T.C nolu, davacı ... adına adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm birkısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyet alacaklısı olan davacı adına intikali ile vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davaları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK'nın 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Diğer bir anlatımla, vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Hükmün davacı ve davalılar...ndan temyizi üzerine Dairemizin 14/03/2003 gün ve 2013/1725 – 4412 sayılı kararı ile özetle; “... vasiyetnamenin tenfizi davalarının nispi harca tabi olduğu, eldeki dava açılırken sadece ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcının yatırıldığı, Harçlar Kanunun 32. maddesi ve 16. maddesi uyarınca, öncelikle dava değeri belirlenerek nispi peşin harç ikmal edilmek ve deliler bu çerçevede değerlendirilip, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, bu yön gözetilmeden karar verilmiş olması doğru görülmediğinden” bozulmuştur....
Noterliğinin 13/11/1995 tarih ve 35597 yevmiye nolu bir vasiyetname çıktığını, bu vasiyetnamenin 1986 yılından beri açılmadığını, muris Emin Özgür'ün Emin Özgür Holding anonim şirketi ve bir çok şirketinin, bir çok gayrimenkullerinin ve hatta bir köşkünün sahibi olduğunu, vasiyetname ile tüm mal varlığını eşi Hatice Özgür'e bıraktığını, Hatice Özgür'ün yaşamının son yıllarında yoklu içerisinde geçirdiğini vasiyetnameden haberdar olmadığını bu nedenle 18/02/1986 tarihinden beri açılmadığının, eğer bulunabiliyorsa ve yaşıyorsa o tarihteki Cumhuriyet Savcılığı kalem personelinin, yetkili Cumhuriyet Savcılarının araştırılmasını, vasiyetname ile ilgili murisin son ikametgah mahkemesi olan Adana'da vasiyetnamenin açılması için Adana Cumhuriyet Savcılığı'na ihbar yapılması ve Adana yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde vasiyetnamenin açılmasının sağlanmasını, muris Emin Özgür'ün 1986 yılından önceki mal varlığı ve şirketleri ile ilgili araştırma yapılmasını, vasiyetnamenin açılmaması nedeniyle çıkarları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasiyetnamenin tenfizi (Yerine getirilmesi) ..K. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık vasiyetname hükümlerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Muris 1222 parsel sayılı taşınmazı ve tapuda kayıtlı olmayan üzerindeki tüm muhdesatı vasiyet ettiğini beyan etmemiş, aksine “1222 parsel nolarda kayıtlı 5.000.000.000 Tl değerindeki gayrimenkulü ve üzerinde ... katlı ev ve damı” vasiyet ettiğini belirtmek suretiyle vasiyetnameye konu muhdesatı “... katlı ev ve damı” ile sınırlamıştır. Vasiyetname tanığı ... ... “muris o zaman ev ile damı oğlu ...’a bağışlayacağını söylemiştir, ancak hangi evi kastettiğini bilmiyorum” diye beyanda bulunmuş, diğer tanık ... ... ise “muris ... katlı ev ve 1 damını oğluna bağışladı “ demiştir. O halde, vasiyetnamedeki bu sınırlamaya ve tanık beyanlarına itibar edilmeyerek, iki evi bulunan murisin hayatın olağan akışına uymayacak biçimde eşini iki evden de mahrum ederek, tamamını oğluna vasiyet ettiğinin kabulü vasiyetçinin amacına (gayesine) uygun görülmemiştir....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunup kesinleşmesinden sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekmektedir.(3.HD, 20.01.2014 tarih, 2013/16453 E, 2014/586 K) Somut olayda; muris A.. D..'nin noterde düzenlediği 10/06/1980, 11/06/1980 ve 08/10/1982 tarihli vasiyetnameler ile; mal varlığının bir kısmını davacılara vasiyet ettiği, murisin 1986 yılında vefat ettiği, vasiyetnamenin açılmasına dair her hangi bir dava kaydı bulunmadığı, dosyada davacıların ölüme bağlı kazandırmayı öğrendiği tarihe dair bir belge veya delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vasiyet alacaklısı, vasiyetnameden kaynaklanan hakkı, (alacak muaccel olmadan) vasiyetname açılıp okunmadan kullanamaz. Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kayıt bulunmadığına göre, vasiyetname açılıp sonuçlanmadan vasiyetin yerine getirilmesi de istenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ VE TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları kızları ....'ın 12.07.2011 tarihinde çocuksuz olarak öldüğünü, murislerinin eşi ...'ın ise 13.08.1992 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile kayden maliki olduğu 5 ve 26 parsel sayılı taşınmazlarını eşi ...'ya vasiyetname suretyile temlik ettiği ileri sürerek vasiyetnamenin açılması ve tenfizine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı-karşı davacı, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesi yansıtmadığını, saklı payının ihlal edildiğini belirtip, karşı dava ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulunarak asıl davanın reddini savunmuştur. Davalılar, vasiyetnameyi kabul etmediklerini bildirmişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/39 esas, 2004/24 karar sayılı dosyasında bu davaya da konu 107, 86, 559 ve 296 parseller yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası kabul edilmiş, taşınmazların mirasbırakan ... mirasçıları adına veraset ilamındaki paylar oranında tesciline karar verilmiş ve hüküm 15.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir.Tapuda henüz bu ilam infaz edilmemiştir.Davaya konu 530 ve 141 nolu parseller de mirasbırakan ...adına kayıtlıdır.Mirasbırakan ...’ye ait 5.11.1982 tarihli vasiyetname 1.10.2002 tarihinde açılarak okunmuş ve iptal edilmemiştir. Vasiyetname halen geçerli olupdava konusu taşınmazlar da terekeye dahil olduğuna göre mirasbırakana ait vasiyetnamede hak sahibi olan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
ın ¼ hissesinin davacı adına tescili talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, davalının davanın açılmasına neden olmadığı, vasiyetnameye itiraz etmediği, davacının tapuda işlem yapılması için kendilerine ihtarda bulunmadığı gerekçe gösterilerek harç ve masraflar davacı üzerinde bırakılmıştır.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Somut olayda, davalı ilk duruşmaya gelerek “davayı kabul etmediğini, davacı tarafından kandırılan murisin bu şekilde vasiyetname yaptığını, davanın reddini istediğini” bildirmekle davaya karşı koyan ve davayı kabul etmeyen davalıdan yargılama giderinin tahsili gerekirken yanılgılı düşünce ve yazılı gerekçe ile davacıdan tahsili doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/09/2012...
(HGK.22.09.2010 gün ve 392 Esas-417 Karar) Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....