MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin açılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; müteveffa ... tarafından düzenlenen 09.03.2012 tarihli vasiyetnamenin açılıp okunması talep edilmiş, mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek, vasiyetnamenin mirasçıların tamamına tebliğ edildiği anlaşılmakla davadan el çekilmesine karar verilmiş, hüküm mirasçı ... tarafından temyiz etmiştir. Dava; vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması istemine ilişkindir. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh ......
Mahkemece; vasiyetnamenin noter katibi tarafından düzenlendiği, imzaların da noter katibine ait olduğu, vasiyetnamenin 2. sayfasının alt kısmında sehven noterin isminin yazıldığı, mirasçıların saklı paylarının gösterilmemesinin iptal sebebi olmadığı, ayrıca vasiyetnamenin düzenlendiği sırada mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı ya da tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapıldığı yönündeki iptal sebeplerine dayanılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle şekil eksikliğine ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacılar davalıların kanser hastası olan miras bırakanın iradesini sakatladıklarını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini istemişlerdir....
a ait 09.05.2013 tarihli vasiyetnamede; mirasçıların saklı paylarından bahsedilmediğini, vasiyetnamenin 2. sayfasında düzenleyen noter katibinin adı ve imzası bulunduğu halde sayfanın sağ alt kısmında Gebze 6. Noterinin adının yazılı olduğunu, ayrıca davalıların kanser hastası olan mirasbırakanın iradesini sakatladıklarını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin şekil kurallarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece; vasiyetnamenin noter katibi tarafından düzenlendiği, imzaların da noter katibine ait olduğu, vasiyetnamenin 2. sayfasının alt kısmında sehven noterin isminin yazıldığı, mirasçıların saklı paylarının gösterilmemesinin iptal sebebi olmadığı, ayrıca vasiyetnamenin düzenlendiği sırada mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı ya da tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapıldığı yönündeki iptal sebeplerine dayanılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle şekil eksikliğine ilişkin delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacılar davalıların kanser hastası olan miras bırakanın iradesini sakatladıklarını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini istemişlerdir....
TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1-Ehliyetsizlik, 2-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Somut olayda davacı, yargılama boyunca murisin iradesinin sakatlandığını, davalının kötüniyetli olduğunu, vasiyetnamenin muvazaalı olduğunu ileri sürmüş vasiyetnamenin bu nedenlerle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dinlenen tanık beyanlarından murisin iradesinin sakatlandığı yönünde bir bilgi bulunmadığı, davacının murisin fiil ehliyetinin bulunmadığı yönünde bir iddiasının da olmadığı anlaşılmaktadır ....
Noterliği'nde düzenlediği 06.10.2006 tarih ve 31613 yevmiye numaralı vasiyetnameyle tüm menkul ve gayrimenkullerini davalılara bıraktığını, vasiyetnamenin kanunun aradığı şekil şartlarını taşımadığını,ayrıca murisin vasiyetnameyi, davalıların manevi baskı ,hile ve zorlamaları sonucu düzenlediğini, belirterek; vasiyetnamenin iptaline bu talebin kabul olmaması durumunda vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur....
HD. 05.11.2015 tarih 21123/17414 sayılı ilamında “vasiyetnamenin açılıp okunmuş sayılmasına karar verilmiş ise de mirasçılardan birine vasiyetnamenin tebliğ edilmediği ve bu halde vasiyetnamenin usulünce açılıp okunmadığı anlaşıldığından, vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmediği...” belirtildiğini, dolayısıyla eldeki davanın görülebilmesi için gerekli, vasiyetnamenin kesinleşmesi şartı yerine gelmediğini, bu sebeple eldeki davanın reddi gerektiğini, ayrıca Yargıtay 3. HD. 27.04.2016 tarih 12813/6598 sayılı ilamında “ vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmayacağı, vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verileceği..., mahkemece vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de, bazı mirasçılara TMK....
Mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasında mirasçılara henüz tebligatların yapılmadığı ve bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi davası açılması için gerekli yasal sürelerin dolmadığı gerekçesiyle, usulüne uygun açılmayan davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine Dairece verilen 19.11.2012 tarihli ve 2012/17795 Esas 2012/23824 Karar sayılı kararla; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli olan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin şartın gerçekleştiği, vasiyetnamenin davalıya okunduğu tarih ile işbu dava tarihi arasında vasiyetnamenin iptali için öngörülen sürenin dolduğu, davalı tarafça vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açıldığının da ileri sürülmemiş olması nedeniyle davanın esasına girilerek taraf delillerinin usulünce toplanılıp değerlendirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece; davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde vasiyetnamenin iptali ve tenkisi def'i olarak ileri sürülmüş ise de, vasiyetnamenin iptali...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin TMK'nın 531 ve devamı maddelerinde yer alan şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği gibi TMK'nın 557.maddesinde vasiyetnamenin iptal sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığını ve başka nedene dayanarak vasiyetnamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, imza eksikliğine ilişkin iddianın aksinin vasiyetnamenin aslı incelendiğinde anlaşılacağını, tanıkların okuma yazma bildiklerini ve vasiyetnamenin vefattan hemen sonra açılmaması sebebinin vasiyetnamenin iptali sebebi olarak düzenlenmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine dair verilen karar Dairece 15/10/2020 tarihli 2019/370 Esas ve 2020/787 Karar sayılı ilamı ile "...Vasiyetnamenin iptali davasında; vasiyetçinin tüm mirasçılarının davada hasım gösterilmesinde kanuni zorunluluk vardır....
başlayacağı, vasiyetnamenin okunması kararın kesinleşmediği, bu durumda öncelikle vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair kararın kesinleşmesi ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmesi gerektiğinden; -Davacının davasının REDDİNE, " karar verilmiştir....