskat) sebebi bulunmadığı halde mirastan çıkarma hükmü taşıyan vasiyetnamenin iptali gerektiğini, vasiyetname düzenleyenin tasarruf ehliyetinin olduğuna dair bir sağlık kurulu raporu düzenlemesi gerektiğini, miras bırakanın, çevresi ve davalı tarafından aldatılmış ve zorlanmış olduğunu, vasiyetnamenin iptali talebi herhangi bir sebeple kabul edilmediği takdirde terditli olarak tenkis talep ettiklerini, Müvekkillerinin saklı payının karşılığını almadığını, TMK 560 maddesi gereğince müvekkillerin tenkis talep etme hakkı bulunduğunu, tereke unsurlarının...
Noterliğinin 01.11.2006 tarih .... yevmiye sayılı vasiyetnamesinde oğulları .... ve ....’i mirasçılıktan çıkarıldığından ve vasiyetnamenin yerine getirilmesi niteliği taşıyan mirasçılık belgesi düzenlenmesi isteğinin çekişmeli yargı işi olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirastan çıkarmada miras bırakan; mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamaz. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır....
Mirasbırakanın ... ili, ... ilçesinde bulunan bir tarla, üçü arsa nitelikli taşınmazlarının tamamı ile, bankada bulunan para, menkul kıymet ve altından oluşan tüm malvarlığında, çocuklarını mirasçılıktan çıkararak bunları yeğenlerine bıraktığı, mirasbırakanın oldukça varlıklı bir kimse olduğu görülmektedir. Yine mirasbırakanın 27.05.2002, 27.07.2002, 09.10.2002 ve 21.11.2002 tarihli vasiyetnameler yaptığı; son vasiyetnamesi ile önceki vasiyetnameleri geçersiz kıldığı; bunlarda da çocuklarını mirasçılıktan çıkardığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 510. maddesinde "mirasçılıktan çıkarma" düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, "mirasçının mirasbırakan veya yakınlarından birine "ağır bir suç işlemesi"; ikinci fıkrasında da mirasçının mirasbırakan veya aile üyelerinden birine karşı "aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi", mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin vasiyetnamenin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11/02/2019 gün ve 2018/3325 Esas, 2019/1074 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/07/2017 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılıktan çıkmaya ilişkin vasiyetnamenin iptali, ikinci kademede tenkis talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26/11/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
nun 29.06.2012 tarihli ve 5667 no.lu vasiyetnamesi ile kendisini mirastan çıkardığının öğrenildiğini, müvekkilinin annesine karşı herhangi kötü bir fiil yada eylem gerçekleştirmediğini, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 81 yaşında olduğunu ve akıl sağlığının yerinde olmadığının düşünüldüğünü ileri sürerek, murisin... düzenlenen 5667 Belge numaralı 29.06.2012 tarihli mirasçılıktan çıkarma hükmünü taşıyan vasiyetnamesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; ......
Mahkemece, vasiyet alacaklısının vasiyetin açılması ve vasiyetin kendisine bildirilmesinden itibaren bir ay içerisinde itiraz edilmediği sürece mirasçılık belgesi alabileceği, davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir....
e yerleşmek zorunda kaldığını, bu durumun babasının hoşuna gitmediğini, bu durum nedeniyle aralarının açıldığını ve babasının ölene kadar kendisiyle konuşmadığını ileri sürerek davaya konu vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...; davayı kabul ettiklerini, haksız ve gerçek dışı sebeplere dayanan mirastan çıkarmaya yönelik olan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.Diğer davalı ...; ortak murislerinin davacıyı, murise ait parayı gizli olarak çekerek kullanmasından dolayı mirastan ıskat ettiğini, vasiyetnamenin 22.10.2014 tarihinde açıldığını, bu tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz edebileceği halde davacının davasını zamanında açmadığını, davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacının murisin paralarını 2004 ten başlayarak 2008 yılına kadar kendi menfaatleri doğrultusunda ve babasının haberi olmadan kullanarak, bankadaki hesaptan çeşitli hesaplara para aktardığını, daha sonra bu paraları kullanarak murise...
Bölge adliye mahkemesi tarafından, vasiyetnamenin muayyen olmayan mal vasiyeti niteliğinde olması nedeniyle mirasçı atamaya ilişkin olduğu, vasiyetnamenin iptali yönünde bir dava ve kararın mevcut olmadığı, atanmış mirasçılar veraset ilamı ile talep ettikleri sonuca ulaşılabileceği gerekçesiyle HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK' nın 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir....