Hemen belirtilmelidir ki; vasiyet alacaklısı davalıların 3. kişi konumunda olup mirasçılık sıfatlarının bulunmadığı ve vasiyetnamenin de tenkise tabi ölüme bağlı tasarruflardan olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 564.maddesi doğrultusunda bölünmesine olanak bulunmayan tenkise konu taşınmaz bakımından tercih hakkını “ tasarruf edilebilir kısmın değerini karşılayan para yönünde” kullanan davalıların bu talebi de gözetilerek yazılı şekilde karar verilip tenkis hesabı yapılmış olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur....
Noterliği 24.01.1990 tarih ve 1574 yevmiye numaralı vasiyetnamede davacıların saklı paylarının bertaraf edildiğini, dava konusu vasiyetnamenin murisin iradesini yansıtmadığını, nitekim davacılar tarafından vasiyetnamenin iptali davası ikame edildiğini ve derdest olduğunu, açıklanan nedenlerle vasiyetnamenin iptali davasından ... haklarının saklı tutulmasını, vasiyetin iptali davasının reddi halinde ise öncelikle ihlal edilen saklı payların tespiti ile taşınmazlardaki hisselerin adlarına tespitini olmadığı takdirde bedelinin ödenmesini talep ettiler. 3....
Tenkise yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, TMK. 560.maddesinde; saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis davası, iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi ayrıca sadece tenkis davası olarak da açılabilir. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da tenkis def'i olarak da ileri sürülebilir. İptal davası ile birlikte tenkiste talep edilmiş ise, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmamış ise iptal davası reddedilir, tenkis şartları var ise tenkise karar verilir. Tenkis yönünden kurulan hükümde yerinde değildir. Bu nedenle, hükmün hem iptal hem de tenkis yönünden bozulması gerekmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 308 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ıncı ve 557 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" kenar başlıklı 6 ncı maddesine göre; "Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." 3. TMK'nın 557 nci maddesi, "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1.Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2.Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3.Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4.Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa."şeklinde düzenlenmiştir....
Ölüme bağlı tasarruflardaki iptal sebepleri TMK.'nun 557.maddesinde sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Şekle aykırılık, hukuka ahlaka aykırılık, irade sakatlığı ve ehliyetsizlik sebepleriyle vasiyetnameler iptal edilebilir. Anılan hüküm dışında bir sebeple vasiyetnamenin iptali mümkün değildir. Somut olayda; davacı vekili yargılamadaki ....05.2013 tarihli celsedeki beyanında “…saklı pay hissesi oranında tenkis talepleri bulunmadığını” bildirmiştir....
(TMK.m. 560/1) Tasarruflar, tasarruf edilebilir kısım (tasarruf nisabı) dahilinde kalıyorsa, bu halde saklı payın zedelendiğinden söz edilemeyecektir. ... bırakan tarafından sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla yapılan temliklerin "tasarruf edilebilir kısım" dahilinde kalıp kalmadığının tespiti, diğer bir ifade ile "tasarruf edilebilir kısım" ...ın açıldığı andaki değerinin bilinmesiyle anlaşılabilir.(TMK.M.507/1) ..., ... bırakanın ölümüyle açılır. ... bırakanın sağlığında yapmış olduğu kazandırmalar terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. (TMK. M. 575) Şu halde, anılan yasal düzenlemeler gereğince, tasarruf edilebilir kısım saklı paya el atma olup olmadığı, terekenin bütün olarak ölüm tarihine göre tespit edilmesiyle mümkün olabilir....
Dilekçede davacının kızı ... ’nin miras hakkının engellendiği iddiası, bu kişinin mirasbırakanın değil davacının yasal mirasçısı olması, diğer bir anlatımla mirasbırakanın tek saklı paylı yasal mirasçısının davacı olması nedeniyle davanın gerçek niteliğini değiştirmemektedir.Diğer taraftan, davacı dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptalini istediği halde; yargılama sırasında verdiği 27.04.2011 tarihli dilekçesiyle bu isteğinin kabul edilmemesi halinde saklı payının korunmasını dileyerek ölüme bağlı tasarrufun tenkisini talep etmiş, davalı taraf da süresinde davanın genişletilmesine (ve değiştirilmesine) muvafakat etmediklerini bildirmiştir.TMK.nun 560. maddesine göre, “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, mümkün olmadığında tenkisi istenilmiştir. Birleştirilen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/804 E. sayılı dava dosyasında da tenkis talep edilmiştir. Mahkemece davacının davalı ... hakkında açtığı tenkis davasının açılmamış sayılmasına, davacının vasiyetnamenin iptali davasının reddine , tenkis davasının ise kabulüne ; birleşen davada davacı ...'ın davalı ... hakkında açtığı tenkis davasının açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle; davacı vekili Av. ... geldi. Davalı ... vek.Av.... geldi....
e vasiyet ettiğini, sonradan davacı ile evlenmiş ise de muris bu vasiyetnameyi unuttuğu için herhangi bir işlem yapmadığını, dolayısıyla ortada iradi ve geçerli bir vasiyetname bulunmadığını, bu sebeple de vasiyetnamenin iptaline, mümkün olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuş, Mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulü ile 3.016,32 TL tenkis alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, Kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3....