Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin Tenfizi-Vasiyetnamenin İptali Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 23.7.2009 gün ve 11029-14892 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mirasbırakan Mehmet, 2.10.2002 tarihli noterde düzenleme şeklinde hazırlanan vasiyetnamesinde; kızı Eser'i "aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi" sebebiyle mirasçılıktan çıkarmış, 23.5.2006 tarihinde ölmüştür. Mirasçılıktan çıkartılan Eser dışındaki mirasçılar 31.5.2006 tarihinde açtıkları davayla; vasiyetnamenin tenfizini (yerine getirilmesini), mirasçılıktan çıkartılan Eser ise 16.6.2006 tarihinde açtığı "karşılık dava" ile, mirasçılıktan çıkartılma (ıskat) tasarrufunun ipTalini istemiştir....

    Noterliğinin 11.11.1976 tarihli resmi vasiyetnamesinin tenfizi için açılmıştır. Dava konusu vasiyetnamenin yorumu için taraflar arasında ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/233 esas numarasında kayıtlı olan dava dosyası mevcuttur. Vasiyetnamenin yorumu davasında verilecek kesin hüküm ile vasiyetnamenin lehdarı belirlenecektir. Mahkemece yapılacak iş; taraflar arasındaki vasiyetnamenin yorumu davasının bekletici mesele yapılarak sonucu uyarınca bir karar vermekten ibarettir. Vasiyetname lehdarı belli olmadan tenfiz kararı verilemeyeceğinden değerli çoğunluğun farklı düşüncesini paylaşmıyorum....

      tanıdığını ve eşi öldükten sonra çocukları Ayten (evlilik soyadı Cilasun)Gören ve T3 intikal etmesini ve eşi T4 adı geçen evde ölünceye kadar oturma(sükna) hakkı tanıdığını vasiyet ettiğini, 06/06/2001 tarihinde de vasiyetçinin tapuda eşi T4 tamamının intifa hakkı tanıdığını, vasiyet edenin 28/01/2004 tarihinde vefat ettiğini, vasiyetnamenin Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesi'nin sayısını daha sonra bildirecekleri dosyasında 13/07/2004 tarihinde açılıp okunduğunu, tüm mirasçıların vasiyetnamenin iptali için herhangi bir dava açmadıkları gibi vasiyetname içeriğine aynen uyduklarını, fiilen yerine getirilmiş ancak murisin muayyen mal vasiyeti nedeniyle tapu ve resmi dairelerde gerekli işlemleri yapabilmek için TMK'nun 600.maddesi ve ilgili hükümleri gereği vasiyetnamenin tenfizi davasını açma zorunluluğu doğduğunu, fiilen yerine getirilmiş vasiyetname ile tapuda taşınmaz üzerinde tamamının intifa hakkı T4, çıplak mülkiyeti 1/2 T1 ve 1/2 T3 adına olmak üzere kayıt ve teşcilini istediklerini belirterek...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2019/164 ESAS, 2020/199 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; Vasiyetnamenin Tenfizi istemine ilişkindir. Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; muris Mustafa Demirci'nin sağlığında, Malatya İli Battalgazi İlçesi Kemerköprü Köyü 389 sayılı parseli, Malatya 2. Noterliği'nin 17/08/2000 tarih ve 21925 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile davacı ve davalılardan Burhan ve Hacer yararına, eşit hisselerle ve ölümünden sonra hüküm ifade etmek üzere vasiyet ettiğini, Malatya 2....

      Mahkemece; verilen sürede, davacının, vasiyetnameye konu taşınmaza ruhsat almak ve kat mülkiyeti kurmak üzere başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin tenfizine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin TMK'nun 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. TMK.'...

        Mahkemece karşı davaya ilişkin usulüne uygun bir tefrik kararı verilmesi ve vasiyetnamenin tenfizine karşı açılan vasiyetnamenin iptaline ilişkin karşı dava ve vasiyetnamenin tenfizi ile birleştirilen ve sonrasında tefrik edilen vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava bakımından yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı, HMK’nın 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir...) Gerekçesiyle bozulmuştur....

          İlçesi, 4862 ada, 8 parselin 16/240 hissesinin tapusunun İPTALİ İLE, davacı adına TAPUDA KAYIT VE TESCİLİNE karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı davacı adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir....

            İstem, vasiyetnamenin tenfizi ve aynen yerine getirilmesine ilişkin olup, bu talep tapu iptali ve tescil isteği anlamındadır. Bu nedenle dava tarihi olan 07.05.2008 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK'ya göre, dava değeri gözetilerek görevli mahkeme belirlenmelidir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan keşif sonucu düzenlenen 18.06.20009 tarihli bilirkişi raporuna göre taşınmazın dava tarihi itibari ile değerinin 45.000,00 TL olarak tespit edilmesine göre, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Davalı T4 24/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile davacının açmış olduğu vasiyetnamenin tenfizi davasını kabul ettiğini, delil sunma hakkında feragat ettiğini, davayı kabul ederek kabul beyanı doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 08/01/2020 tarih 2017/428 Esas 2020/5 Karar sayılı ilamı ile; "Davacının davalı T6'ye yönelik davasının husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2- Davacının diğer davalılara yönelik davasının KABULÜ ile Yenipazar Noterliğinin 20/12/2011 tarih ve 1956 sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin Aydın İli Yenipazar İlçesi Yeni Mahalle 341 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden TENFİZİ İLE bu taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın davacı adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE" karar verilmiştir....

              K A R A R Dava, vasiyetnamenin tenfizi ve tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu