Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir . Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. TMK.nun 595 maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur....

    Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TENKİS - VASİYETNAMENİN TENFİZİ Taraflar arasında görülen tenkis, vasiyetnamenin tenfizi davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen tenkis istekli davaların reddine, birleştirilen vasiyetnamenin tenfizi istemli davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar ... ve arkadaşları tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ve davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

      Mahkemece, açılan tenfiz davasından önce vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair kararın kesinleşmediği ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir....

        Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Somut olayda vasiyetname olmadığından; vasiyetnamenin açılıp okunması mümkün olmamış, vasiyetname niteliğindeki belgeye Damal Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/2 Esas, 2000/15 Karar sayılı kararı ile bu belgeye karşı vasiyetnamenin iptali davası açılmıştır....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup; Davacı tarafça Kozan 1. Noterliği'nin 26.03.1997 tarih 4467 yevmiye No'lu vasiyetnamesinin tenfizi talep edilmiş ilk derece mahkemesince vasiyetnamenin açılıp okunmasına dair Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/573 E. Ve 2003/907 K. Sayılı dosyasının kesinleşmediğinden bahisle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir....

        Bir kısım davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin tenfizi davasının nisbi harca tabi olup dava dava değeri belirtmeksizin açıldığını, öncelikle dava değerinin belirtilmesi ve usulüne uygun harç eksikliği hususunun davacılar tarafından giderilmesi gerektiğini, bununla birlikte davacılar dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi talebinde bulunduğunu ancak netice ve talep kısmında hangi davacı bakımından hangi taleplerde bulunduğu hususunda taleplerini açık bir şekilde belirtmediğini, taleplerin açık ve net olmayışı şu hususta özellik arz ettiğini, aynı davacılar Trabzon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/129 E. sayılı dosyası ile Trabzon'da bulunan bir takım taşınmazlar için tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, her ne kadar Trabzon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava davacılar tarafından tapu iptal ve tescil davası olarak isimlendirilmiş olsa da niteliği itibariyle vasiyetnameye dayanarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunmaları sebebiyle vasiyetnamenin...

        Tapu Sicil Tüzüğü madde 20'de "Resmî senet düzenlenmesini gerektirmeyen işlemlerde aynî hakların tescili için; b) İstem, vasiyet alacaklısı tarafından yapılırsa taşınmazın tanımlandığı ve tescil hükmünü de içerir tenfiz kararı veya hâkim tarafından tescil için yazılan yazı ile birlikte tenfiz kararı ve vasiyetnamenin onaylı bir örneği; vasiyet alacaklısı, yasal ve atanmış mirasçılar tarafından birlikte yapılırsa vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair karar ile birlikte vasiyetnamenin onaylı bir örneği aranır" denilmekle tenfiz kararı bulunmadan müvekkillerin işbu taşınmazların maliki olmaları söz konusu değildir. İşbu nedenle hatalı verilen yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğini, vasiyetnamenin tenfizi davası husumet üzere olmayıp tapuda tescilin sağlanması bakımından gerekli ve zorunlu olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin verdiği işbu kararın tarafımızca istinaf edilmesi mecburiyeti hasıl olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

        Hukuk Genel Kurulu'nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Bu tespit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz. Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600). Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için herşeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....

          Bunun dışında, vasiyetnamenin iptali davası açılması halinde sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan bir yıllık iptal davası açma süresi (TMK.md.559) ve açılmış dava varsa sonucu beklenmeden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının ve varsa taraflar arasında açılmış olan vasiyetnamenin iptaline ilişkin davaların kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve vasiyetnamenin usulünce açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu