Somut olayda davacı, mirasbırakan ... tarafından, 25/09/2013 tarih ve 08188 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname ile, 161 ada 11 sayılı parsel üzerindeki daireleri, eşi ... haricindeki tüm mirasçılarına vasiyet ettiğini ileri sürerek, taşınmazların tapuda tescil işlemlerinin yapılabilmesi için vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini istemiştir. Dava, vasiyet alacaklısı belgesi istemine ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davalar, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılması gereken davalar olup, çekişmesiz yargı işi değildir. 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 1/10/2011 tarihinden sonra, 20/01/2015 tarihinde açılan bu davada, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2....
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 23.10.2014 tarih, 2014/6060 E.; 2014/14006 K. sayılı ilamla; davaya konu vasiyetnamenin, açılıp, okunduğu, duruşma gününü bildirir tebligatla birlikte davalıya 28.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının, "iptal davası açmaya gerek görmediğini" beyan ettiği, vasiyetnamenin iptal edilinceye kadar geçerli beyanlardan olduğu, vasiyetname, kanunun gösterdiği şekil şartlarına aykırı düzenlense bile iptal edilmedikçe hüküm ifade edeceği, hakimin tenfiz davasında kendiliğinden vasiyetnameyi geçersiz sayamayacağı, iptal sebeplerinin tenfiz davasında tartışılamayacağı, bu nedenle davacıların tenfiz talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
nun söz konusu vasiyetnameyi bilerek kötüniyetli olarak bu devir işlemini gerçekleştirdiğini kabul etmenin mümkün olmadığı, diğer davalıların adlarına tescil işlemi yapıldıktan sonra vasiyetnamenin okunmasına ilişkin tebligatı aldıkları ve vasiyetnameden haberdar oldukları, kaldı ki davalılar adına bu tescil işlemi yapılmasa idi dahi davacıların vasiyetnamenin tenfizi için dava açmak ve mirasçıları da davalı olarak göstermek zorunda oldukları, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin dava açmadan kendilerine vasiyet edilen bu taşınmazları adlarına tescil ettirmelerinin de hukuken mümkün olmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davalıların kötüniyetli olarak taşınmazın kendi adlarına tescilini gerçekleştirdikleri sübut bulmadığından ve kendilerine tebligat yapılmadan da vasiyetnameden haberdar olamayacakları anlaşıldığından işbu davanın bir anlamda vasiyetnamenin tenfizi davası gibi değerlendirilerek yasal hasım olmaları hasabiyle davalıların yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Gerede Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/116 Esas. 2006/321 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Üsküdar 6.Noterliğinin 26/11/1997 tarih ve 36338 sayılı Hafize Şimşek'in vasiyetnamesinin açılıp okunduğunun tespitine, şeklinde karar verildiği, verilen bu kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 06/07/2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Vasiyetnamenin açılması ve mirasın kazanılması TMK'nın 596. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre vasiyet alacaklısının vasiyetin açılmasından sonra vasiyetnamenin tenfizi isteminde bulunma hakkı doğmaktadır. Yapılan incelemede TMK'nın 559. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürelerde açılan ölüme bağlı tasarrufun iptali davasının da bulunmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... ve ...’ın mirasçıları arasında görülen ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali-Tescil Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *bozulmasına dair Dairemizin *6.12.2007 gün ve *17561-17076 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle *Dairemizin 6.12.2007 tarihli bozma ilamında “vasiyetnamenin tenfizine ilişkin kararda dava konusu taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde davalı olduğundan bahisle hüküm kurulmamıştır” denilmesinin maddi hataya dayalı bulunmasına ve ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/106 E - 2002/117 K....
Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil, onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir. Vasiyetnamenin yorumunda gözönünde bulundurulması gereken kurallardan biri, ölüme bağlı tasarrufun geçerliliğini üstün tutan, Roma Hukukundan beri geniş uygulama alanı bulan "favor testemanti" prensibi, diğeri de, yorumun, kanuni mirasçılık yararına yapılması ilkesidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.07.2020 tarihli 2015/5893 E. 2019/337 K. sayılı kararında açmış oldukları vasiyetnamenin iptali ve tenkis, istemli dava taraflarınca istinaf yoluna başvurulmasına karşın, istinaf yoluna bu davaları açısından gönderilmediğini, vasiyetnamenin iptali ve tenkis yönünden dosyanın istinaf incelemesi yönünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca karşı dava olan vasiyetnamenin tenfizi davası vasiyetnamenin iptali -tenkis istemli davanın kesinleşmesini beklemek zorunda olduğunu, vasiyetnamenin kesinleşmeden vasiyetnamenin tenfizine ilişkin yerel mahkemece hüküm kurulmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle vasiyetnamenin tenfizi davası vasiyetnamenin iptali davasından tefrik edilerek vasiyetnamenin iptali davasının neticesini beklemek-bekletici sorun yapmak zorunda olmasına karşın yerel mahkemenin birleşme kararı vermesinin yargılamayı birlikte yapmasının da hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, Çorum 3....
Dolayısıyla tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı (atanmasına) nasbına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
ın mirasçılarından ..., ... ve ... tarafından anılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan miras payları oranında tapu iptal ve tescil davalarının kabul edilerek kesinleştiği, tapuda infaz edildikten sonra ... tarafından bu payların yeniden satış suretiyle temlik alınmak suretiyle iktisap edildiği ve vasiyetnamenin tenfizi ile mansup mirasçı olan abisi ...'ın oğlu ... ile intifa hakkının eşi ...'a tapuda tescil edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ...'ın dava konusu 512 ve 779 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetini, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakkın bertaraf edilmesi kastiyle ve kötüniyetle kazandığı, vasiyetname ile malik olan ... mirasçılarının ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerden olduğu gözetilerek anılan taşınmazlara ilişkin olarak da davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulmaı gerekmiştir....