Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/04/2011 tarih ve 2011/3 esas 2011/601 karar sayılı ilamıyla açılıp okunduğunu, murisin vefatından evvel, vasiyetname konusu olan 31 pafta 2556 parselde kayıtlı taşınmazı kendisinine sattığını ve tapuda devrettiğini, vasiyetname konusu diğer taşınmazın ise tüm mirasçılar adına hisseli olarak kayıtlı olduğunu, murisçe yapılan muayyen mal vasiyetinde kendisine vasiyet edilen taşınmazların mülkiyetinin adına tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek; dava konusu vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazların adına tescilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 31 pafta 2556 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden talebini atiye bırakmıştır....
Somut olayda ise; Antalya 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/351E sayılı dava dosyası ile Antalya 3.Noterliğince tanzim edilen 25.06.1984 tarihli vasiyetname, 09.01.1989 tarihli bu vasiyetnameden rücu senedi, yine aynı noterlikçe düzenlenmiş 27.06.2003 tarihli vasiyetname ile, Antalya 2.Noterliğince tanzim edilen, 12.04.2005 tarihli bu vasiyetnameden rücu senedi açılıp okunmuş ise de hüküm taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile henüz derdest dava hükmündedir. O halde mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Vasiyetname açılırken bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer, açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır ve vasiyetname mahkemece belirlenen günde gelen mirasçılara okunur (4721 sayılı Kanunu'nun 596 ncı maddesi). Vasiyetnamenin açılışını müteakip mirasta hak sahiplerinin her birine, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği tebliğ olunur (4721 sayılı Kanunu'nun 597 nci maddesi). 3. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. 4....
Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memur ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz." ibaresi yer almaktadır. Noterlik Kanun'un 76. maddesinde "noter, tanık, tercüman ve bilirkişiler aşağıdaki hallerde noterlik işlemine katılamazlar." dendikten sonra üçüncü fıkrasında " ilgililerden biri ile aralarında sıhri dahi olsa usul ve füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa" hükmü yer almaktadır. Noterlik kanunun tüm işlemlerde uygulanmak üzere tanıklarla ilgili hükümler öngörülmüştür. Oysa, TMK'nın 536. maddesi, sadece vasiyetnamelerde tanık olacakları içeren şartları saymıştır. Madde de, vasiyetname düzenlenirken tanık olmayacaklar tahdidi olarak sayılmıştır. Türk Medeni Kanunu genel nitelikte olmakla beraber, 536. maddesi, noterlik kanununa göre, "özel hüküm" niteliği taşır....
Mahkemece; ''Vasiyetnamenin usulüne uygun olmadan tanziminde davacılara atfı kabil kusur mevcut olmayıp, olan kusur vasiyetnameyi tanzim eden Noter M.. F..'dedir. Davalı Adalet Bakanlığı ise, kusursuz sorumlu durumundadır.Vasiyetnamenin iptali sonucu aleyhe vasiyetname tanzim olunan dava dışı diğer mirasçıların mirastaki dokunulmaz yasal miras hakları dışında kalan miktar kadar davacıların zararı mevcut olup, davacılar bu nedenle Noter M.. F.. ile istihdam eden sıfatıyla Adalet Bakanlığından bu miktarı maddi tazminat olarak talepte haklıdır.Dava Kahramanmaraş 4. Noterliğinin taraf olarak sıfatı mevcut değildir. Ayrıca, olayda manevi tazminat şartları da oluşmamış olup...'' gerekçesi ile 287.754,42 TL nin davalı Adalet Bakanlığı ile davalı M.. F..'...
ın ise 13.08.1992 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile kayden maliki olduğu 5 ve 26 parsel sayılı taşınmazlarını eşi ...'ya vasiyetname suretyile temlik ettiği ileri sürerek vasiyetnamenin açılması ve tenfizine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı-karşı davacı, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesi yansıtmadığını, saklı payının ihlal edildiğini belirtip, karşı dava ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulunarak asıl davanın reddini savunmuştur. Davalılar, vasiyetnameyi kabul etmediklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptalini gerektirir şekli ve esasa ilişkin bir husus olmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali davasının reddine, karşı dava yönünden ise TMK'nın 506.maddesi gereği karşı davada kardeş olan ...'ın muris .... saklı paylı mirasçısı olmadığı gerekçesiyle tenkis davasının reddine, vasiyetnamenin tenfizi isteğinin tefrikine kararı verilmiştir. Karar, davalı karşı davacı .... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
Sulh Hukuk, ... 1.Sulh Hukuk ve Tuzla Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, vasiyetnamenin açılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 596. maddesinde,”Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur.” Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından, murisin Tuzla Sulh Mahkemesi’nin yetkisizlik kararına dayanak ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki yerleşim yeri olan "... Caddesi, ... Mahallesi, NO;28/1 Tuzla/..." adresinin, ... Polis Merkezi Amirliğinin 26.08.2010 günlü tutanağı ile ......
O halde mahkemece, vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmemiş ise kesinleştirilmesinin yapılabilmesi ve dosya aslının gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirastan Feragat Sözleşmesinin Açılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mirastan feragat sözleşmesi (TMK.md. 528) hakkında vasiyetname hükümlerinin uygulanacağına yönelik bir hüküm mevcut değildir. Vasiyetname ile ilgili olarak teslim görevi ve alınacak önlemlere ilişkin Türk Medeni Kanununun 595. ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Türk Medeni Kanununun 596. madde hükümleri mirastan feragat sözleşmesine uygulanamaz. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesinin gereği bulunmamaktadır....
Noterinde vasiyetname düzenlemiştir. Davalının itirazı nedeniyle vasiyetnamenin tercümesi yeniden yaptırılmıştır. Buna göre muris ... ile davalı ... birbirlerini karşılıklı olarak mirasçı nasbetmişlerdir. Bu vasiyetname ortak vasiyetname niteliklidir. Nihai mirasçı olarak ...’ü belirlemişlerdir. Vasiyetname ... ’da yapıldığı için 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 20. maddesindeki 4 nolu bendindeki atıf gereğince uygulanacak olan aynı kanunun 7. maddesi uyarınca geçerli sayılması gerekir. Çünkü vasiyetname ... Kanunlarına aykırı değildir. Şekil sorunu yoktur. Bu vasiyetname hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil etmez. Çünkü tenkis olanağı vardır. Davacı ıslah dilekçesi ile davasını tenkise çevirmiş ise de murisin mal varlığını ve terekesinin nelerden ibaret olduğunu ispatlamamıştır. Mal varlığı belirlenmediğinden tenkis talebinin kabulüne de olanak yoktur....