Davalılar vasiyetnamenin mahkemece yorumlanması, önce taşınmazların rayicinin tesbit edilip, bunun sonucuna göre davalıların vasiyet gereği alacakları bedelin belirlenmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece vasiyetnameye konu bağımsız bölümlerin bulunduğu ana binanın imar planında bir bölümünün yolda kalması nedeniyle imar durumuna aykırı olarak inşa edildiği, bu nedenle binada inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi alınması da imkansız olup, kat irtifakı veya mülkiyeti kurulması imkansız olan bir yapıdaki bağımsız bölümlerin vasiyete konu edilmesi karşısında "objektif imkansızlık" halinin kabulü gerektiği, bu durumda da vasiyetnamenin yerine getirilmesi mümkün olmadığından açılan davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleştirilen dava TMK.nun 600.maddesine dayalı olarak açılmış vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2021/348 ESAS 2022/146 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi (Yerine Getirilmesi) KARAR : KARAR Taraflar arasında görülen davada, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemizce yapılan incelemede; İDDİA VE SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muris T9 vefat ettiğini ve Edremit 1. Noterliğinin 22/02/2018 tarih ve 2272 yevmiye numaralı vasiyetnamesi, Edremit 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/334 E., 2020/251 K, 03.11.2020 T. sayılı dosyasından açıldığını ve okunduğunu, itiraz edilmeyerek vasiyetnamenin kesinleştiğini, muris T9 vasiyetname ile müvekkil derneğe; "...T.C....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin babası tarafından 06.12.2016 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile tüm malvarlığının davacıya bırakıldığını, belirterek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.İlk derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf aşamasında davalı asil T5 ‘ın davayı kabul ettiğine ilişkin dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür. Davada vasiyetnamenin yerine getirilmesi talep edilmiştir. Tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı nasbına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. (TMK. md. 516). MK. md.600 uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Uygulamada bu dava vasiyetin tenfizi davası olarak anılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kök muris ... tarafından düzenlenen vasiyetnameye rağmen, vasiyete konu taşınmazlar hakkında davacı da dahil tüm mirasçılar adına yasal mirasçılık belgesine göre 10.09.2013 tarihinde tapu kaydının oluşturulduğu, vasiyetnamenin ifasını talep edilmesinin dava tarihi itibariyle mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin intikal işlemi ile geçersiz kılınamayacağını, vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik süresinde dava açılmadığını, vasiyetnamenin yerine getirilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davada Ankara 9. Sulh Hukuk ve 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesince; ölüme bağlı tasarrufa ilişkin davaya bakma yetkisinin Ahkamı Şahsiye davalarına bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 3.Sulh Hukuk Mahkemesi de; vasiyetnamenin tenfizi davasının, vasiyet edilen malın değerine göre genel mahkeme yetkili olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Tufanbeyli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23/12/2015 tarih ve 2015/103 Esas 2015/149 Karar ilamının yapılan incelemesinde, Tufanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı üzerine miras bırakan Ali Karan'a ilişkin Tufanbeyli Noterliği'ne ait 08/09/1998 tarih ve 1285 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin açılıp okunduğunun tespitine dair verilen kararın mirasçılardan T6 tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 3....
Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir....
Davada, MK.’nun 600.maddesi gereğince vasiyet alacaklısı tarafından, mirasçıya karşı vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) talep edilmektedir. Görevli mahkemenin, talep edilen taşınmazların dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi zorunludur. Görev, kamu düzeni ile ilgilidir ve mahkemece res’en dikkate alınması gerekir. Bu durumda mahkemece, davacıdan davanın değerini açıklattırıp, gerekirse keşif yapılmak suretiyle alınacak bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın değerini belirledikten sonra görevli mahkemeyi tespit etmek olmalıdır. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilkeler gereğince, öncelikle görev hususunun halledilmesinden sonra, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde, muris eşi ...'in 16.04.2003 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile 5 adet gayrimenkulün ½ payını davacı eşine, ½ payını da davalı oğluna vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ve kesinleştiğini belirterek 16.04.2003 tarihli vasiyetnamenin tenfizini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir....
Hal böyle olunca; vasiyetnamenin iptali açısından işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılarak vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulü halinde tenkis talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddi halinde usulünce tenkis araştırması yapılarak sonucuna göre tenkis isteğinin kabulüne ya da reddine karar verilmesi, birleştirilen davaya gelince asıl davaya konu vasiyetnamenin iptali isteminin reddi halinde vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabulü ile tapu iptali ve tescil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere hatalı değerlendirme ile 6100 sayılı ...nun 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm oluşturulmak suretiyle karar verilmesi doğru değildir....