Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı asıl dava ile, vasiyetnamenin iptal ve tenkisini ; davalı ... ise, birleşen dosyada , vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep etmektedir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu sebeple, dava konusu olan vasiyetnamenin bir iptal davasına konu olup olmadığının araştırılması gerekir. Dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir. Ne var ki, somut olayda; hem vasiyetnamenin tenfizi davası, hem de vasiyetnamenin iptali davaları, aynı mahkemede ve aynı dava dosyasında birlikte görülmüştür....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların baba bir, ana ayrı kardeşler olduğunu, muris babalarının 27/07/2007 tarihinde vefat ettiğini, vefatından iki gün önce düzenlenen ...Noterliği'ne ait 25/07/2007 tarihli vasiyetname bulunduğunu, vasiyetnamenin Medeni Kanunun ilgili hükümlerine aykırı olarak düzenlendiğini, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte muris ...'ın 75 yaşında olup hastalıkları nedeni ile temyiz kudretinden yoksun olduğunu, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte murisin ağır şekilde hasta olduğunu, nitekim iki gün sonra da vefat ettiğini, vasiyetnamenin anılan nedenlerle iptaline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise vasiyetname ile müvekkilinin saklı payı ihlal edildiğinden kademeli olarak tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Noterliği'nin 18/05/2018 tarih ve 14771 yevmiye sayılı Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      Kat 1 nolu meskenin davalı T6 bıraktığını, bu vasiyetnamenin usul ve esası yönünden kanuna aykırı olduğunu, muris Ayşe Okay'ın daha az işiten ve okuma yazması olmayan bir kişi olması sebebi ile vasiyetnamenin kendisine okunmasının usule uygun yapılmadığını, kendisinin az işitmesinden faydalanarak bu vasiyetnamenin düzenlendiğini, yaşı da dikkate alındığında noterde yapılan işlem sonucundaki vasiyetnamenin TMK 535'e uygun olmadığını, vasiyetnamenin miras bırakan Ayşe Okay'ın akli mekelerinin yerinde olmadığı dönemde yapıldığını, Ayşe Okay'ın bir dönem Manisa Ruh ve Sinir hastalıkları hastanesinde kaldığını ve tedavi gördüğünü, ancak kendisinin psikolojisinin yaşadığı bir takım olaylardan dolayı hiç bir zaman düzelmediğini, hatta 2003- 2005 yıllarında Mehmet Testicioğlu adındaki bir şahsın Ayşe Okay'ın bu psikolojik durumdan istifade ederek hem bankadaki paralarını hem de vasiyete konu olan daireyi kendi üzerine yaptığını, daha sonra davacıların durumu öğrenmesi sonucunda Mehmet Testicioğlu'nun...

      Noterliğinin 02.08.1994 tarih ve 19264 sayılı vasiyetnamesinde "mahfuz payı oranında" miras alacağını belirttiğini ileri sürerek bunun belirlenmesinde vasiyetnamenin yapıldğı tarihteki yasal düzenlemenin gözetilmesi ve saklı payının miras hissesinin 3/4'ü olarak kabulü ile 9/64 olarak belirlenmek suretiyle vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnamenin 5. maddesinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davacı, duruşma sırasında vasiyetnamenin 5. maddesinin iptaline ilişkin davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı, ölüm tarihinde yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre davacının mahfuz hissesinin, miras payının yarısı olduğu (6/64) nedeniyle, davacının tenfiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Bu düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde vasiyetnamenin açılması davasında mahkemenin vasiyetnameyi açacağı ve vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunan mirasçılara duruşma tarihinden itibaren 1 aylık süre vereceği, hazır bulunmayan mirasçılara ise vasiyetnamenin tebliğ edileceği ve tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık süre verileceği, mirasçıların bu 1 aylık süre içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açıp, dava açtıklarını mahkemeye bildirdikleri takdirde mahkemece atanmış mirasçıya mirasçılık belgesi verilemeyeceği, ancak bu 1 aylık süre içinde dava açıldığı bildirilmediği takdirde mahkemece atanmış mirasçıya mirasçılık belgesi verileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte mirasçı 1 aylık süre içinde vasiyetnamenin iptali davası açmasa dahi TMK'nun 559.maddesinde gösterilen süre içinde vasiyetnamenin iptali davası açabilir. Ancak 1 aylık süreden sonra açılan vasiyetnamenin iptali davası vasiyetnameyi açan mahkemece mirasçılık belgesi verilmesine engel teşkil etmez....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/19 Esas, 2014/313 Karar ve 13/05/2014 tarihli kararında, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davanın reddine, vasiyetnamenin iptaline ilişkin birleştirilen davanın kabulüne, vasiyetnamenin iptaline ilişkin karşı davanın kabulüne karar vermiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15744 Esas, 2015/1996 Karar ve 10.02.2015 tarihli kararıyla, Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/05/2014 tarihli kararını vasiyetnamenin tenfizi davası ile vasiyetnamenin iptali davalarının birlikte görülemeyeceğinden ve dosyaların tefrik edilmesi gerektiğinden bahisle bozmuştur. 3.2.Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.02.2015 tarihli bozma ilamına uyan Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi, 2015/747 Esas, 2015/926 Karar ve 24/12/2015 tarihli kararı ile, davanın kabulüne, vasiyetnamenin iptaline karar vermiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3....

          DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali KARAR : Antalya 6....

          Sulh Hukuk Mahkemesi de; vasiyetnamenin tenfizi davasının vasiyetnamenin mirasçılara tebliği ve okunması işlemlerinin tamamlanmasından sonra itiraza uğramadığı veya iptalinin istenmediği, bu nedenle de kesinleştiğinin tespiti için olduğunu ve kat mülkiyetinin idari bir işlem olduğunu belirterek, vasiyet edilen malın değerine göre görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Uygulamada “vasiyetnamenin tenfizi” olarak bilinen davalardan birisinin vasiyetnamenin açılıp, okunması niteliğinde bulunduğu, diğerinin ise icrai nitelikte işlem yapılması sonucunu sağlayan infaz hükmünü içeren davalar olduğu bilinmektedir. Uyuşmazlığa konu davada lehine belli mal vasiyeti edilen kişi için tapuda tescilin sağlanmasının amaçlandığı görülmektedir. Bu davalarda görevli mahkeme dava konusu olan malın değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesidir....

            Noterliği’nin 15.07.2002 tarih ve...yevmiye no’lu vasiyetnamesi ile maliki olduğu 2656 ada 35 sayılı parseldeki 5 no’lu bağımsız bölümünü davalı kızı ...’ya vasiyet ettiğini, anılan vasiyetnamenin 30.05.2013 tarihinde açılıp okunduğunu, vasiyetnamenin saklı payını bertaraf etmek maksadıyla düzenlendiğini ileri sürerek tenkis istemiştir. Davalılar, söz konusu vasiyetname ile davacının mirasçılıktan çıkarıldığını, vasiyetnamenin iptalinin istenmediğini, davacının mirasçı olmaması nedeniyle dava açma hakkının da bulunmadığını, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptali isteğinde bulunmadığı, vasiyetnamenin kesinleştiği, bu halde davacı mirasçılıktan çıkarıldığından mirasçılık sıfatının kalmadığı ve tenkis isteyemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

              UYAP Entegrasyonu