Somut olayda; mahkemece davanın kısmen kabulü ile "dava konusu vasiyet yoluyla mirastan ıskat senedinin iptaline ilişkin davacı talebinin reddine" şeklinde karar verildikten sonra hükmün devamında "dava konusu vasiyet yoluyla mirastan ıskat senedinin davacının saklı payı oranında iptaline" hükmedilmiş olup; birbiriyle çelişkili ve infaza elverişli olmayacak biçimde hüküm kurulması doğru değildir. ... Öte yandan; mirastan çıkarma sebeplerinin ve şartlarının bulunmadığının tespiti, başka bir ifadeyle ıskat sebebinin kanıtlanamaması halinde, tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği, bu nedenle de, böyle bir durumda davanın tenkis davası olarak görülüp, tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur....
İlk derece mahkemesince; dosya kapsamına alınan ATK raporu ile murisin vasiyetnamenin yapıldığı tarihte fiil ehliyetine haiz olduğunun saptandığından bahisle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacılar vekilince; davayı vasiyetnamenin iptali olarak açtıklarını ancak yargılama aşamasında ıslah ederek vasiyetnamenin iptali ve kabul görmediği takdirde tenkis davasına dönüştürmelerine rağmen tenkis talepleri hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi olumlu ya da olumsuz karar verilmediğini, vasiyetnamenin ikrah altında yapıldığını, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu ileri sürerek ve yargılama aşamasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, dava vasiyetnamenin iptali isteminin reddi, tenkis talebinin kabulü ile sonuçlanmıştır. Davacılar öncelikle vasiyetnamenin iptali davası yönünden hükmü temyiz etmiş bulunmakla,Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 2. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.09.2009 (Çrş.)...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2016/197 ESAS 2021/6 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi (Yerine Getirilmesi) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erdoğan'ın 07/07/1976 tarihinde, anneleri Seher Erdoğan'ın ise 03/02/1997 tarihinde vefat etmiş olduğunu, geriye mirasçıları olarak müvekkillerinin kaldığını, Seher Erdoğan'ın Bayındır Noterliği'nce tanzim edilmiş olan 17/12/1996 tarih ve 6944 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile maliki olduğu Eğerci köyü 408 parsel sayılı taşınmazı torunları olan müvekkilleri Mustafa ve T1 237 parsel sayılı taşınmazı oğlu olan müvekkili T3 yine kendisinden önce vefat eden eşi T1 ait Eğerci köyü 69 parsel sayılı taşınmazın kendisine miras yoluyla intikal eden 1/4 hissesinin tamamını da oğlu olan müvekkili T3 vasiyet ettiğini, tenfizi istenen vasiyetnamenin Torbalı SHM'nin 1997/100 Esas 1997/185 Karar sayılı dosyası ile 28/03/1997 tarihinde tüm mirasçıların huzurunda okunduğunu ve vasiyetnamenin açılmasına karar...
Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK' nın 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme tarafından vasiyetnamenin iptali istemi reddedilerek tenkis hükmü kurulmuş, davalı tenkis davası yönünden temyiz talebinde bulunmuş olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2012 (Pzt.)...
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davacıların dava dilekçesinde tasarruf nisabının aşılması nedeniyle vasiyetnamenin iptalini talep ettikleri, TMK’da tasarruf nisabının aşılmasının ölüme bağlı tasarrufların iptal sebebi olarak değil de tenkis davası açılarak ya da savunma yoluyla ileri sürülebileceği hususu dikkate alındığında, davacının vasiyetnamenin iptali istemi yanında tenkis talebinin de bulunduğunu kabul eden Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu ve bu sebeple yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir. Bu nedenle usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir....
tarafından 15.07.2003 tarihinde Akhisar ........Noterliği'nde düzenlenen vasiyetnamenin açılıp okunduğu, vasiyetnamenin iptali veya tenkisi için dava açılmadığını belirterek; vasiyetnamenin tenfizi ile Manisa ili, ............. ilçesi, ................. Köyü, ................... mevkiinde kain .............. parsel sayılı taşınmazın 1/4 hissesinin, davacı N.. F.. adına, 1/4 hissesinin davacı G.. F.. adına tapuya tesciline, yine ............. mevkiinde kain ........... parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin davacı N.. F.. adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkin davada Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk ile Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, T.M.Y.'nın 600/son maddesine göre açılan vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, vasiyet edilen taşınmazlar bulunduğu, davanın değer gösterilmeden sulh hukuk mahkemesine açıldığı, ancak vasiyetnamenin yerine getirilmesinin istendiği, dosyanın tevzide asliye hukuk mahkemesine verildiği, Şanlıurfa 3 Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın HMK'nın 382....
Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir." şeklinde, yine aynı kanunun 571. maddesinde ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." şeklinde hüküm altına alınmıştır. A)VASİYETNAMENİN İPTALİ; 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....