a ait 20.02.1984 tarihli vasiyetname aslının, vasiyetnamenin açılması dosyasından ya da dosyanın taraflardan celp edilmek suretiyle dosyaya konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğine hitaben gönderilen yazıda vasiyetname aslının içinde bulunduğu ifade edilen zarfın içinin boş çıktığı ve bu konuda tutanak tutulduğu ifade edilerek, vasiyetnamenin akıbeti sorulduğunu, noterden gelen yazı cevabında ise, zarfın kapalı olarak muris tarafından notere teslim edildiğinin tutanak altına alındığı, yine kapalı olarak noter tarafından mahkemeye teslim edildiğini beyanla, zarfın içinin boş olmasının Noter tarafından bilinemeyeceği ve hatta zarfın muris tarafından içi boş olarak teslim edilmiş olabileceği ifade edildiğini, sonraki süreçte ise her nasıl olduysa mahkeme tarafından herhangi bir açıklama yapılmaksızın vasiyetname okunarak dosya kapatıldığını ve ancak muris tarafından notere teslim edilen zarfın içinde vasiyetname bulunmadığı mahkeme tutanakları ile sabit olduğunu, hal böyleyken davaya konu vasiyetname adi yazılı vasiyetname hükmünde olduğunu, bu husus yerel mahkemeye bildirilmesine rağmen gerekçede değinilmemesinin ise açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu...
O halde mahkemece, vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleştirilmesinin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece, vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleştirilmesinin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 03.12.2007 tarihli 16794 yevmiye numaralı vasiyetnamenin açılması ile davalı ... aralarındaki Vasiyetname açılması davasına dair.... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 24.01.2013 günlü ve 2012/507 E.- 2013/34 K. sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 06.06.2013 günlü ve 2013/6893 E.- 2013/8327 K. sayılı ilama karşı mirasçılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. HUMK’ nun 440/III-2.maddesi uyarınca; Sulh Hukuk Mahkemelerinden verilen kararların aynı kanunun 8.maddesinde belirtilen istisnaları dışında kalanlarının onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez....
Bu durumda mahkemece vasiyetnameyi tanzim eden murisin nüfus kaydı doğru olarak tespit edildikten sonra isminin nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi gerekirken noter tasdikli tercüme esas alınarak verilen asıl ve ek kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalılar, miras bırakanın noter huzurunda düzenlenen vasiyetname ile mirasçıları arasında malvarlığını paylaştırdığını, dava konusu taşınmazların da bu paylaşıma uygun olarak kullanıldığını, 1 nolu dairenin dava dışı ..., 2 nolu dairenin davacı 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin de davalı ...'un kullanımında olduğunu, davalı ...'nin ise taşınmazlarda herhangi bir tasarrufunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen karar Yargıtay 3....
Aynı Kanun’un 532. maddesine göre ise resmi vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir. Resmi memur, sulh hakimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Dosya kapsamında, vasiyetname düzenlenmesini isteyen davacının dava tarihi itibariyle yerleşim yeri adresinin “...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinde açıldığını, mirasbırakan 29.12.2008 tarihinde vasiyetname düzenleyip, 30.12.2008 tarihinde vefat ettiğini, vasiyetname yapılmadan önce ağır bir şekilde hasta olduğu, Almanya'da tedavi gördüğü hastaneden aldığı sağlık raporundan anlaşıldığını, sunmuş oldukları sağlık raporuna göre, mirasbırakanın söz konusu ölüme bağlı tasarrufu yaparken ehliyetsiz olduğunun açık olduğunu, ölüme bağlı tasarrufların geçerlilik şartı olan ehliyetli olma şartına mirasbırakan sahip olmadığından ötürü dava konusu ölüme bağlı tasarrufun iptali gerektiğini, vasiyetname yapılırken muris yeterince Almanca bilmediğinden dolayı tercüman olarak "Gönül Selibuan" adlı kişinin çağrıldığını, ancak bu kişi yeminli tercüman olmayıp, bu kişi vasıtası ile yapılan tercüme, hukuka uygun ve kabul edilebilecek bir tercüme olmadığını ve bu sebeple kabulü mümkün bulunmadığını, yapılan vasiyetname noter huzurunda yapıldığından dolayı resmi vasiyetname olduğunu, resmi vasiyetnamenin geçerlilik koşullarından biri ise 2...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Vasiyetname açılmasına ilişkin olarak açılan davada ... 11. Sulh Hukuk ve Ulus Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetname açılması isteğine ilişkindir. ... 11....