"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkin olup mahkemece vasiyetnamenin iptali istemi bakımından davanın reddine, tenkis isteği bakımından kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacılar tarafından öncelikle vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ORTAKÖY(AKSARAY) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2015 NUMARASI : 2014/577-2015/242 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyasında bulunması gereken Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/168 E. - 2012/1201 K sayılı vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1983/62 esas sayılı dosyası ile açıldığını, ancak vasiyetnameden ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davadan 04.01.2012 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, vasiyatname ile tescil edilen tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacının vasiyetnameyi 04.01.2012 tarihinde öğrenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, isteğin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteklerine ilişkin hak düşürücü sürelerin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ..................ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
'nin 15.10.2002 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile malvarlığını davalıya bağışladığını, vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyetinin bulunmadığını, hata ve hile ile düzenlendiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini, olmadığında tenkisini talep etmiştir. Davalı cevabında, murisin sağlığının yerinde olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin akıl sağlığının yerinde olduğundan, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebi yönünden ise nisbi harcın ödenmediğinden bahisle, vasiyetnamenin iptali davası ile ilgili ödenen maktu harç dışında tenkis ile ilgili usulüne uygun açılmış tenkis davası olmadığından reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 15.10.2002 tarihli vasiyetname ile davacının murisi (annesi) B. Ö. 'nin malvarlığını fakir ve başarılı öğrencilere yardım amacı ile yardım derneğinin kurulması için davalı Av. M.. Z..'a bıraktığı, Av. M. F. Z....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 12/02/2019 tarihinde davalı vekili Av. ... ile davacılar vekili Av. ... geldi....
Davacı, 03.06.2021 tarihinde vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile davasını “vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis” istemine tahvil etmiştir. Öncelikle ıslah ile dava konusu değiştirilebilmekte ise de yeni bir talep eklenmesi mümkün değildir. O halde ıslahın yalnız vasiyetnamenin iptaline yönelik olduğu gözetildiğinde, davacı dava açılırken alınması gereken maktu harcı yatırmış olduğundan kendisine eksik harcın tamamlanması için verilen ara karar yerinde değildir. Davacının ıslah dilekçesi üzerine inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken ıslah isteminin reddine karar verilerek dosyanın işlemden kaldırılması doğru görülmemiştir. Bununla birlikte, dava tenkis istemi ile açılarak ıslah ile vasiyetnamenin iptali talebine yöneldiği halde davada taraf sıfatı bulunmayan “Hazine” lehine gerekçe kısmında tescile yönelik kabul kararı verildiğinin belirtilmesi de dosya ile uyumsuz ve çelişkilidir....
in baskısı ve korkutması sonucu yaptığını ileri sürerek, dava konuus vasiyetnamenin iptalini, aksi takdirde vasiyetnamenin tenkisini talep etmişlerdir. Davalı ... ...; 17.12.2009 havale tarihli dilekçesinde; aleyhinde açılan vasiyetnamenin iptali davasını kabul ettiğini, dava konusu olan ... .... Noterliği'nin .. yevmiye numaralı ve 27.06.2006 tarihli vasiyetname ile tarafına bırakılan haklarından feragat ettiğini, vasiyetname hiç tanzim edilmemiş gibi yasal miras payı kadar olan kısmın tarafına intikal ettirilmesini istediğini belirtmiştir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebi yönünden yapılan değerlendirmede, murisin hukuki ehliyete haiz olduğu, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığı, buna göre asıl ve birleşen davada davacıların vasiyetnamenin iptali istemlerine yönelik iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali istemlerinin ayrı ayrı reddine; vasiyetnamenin tenkisi talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, "...Yargıtay 2....
Asliye Hukuk 2005/3 olan) sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis olup, 3402 Sayılı Yasanın 20/3 maddesi gereğince, mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava olduğu ve bu davadan dolayı parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının mümkün olmadığı, Kadastro Müdürlüğünce kadastronun tamamlanması gerekeceğinden, verilen görevsizlik kararında isabetsizlik olmadığı, ilan süresi içinde ayrıca dava açabileceği gözönünde bulundurulmakla, müdahil Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/07/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar mirasbırakan ...’ın maliki bulunduğu 917, 918, 864, 726, 543, 627, 629, 678, 2243 parsel sayılı taşınmazlarını vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiğini murisin temyiz kudretinin bulunmadığını, ayrıca yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, vasiyetname ile saklı paylara tecavüz edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde saklı payları oranında tenkisini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine diğer davacıların vasiyetnamenin iptali ve tescil taleplerinin reddine tenkis isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacılar Lütfiye ve ..., ... vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde davayı vasiyetnamenin iptali olarak açtığını belirtmiş, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olarak belirlenmiş; taraf vekillerince imzalanan bu tutanağa göre vasiyetnamenin iptali yönünden tahkikat yapılarak hüküm kurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin hatalı kararı üzerine mahkemece tenkis incelemesi yapılmış, nitekim tenkis kararını denetleyen Bölge Adliye Mahkemesi tenkis isteminin bulunmadığını belirleyerek işin esasıyla ilgili karar vermiştir. Taraflar, aralarındaki uyuşmazlığı vasiyetnamenin iptali olarak belirlediklerine göre, HMK nın 25 ve 26 ıncı maddeleri kapsamında istek konusu olmayan, bir başka ifade ile mahkeme önüne getirilmeyen ayrı bir dava niteliğindeki tenkis yönünden temyiz incelemesi yapılarak bozma kararı verilemez. Aksi düşüncede, HMK nın 140/(3) üncü maddesindeki düzenlemenin uygulama imkanı kalmayacağı göz ardı edilmemelidir....