"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan dedeleri ...’un ... Noterliği’nin 04.02.1976 tarih ve 2172 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile mirasbırakan babaları ...’u mirasından ıskat ettiğini, babalarının mirastan ıskat edilmesini gerektirecek bir durum olmadığı gibi anılan vasiyetnamede ıskat sebebinin de gösterilmediğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde saklı payı aşan kısmın tenkisini talep etmişlerdir. Davalılar, davacılardan ...’un ...’un mirasçısı olmadığını, davacıların mirasbırakanı ...’nin anne ve babasına kötü davranması nedeni ile babası tarafından mirasından ıskat edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Davalı vekili cevabında; gerek vasiyetnamenin iptali gerekse dava konusu taşınmaz için mahfuz hissenin aşılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını (2009/317 E.) ve tenkis istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların 2009/317 E.... dosyası ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulundukları, iptal isteminin gerekçesi olarak da saklı paylarının bertaraf edilmesini gösterdiklerini, bu hususun vasiyetnamenin iptal nedeni değil tenkis nedeni olduğu ve 2009/317 E.... dosyada, iptal ile birlikte tenkis de istenildiğinden ve açıklandığı gibi iptalin yine gerekçesi bulunmadığından ayrıca bu konuda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için bu davanın bekletici mesele yapılmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis, birleşen dava vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkin olup, vasiyetnamenin iptali davası reddedilerek tenkis ve vasiyetnamenin yerine getirilmesi davaları kabul edilmiş hüküm davalı-karşılık davacı tarafından tenkis davasına yönelik olarak temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince öncelikle inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 16 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2012 (Pzt.)...
Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nce, vasiyetnamenin iptaline ilişkin asıl dava onanmış; birleştirilen dava ise; davacılardan ... dışındakilerin tenkis davasının bulunmadığı, tenkis davası yönünden davacı ... ve davalıların delillerinin toplanılması, ... yaptığı işlemin muvazaalı olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, asıl davanın bozma kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle, yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davada ise; tenkis isteğinin kabulüne dair verilen karar Dairece; “...İddianın özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, birleştirilen davada, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde, tenkis isteğinde bulunulduğu açıktır....
Mahkemece; vasiyetnamenin, beyanı alındıktan sonra vasiyetçi tarafından imzalanması gerektiği, davaya konu vasiyetnamede ise açıklanan şekil şartına uyulmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 31.03.2015 tarihli ve Esas: 2014/18864 - Karar: 2015/5321 sayılı kararı ile "ispat edilemeyen vasiyetnamenin iptali isteminin reddedilmesi ve terditli olarak ileri sürülen tenkis iddiası incelenerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle bozulmuştur....
Somut olayda; davacılar davaya konu vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmiş olmalarına rağmen; ilk derece mahkemesince, ileri sürülen iptal sebepleri hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, talep dışına çıkılarak, mirasbırakanın sonraki tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle vasiyetinden döndüğü, bu nedenle vasiyetnamenin iptalinin ve tenkisinin istenemeyeceğine yönelik yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edildiği görülmüştür. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, davacıların terditli olarak davaya konu vasiyetnamenin iptalini ve tenkisini talep etmiş olmaları karşısında, öncelikle ileri sürülen iptal sebepleri hususunda inceleme ve araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan annesi ...’un ... 3. Noterliğinin 17.05.2007 tarihli vasiyetnamesi ile maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazı davalı oğluna vasiyet ettiğini, vasiyetname düzenlendikten sonra davalının murise hiç bakmadığını, ölünceye kadar kendisinin baktığını, davalı tarafından aldatılarak vasiyetnamenin düzenlediğini, yapılan işlem ile saklı payının zedelendiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptali ile tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, mirasbırakan annesinin 2002- 2007 yılları arasında tüm bakım ve tedavilerinin kendisi tarafından karşılandığını, sonrasında da davacı ...’nin mirasbırakana ölünceye baktığını, aldatma ile vasiyetname yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca taşınmazların da dava dışı kardeşleri ...’e devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacılar vekili, davalının mirasbırakanı evi terk ederek torunlarını göstermeyeceğinden bahisle tehdit ederek vasiyetnamenin düzenlenmesini sağladığını, vasiyetnamenin iptal edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin vasiyetnameyi Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1201 Esas sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasının 13.11.2014 tarihli duruşmasında öğrendiklerini, tenkis davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 5. YARGITAY KARARI 5.1. Dava; vasiyetnamenin iptali, olmaz ise tenkis istemine ilişkindir. 5.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. 5.3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/322 Esas, 2021/222 Karar sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali davası açtıklarını, bu davanın reddine karar verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, vasiyetnamenin Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1572 Esas sayılı dosyasında 11.092018 tarihinde açıldığını, kararın 11.03.2021 tarihinde kesinleştiğini, buna göre de taraflarınca tenkis davası açıldığını, İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sürenin başlangıcı konusunda hataya düşüldüğünü, vasiyetnamenin iptali davasının henüz kesinleşmediğini, söz konusu davanın her şekilde tenkis davası açılma süresini kestiğini, iptal davasının sonucunun beklenerek kesinleşmesinden sonra hak düşürücü sürenin başlatılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....