Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, açılan tenfiz davasından önce vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair kararın kesinleşmediği ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26/03/2018 günlü ve 2016/12316 E.-2018/2976 K. sayılı ilamıyla; “Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir....

    Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle, aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/1595 Esas 2013/5942 Karar ) İlk derece mahkemesince, vasiyetnamenin tenfizi talepli ile açılan davanın vasiyetnamenin iptali davası kesinleştikten sonra görülebileceği gözetilerek tenfiz talebine yönelik davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, vasiyetnamenin iptali talebi ile açılan dava hakkında karar verilerek bu karar kesinleştikten sonra vasiyetnamenin tenfizi davasına devam edilmesi gerekir....

    Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Hukuk Genel Kurulunun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, TMK'nun 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/590 esas sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali davası açtıkları ve davanın derdest olduğu, mahkemece bunun vasiyetnamenin tenfizi için gerekli bir dava şartı olduğu değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verildiği, davacı vekilince vasiyetnamenin iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiği ileri sürülerek kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 595. maddesi uyarınca, mirasbırakanın ölümünden sonra vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar....

      DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların aynı zamanda murisi olan .....ın, davaya konu 104 ada 5 parseldeki 1 ve 2 No.lu bağımsız bölümleri 01.06.1999 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetname ile müvekkiline vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ve vasiyetnamenin kesinleştiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizi ile adı geçen taşınmazların müvekkili adına tescilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, müvekkillerinin davacıya karşı dava konusu dışında kalan 09.07.1999 tarihli mirasın ıskatına ilişkin belgenin iptali davasını açacaklarını, bununla birlikte eldeki vasiyetnameye yönelik vasiyetnamenin iptali ve tenkisini talep edeceklerini belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Uzunköprü 2....

        Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, 2007/2009E sayılı davada vasiyetnamenin iptali ve tenkis istediği, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteminin kabulüne karar verildiği, daha sonra ...’nın ... aleyhine vasiyetnamenin tenfizi isteğiyle açtığı davanın da kabul edilerek taşınmazın tümünün ... adına tesciline karar verildiği ve taşınmazın ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, vasiyetnamede bir kısım davacıların murisi ...’ın payının yer almadığı, vasiyetnamenin tenfizi davasında ... mirasçısı davacıların hasım olarak gösterilmediği dolayısı ile vasiyetnamenin tenfizi davasının bu davacılar yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği gözetilerek, ... mirasçıları yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

          nın vasiyetnamenin iptali davası açtığını, bu paylar yönünden vasiyetnamenin iptal edildiğini; ancak, diğer mirasçılar TMK'nun 559. maddesi gereğince bir yıl içinde dava açmadıklarından, bu mirasçılar yönünden vasiyetnamenin kesinleştiğini belirterek; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların muristen intikal eden davalılar hisselerinin iptaline ve davacı müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar; dava açmamış olsalarda, diğer mirasçıların açtığı dava nedeniyle vasiyetnamenin iptal edildiğini, kendileri açısından da bu kararın bağlayıcı olduğunu savunup; davanın reddini istemişlerdir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/522 Esas sayılı dava dosyası da iş bu dosya ile birleştirilmiştir....

            Hal böyle olunca; vasiyetnamenin iptali açısından işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılarak vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulü halinde tenkis talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddi halinde usulünce tenkis araştırması yapılarak sonucuna göre tenkis isteğinin kabulüne ya da reddine karar verilmesi, birleştirilen davaya gelince asıl davaya konu vasiyetnamenin iptali isteminin reddi halinde vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabulü ile tapu iptali ve tescil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere hatalı değerlendirme ile 6100 sayılı ...nun 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm oluşturulmak suretiyle karar verilmesi doğru değildir....

              Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetinin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil, onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir....

              TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; muris ...'a ait 17.10.1986 tarih ve ....yevmiye no'lu vasiyetnameye ilişkin olarak......

                UYAP Entegrasyonu