WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan annesi ...'nun kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu 2018 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 03.07.1996 tarihinde sağlararası işlemle, aynı taşınmazda eşinden gelen payı ile tüm menkul eşyalarını da 22.10.1997 tarihli vasiyetname ile davalıya bağışladığını, mirasbırakan annesinin ehliyetsiz olduğunu, demans hastası olması nedeniyle 2005 yılında kısıtlandığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemiş, yargılama sırasında vasiyetnamenin iptali isteminden feragat etmiştir....

    Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir." şeklinde, yine aynı kanunun 571. maddesinde ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." şeklinde hüküm altına alınmıştır. A)VASİYETNAMENİN İPTALİ; 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: "Asıl davanın vasiyetnamenin ve sözleşmenin iptali yönünden subut bulmadığından REDDİNE, Tenkis talebi yönünden de feragat nedeni ile REDDİNE, Birleşen 2 AHM 2011/677 sayılı dosyasında vasiyetnamenin ve sözleşmenin iptali kararının subut bulmadığından reddi ile tenkis talebinin kabulüne ve taşınmazın 45.065,09 m²lik mirasçılara düşen bölümünden birleşen dosya davacısının saklı payı olan 5633,13 m²lik bölümü yönünden kullanımın birleşen dosya davacısına bırakılmasına, Birleşen dosya davacısı T1 yönünden davanını açılmamış sayılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır. DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF TALEBİNDE İLERİ SÜRÜLEN SEBEPLER: Davalı taraf, tarafların ortak murisi Mehmet Adil Okan'ı yönlendirerek noterliğe gittiğini, muris babalarının davaya konu taşınmazda bulunan hisseleri ile ilgili olarak davalının kiracı murisin kiralayan olduğu Mersin 9....

    DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali - Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali olmadığında tenkis istemine ilişkin olup mahkeme tarafından vasiyetnamenin iptali davası reddedilerek tenkis talebi kabul edilmiştir. Hüküm davacı tarafça her iki dava yönünden temyiz edilmiş bulunduğundan Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince öncelikle inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3.ukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2012 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali - Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istemine ilşikin olup, vasiyetnamenin iptali davası reddedilerek tenkis hükmü kurulmuş ve karar taraflarca her iki dava yönünden temyiz edilmiş bulunmakla, öncelikle inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2013 (Pzt.)...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Gerze Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/247 Esas, 2020/295 Karar sayılı dava dosyasında verilen Vasiyetnamenin İptali ve tenkis talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Vasiyetnamenin İptali ve tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacının açmış olduğu VASİYETNAME DAVASININ REDDİNE, -Davacının açmış olduğu TENKİS DAVASININ REDDİNE," karar verilmiştir....

        "; Aynı Kanun’un “Hak düşürücü süreler” başlıklı 571 inci maddesi ise; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise; saklı paylı mirasçının (davacının), bu payının zedelendiğini öğrendiği tarihten başlar....

          Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin iptali davasının kanıtlanamadığı, 29.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile ileri sürülen tenkis iddiasının ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine ve davalılar lehine 75.523,77 TL vekalet ücretine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili, vasiyetnamedeki; “Ben ... halen sağ altı (6) çocuk ve bir eş sahibiyim, çocuklarımdan ... ve Münevver Karagöz'e sağlığımda toplam terekemden kendi miras payları kadar kısmını gerek satış ve gerekse sair usullerle verdim....

            Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, öncelikle vasiyetnamenin iptali yönündeki iddialarının değerlendirilmesi noktasında dosyanın ... Kurumu'na sevki sağlanarak, murisin dava konusu vasiyetnamenin yaptığı tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının tespit edilmesi; eldeki davada vasiyetnamenin iptali koşulları mevcut değil ise, davacının tenkis talebinin değerlendirilmesi, bu değerlendirme yapılırken de yukarıda ifade edilen ilke ve esaslara göre alanında uzman bilirkişi yada bilirkişiler tarafından düzenlenen taraf ve Yargıtay denetimine elverişli raporlar alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...'...

              Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Başka bir deyişle, tenfiz için kesinleşmiş vasiyetnamenin bulunması gerekir. Bu nedenle, aynı dava dosyasında vasiyetnamenin tenkisi ile birlikte tenfizi davasının görülmesi mümkün olmadığından, mahkemece; tenfiz talebine ilişkin davanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesi gerekirken, yazılı şekilde tenfiz yönünden de davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu