Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/08/2022 tarih 2022/1421 Esas 2022/1358 Karar sayılı kararı ile; Dava niteliği itibarı ile TMK 532 maddesine göre açılmış resmi vasiyetname düzenlenmesi davası olduğu, TMK 532.maddesine göre;resmi vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmi memur tarafından düzenlendiği, resmi memur, Sulh Hakimi,Noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabileceği anlaşıldığı, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 10/02/2021 tarih ve E-73640249- 045.02(01)-147- 2020- 131/3420 sayılı ve Ahkam-ı Şahsiye davaları konulu yazıları ile Ahkam-ı Şahsiye davalarının hangileri olduğu teker teker sayılmıştır.Bu yazıya göre Resmi Vasiyetname düzenlenmesi talebi Ahkam-ı Şahsiye dava türlerinden değildir....
Vasiyetname tanıklarının, vasiyetname içeriğine uygun düşmeyen beyanları, hükme esas alınamaz (Dairemizin 2015/5807 E. ve 2015/18223 K. sayılı 17/11/2015 tarihli kararı, Yargıtay 2. HD. nin 14.09.2000 günlü ve 2000/8300 E.- 2000/10203 K., 17.03.2003 günlü ve 2003/2713 E.- 2003/3610 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir ). Mahkemece; az yukarıda açıklanan ilkeler gözardı edilerek vasiyetname düzenlenmesi sırasında tanık olarak hazır bulunan ve vasiyetnameyi tanık olarak imzalayan ... 'ın beyanına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Somut olayda, vasiyetnameye tanık olarak imza atan ...; duruşmada tanık olarak dinlenmiş, beyanında notere gittiklerini, imza attığını, muris ile hiç konuşmadığını, muris ile vasiyetnamenin isteğine uygun olup olmadığı konusunda da konuşmadığını belirtmiştir. Mahkemece vasiyetname tanığı ...'ın vasiyetname içeriğine uygun düşmeyen ifadeleri nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre, murisin vasiyetnamelerin düzenlenmesi sırasında fiil ehliyetine haiz olduğunun belirtildiği, bu nedenle murisin fiil ehliyetine haiz bulunmadığı, vasiyetnamelerin murisin hataya düşürülmesi, hileye ve tehdite maruz bırakılması sonucu tanzim edildiği, vasiyetnamelerin yasanın aradığı şekle uygun olarak düzenlenmediği yönündeki iddiaların davacı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 08.10.2013 günlü ve 2013/10537 E.-2013/14153 K.sayılı kararıyla onanmıştır. Resmi vasiyetname düzenlenmesi yasada sıkı şekil şartlarına bağlanmış olup, bu maddeler kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle resmi vasiyetname düzenlenmesine tanık olarak katılan kişilerin kimliği önem arzetmektedir....
düzenlenmesi iradesinde olduğunu göstermeyeceği anlaşılmakla vasiyetname düzenlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin düzenlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Vasiyetname düzenlenmesini talep eden vasisi ,Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumda hükümlü olan ...'nın kendi el yazısı ile yazdığı vasiyetname metnini mahkemeye sunarak kızı .... Şahin'in aile ortamına uymayan davranışları, kötü alışkanlıkları nedeni ile kızını mirastan ıskat etmek istediğini ileri sürerek vasiyetname düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece,davacının kızı ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/39 Tereke Sayılı dosya ile terekenin tespiti davası açıldığını, bahsi geçen vasiyetnamenin usul ve yasaya aykırı olması ve murisin hukuki ehliyeti olmadan düzenlenmesi sebebiyle iptali gerektiğini, vasiyetname düzenleyen kişinin ayırt etme gücüne ve hukuki ehliyete sahip olması gerektiğini, bu kapsamda vasiyetname düzenleyen murisin vasiyetnameyi düzenlediği 07.04.2004 tarihinde 71 yaşında olduğu ve sağlık durumu geçmişine bakıldığında, murisin ayırt etme gücüne sahip olmadığının anlaşılacağını, vasiyetname metnine bakıldığında, murisin işlem yapması için sağlık raporu alınması gerektiğini ve raporun vasiyetnamenin düzenlendiği tarihten 16 gün öncesinde alındığını, murisin rapor alması gereği ve işlem tarihinden 16 gün öncesi tek bir doktordan alınan ve geçerliliği yitirilmiş rapora istinaden işbu vasiyetnamenin düzenlenmesi mümkün olmadığını, hukuka aykırı vasiyetnamenin iptali gerektiğini bildirmiştir....
Bu durumda her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, mirasçılıktan çıkarma konusunda resmi vasiyetname düzenlenmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 532. maddesine göre resmi vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir. Resmi memur, sulh hakimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 533. Maddesinde ise mirasbırakanın arzularını resmî memura bildireceği, bunun üzerine memurun vasiyetnameyi yazdıracağı, okuması için mirasbırakana vereceği, vasiyetnamenin mirasbırakan tarafından okunup imzalanacağı, memurun da vasiyetnameyi tarih koyarak imzalayacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 382/1- c/1 maddesinde de sulh hakimi tarafından resmi vasiyetname düzenlenmesi çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmış ve HMK’nın 383....
Davalı vekili cevabında; müvekkilinin ölen ...’nın kocasının kardeşinin torunu olduğunu, sözlü vasiyetname ile ölümünden sonra mallarını müvekkiline bıraktığını, murisin son arzularını hastanede oda arkadaşları ....’ye aktardığını, murisin ölümünden bir hafta sonra vasiyetname ile ilgili işlemlerin başlatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; muris tarafından hastanede yattığı sırada tanıkların belirttiği şekilde yazıya dökülen son arzularının vasiyetname niteliğinde olup, TMK.nun 539 ve devamı maddelerine uygun olduğu kanaatine varıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. Dava; TMK.nun 539 ve devamı maddelerinde düzenlenen “sözlü vasiyetname”nin iptaline ilişkindir. .... TMK. 539.madde “Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi ve el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurulabilir....
Davada; vasiyetçinin vasiyetname düzenlerken tasarruf ehliyetinin bulunmadığı ve diğer mirasçıları mirastan mahrum etmek sebeplerinin de bulunmadığı iddiasına dayanılarak; vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Murisin vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, mahkemece; dosya tümü ile....gönderilmiş ve rapor aldırılmıştır. Raporda; "...Akit tarihinde fiil ehliyetini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi akıl hastalığı, zeka geriliği veya demans denilen bunama hali içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı gibi kişide mevcut sistemik hastalıkların da tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, bu duruma göre .... vasiyetname düzenlendiği 10.06.2008 tarihi itibariyle fiil ehliyetine haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu oybirliği ile mütalaa olunur" denilmektedir. Bu duruma göre, davacıların, vasiyetçinin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiaları alınan raporla çürütülmüş bulunmaktadır....
Somut olayda, söz konusu vasiyetname düzenlenirken vasiyetname içeriğinde gerekli olan bütün yerlerde ... 4. Noteri ... ... ismi yazılmıştır. Ancak onay işlemleri, Noter vekili Başkatibi ... ... adına kaşe basılarak onun imzası ile yapılmıştır. Bu hal söz konusu vasiyetnameyi düzenleyen kişinin kimliği hakkında tereddütler yaratmaktadır. Böyle olunca takriri alanın ve düzenleme yapanın Noter ... ... olduğunu kabul etmek zarureti ortaya çıkmakta olup söz konusu kişinin imzasını muhtevi olmayan belgeyi de resmi vasiyetname olarak nitelemek doğru olmaz. Şu halde yasaya uygun düzenlenmeyen belge bütünlüğü çelişkili vasiyetname şekil şartlarını taşımadığından davanın kabulü gerekirken reddi usul ve kanuna aykırıdır....