Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenmiş, mahkemece senet değişikliği için vakıf senedine göre 17 kişiden oluşan mütevelli heyetin tamamının oyunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile dava konusu ... senedinin incelenmesinden; mütevelli heyetin 10 kişiden oluştuğu, ancak mütevelli heyeti üyesi ... ...’nin vefatı üzerine senedin ilgili hükümlerinin işletilmeyerek mütevelli heyetin 9 kişi olarak çalışmalarına devam ettiği anlaşılmaktadır....
ın, vakıf mütevelli heyetinin 08.10.2016 tarihli toplantısında alınan karar ile üyelikten çıkartıldığı, toplantının davacıya bildirilmediği, gümdemde yer alamayan konuların görüşüldüğü, davacının savunmasının alınmadığı, mütevelli üyeliğinin sonlanmasına dair vakıf senedi ile tüzükte hüküm bulunmadığı ileri sürülerek davacının mütevelli üyeliğinden çıkarılmasına dair kararının iptali istenmiştir. Mahkemece, Vakıf Mütevelli Heyet Toplantı gündeminde yer almayan mütevelli heyet üyesinin sonradan verilen önerge ile azlinin vakıf senedinin 7 ve 9 ve 14/A maddesiyle bağdaşmadığı, aynı adı taşıyan dernek kurulmasından dolayı bu adın veya dernek başkanlığının sair faaliyetlerinin vakfa zarar verdiği/vereceği noktasında davacının görevden alınmasını haklı kılan herhangi bir çalışma ve yazışma, ihtarname gibi benzeri çalışmalar yapılmadan çıkarma kararı verildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ......
Bu bağlamda a)Vakıf senedinin 10.maddesinin (g) fıkrasında, vakfın gayesinin tahakkukunun imkansız hale gelmesi ve tasfiyesi halinde malların nereye devredileceğinin tespit ve karara bağlamanın genel kurulun görevleri arasında sayılmış olup kurucu iradeye ve vakıf mevzuatına aykırı olarak vakfa özgülenen mal varlığının dağılma ve tasfiye durumuna vakfedenin mirasçılarına intikaline imkan veren, b) Vakıf senedinin 19. maddesinde; vakfın net gelirinin %5'inin yönetimin idame masrafları ile ihtiyatlara %15'inin Fikri Dabağoğlu füruundan olan ve öğrenim yapmakta olanlara burs olarak, %40'ının vakıf yatırımlarına ve geliştirme fonuna, geri kalanının da vakıf amaçlarına özgülendiği halde; net gelirin vakfın amaçlarına özgülenen %40'lık bölümünün %10'a düşürülmesi ile %25'lik bölümünün de kuruluş sırasında öngörülmediği halde vakıf kurma iradesine ve düşüncesine aykırı olarak ve mirasçılara da geçişi sağlayak biçimde doğrudan ....ve alt soyuna bunlardan kimse bulunmadığı takdirde üst soyuna...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde 19.09.2014 tarihli düzenleme şeklinde vakıf senedi tadilinin tesciline karar verilmesini istemiş; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vakfa ait senedin 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Desenedi Tescili İstemli KARAR 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 103.maddesinin birinci fıkrasına göre, Mahkemenin tescil istemine ilişkin olarak verdiği karar tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde başvuran veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilebilir. Ancak Mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin ..... Müdürlüğü'ne tebliğine ilişkin belge dosyada bulunmamaktadır. Kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin.....Müdürlüğü'ne tebliğ edilip edilmediğinin araştırılarak, edilmişse belgesinin dosyaya konulması, edilmemişse kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliği ile süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu tanıma göre, önemli olan vakfın amacını gerçekleştirmesi ve dolayısıyla özgülenen mal ve hakların amacın gerçekleşmesi için yapılacak iş ve işlemlere harcanmasıdır. 1-Vakıf senedinin 7. maddesinde, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflar hakkındaki tüzüğün 37. maddesine yapılan atıf sonucunda gelirlerinin beşte dördünün (%80'inin) vakıf amaç ve hizmet konularına özgülenmesi öngörülmüş iken, yapılan değişiklikle vakfın yıl içinde elde edilen brüt gelirlerinin üçte ikisinin vakıf amacı ve hizmet konularına özgülenmesi şeklindeki değişiklik ve bunun tescili sonucu vakfın amaçlarını gerçekleştirmek için öngörülen nakit miktarında azalmaya sebebiyet verilmesi ve böylece kurucu iradeye aykırı davranılması, 2-Kabule göre de; vakfın sadece değiştirilmesi istenilen maddeler dışında gerekli olmadığı halde vakıf senedinin tamamının yeniden düzenleme şeklinde noterden düzenlenmiş olması, Doğru görülmemiştir....
Davalı T2 Bölge Müdürlüğü sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, evladiye davalarının vakfedenin soyundan geldiğini iddia eden kişi tarafından açılacağını ve kişinin bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının davasını ispat için vakıf senedi, nüfus kaydı, veraset ilamı gibi resmi evraklara dayanması gerektiğini özellikle davacının vakfın soyundan geldiğini vakfın soyundan geliyorsa vakfın senedi incelenerek galle dagıtma şartı mevcut olup olmadığı var ise hangi delillerden ne kadar ne şekilde dağıtılıcağının tespit edilmesinin gerektiğini, dava konusu vakıf ve bu gibi(kuruluşu cumhuriyet öncesine dayalı vakıflarda) vakıf gelirlerinin fazlalalık kısmı eğer vakıf senetlerinde buna dair hüküm mevcut ise idare eden tarafından vakfiye şartları doğrultusunda pay edilmesi gerektiğini vakıf gelirlerinden pay alma hakkı miras yolu ile veya üst batındaki vakıf evladının ölümüyle kendiliğinden doğan bir hak olmayıp, vakıf evlatlarının mahkeme kararı ile tespit ettirmesi gerektiğini vakfiyede galleye...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf senedi tadilinin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-5263 Sayılı Yasanın 19. maddesiyle 3294 sayılı Yasanın 7. maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak vakıf mütevelli heyetinin yeni oluşumunun senette düzenlenmesine, değişiklikten önceki mütevelli heyetin karar vermesi gerekir....
Buna göre, somut olayda senette değişiklik yapılmasına ilişkin vakfın yetkili organı tarafından alınmış bir senet değişikliği kararı olup olmadığının denetlenmeden karar verilmesi, 2-Davacı vakıf Kanunla kurulduğundan ve senedi de Kanuna göre düzenlendiğinden, yapılacak değişikliklerin Kanuna uygun olması gerekir. Bu itibarla vakıf senedinin mütevelli heyetinin oluşumunu düzenleyen 9. maddesinin "Mülki idare amirleri vakfın tabii başkanı olup, Belediye Başkanı, Mal Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe üst görevlisi, varsa İlçe Tarım Müdürü ve İlçe Müftüsü vakfın mütevelli heyetini oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedinde Yapılan Değişikliklerin Tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR 1-3294 sayılı Kanun'un 5263 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesinin (c) bendinde, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları yapacakları tüm muameleler dolayısıyla her türlü harçtan muaf tutulmuş olup, bu muafiyet vakfın doğrudan yapacağı işlemleri kapsamaktadır. Vakfın yargı harcından bağışık tutulabilmesi için bunun yasada açıkça belirtilmiş olması gerekir....