İdaresi vekilinin davacılar adına müstakilen kayıtlı 4108 sayılı parselle ilgili tüm temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi yine dava konusu 3342 parselle ilgili sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Ancak, dava tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 3342 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup, davacı dışında diğer paydaşların vakıf şerhinin silinmesine dair davası yoktur. Bu itibarla, vakıf şerhinin sadece davacıların payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı olduğu gibi ayrıca dosyadaki davacılar adına müstakilen kayıtlı 1646 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerinde vakıf şerhleri yazılı değildir. Bu nedenle 1646 sayılı parselin üzerinde vakıf şerhlerini gösteren tapu kaydı idareden getirtildikten sonra inceleme neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tesis edilen hükmün bozulması gerekmiştir....
Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfları, Vakıf yönetimi: Mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıflarda; vakfiye, 1936 Beyannamesi, vakıf senedi, 4721 ... Türk Medenî Kanunu ve bu Kanuna göre vakfı yönetmeye ve temsile yetkili organı, Vakıf yöneticisi: Mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıflarda; vakfiye, 1936 Beyannamesi, vakıf senedi, 4721 ... Türk Medenî Kanunu ve bu Kanuna göre vakfı yönetmeye ve temsile yetkili kişi veya yetkili organlarda görev alan kişileri, ... ifade eder.", aynı Kanun'un 10 uncu maddesinde ise; "Vakıf yöneticileri; vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vakıf vekili dava dilekçesinde, vakfın yetkili kurullarının 25.04.2009 ve 07.10.2009 günlü toplantılarında vakıf senedinin başlangıç, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 14, 16, 23, 24, 26, 32 ve 33. maddelerinin değiştirilmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek Beyoğlu 19. Noterliğinde düzenlenen 23.12.2009 tarih 16580 yevmiye numaralı değişiklik senedinin tescilini istemiştir. Yargılama sırasında Vakıflar Genel Müdürlüğünün 15.04.2010 tarih ve 5984 sayılı yazısı ile vakıf senedinde bazı düzeltmelerin yapılmasının istenmesi üzerine, istem doğrultusunda Beyoğlu 19....
D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2022/3769 Karar No : 2022/3314 YETKİLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ KARARI Davacılar … Köyü Muhtarlığı, …, … vekilleri Av. … tarafından, Tunceli ili, Çemişgezek ilçesi, … köyü sınırları dahilinde yapımı planlanan Çemişgezek Göleti ve Sulaması Projesinin yapımından vazgeçilmesi istemli 18/02/2022 tarihli başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Proje ve İnşaat Dairesi Başkanlığı işleminin iptali istemiyle... Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan davada, Ankara 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08/09/2021 tarih ve 2019/92 Esas 2021/313 Karar sayılı ilamı ile; Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince dosyanın görevli ve yetkili Alanya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2022 tarih ve 2021/1678 Esas 2022/131 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava Ticari Şirket (Bakanlıkça Açılan Fesih İstemli) istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/688 Esas KARAR NO: 2024/13 DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ: 02/10/2023 KARAR TARİHİ: 12/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasında; DAVA; Davacı vekili dava tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 4 62,5 oranında paya sahip bulunduğunu, diğer ortak ile birlikte müdür olarak görev yaptıklarını ve şirketi müştereken temsile yetkili olduklarını, ancak ortakların bir araya gelerek herhangi bir karar alamadıklarını, Türk Ticaret Kanunu'nun 617 inci maddesine göre genel kurulu müdürlerin göreve çağırdıklarını, müdürlerin de toplantı yapamadıklarını, genel kurulun her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılması| gerektiğini, davalı şirketin 05-08-2022 tarihinde kurulduğunu, organ eksikliği nedeniyle davalı şirketin 31-12-2023 tarihinden beri genel kurul toplantısı yapamadığını, organ eksikliğinin giderilememesi halinde Türk...
A R A R Vakıf evladı olan davacı ...'in ...'de kurulu 919 H. (1513 M.) ... Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davada, davanın reddine dair mahkeme kararı davacı vekiline tebligat saati itibari ile adresin kapalı olması vekilinin adliye de olması sebebiyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olarak 24.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkeme kararının 11.03.2016 tarihinde temyiz edilmesi üzerine ... 2. Asliye Hukk Mahkemesi'nin 2014/178 - 2016/51 sayı ve 18.03.2016 tarihli ek kararı ile temyiz süresinin 10.03.2016 günü dolması sebebiyle temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK'un 432-426/F maddelerine göre süreden reddine karar verilmiştir....
Vakfının 01/12/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında davacıların mütevelli heyeti üyeliklerin düşürülmesine yönelik kararın iptaline yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı verdiği temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler tekrar edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. Dava, davacıların vakıf mütevelli heyet üyeliklerinden (davacı ...'ın aynı zamanda vakıf meclisi üyeliğinden çıkartılması) çıkarılmalarına dair vakıf meclisi kararının iptali istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371'inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....
Hukuk Dairesinin emsal 09/02/2006 tarih, 2005/13729 Esas-2006/939 Karar sayılı kararının da dikkate alınarak, davacı tarafın dayandığı Vakıf Taşınmazları Kütüğünün 49 sırasında kayıtlı Hacı Şerif Zade Musluğu Vakfı adına kayıtlı 100 ağaçlı zeytinlik vasıflı, İzmir, Bayındır, Karahayıt Köyü, Eskideğirmen Karşısı Mevkiinde bulunan 2 hektar yüzölçümlü kayıt ile aynı yerde 48 sırada aynı Vakıf adına kayıtlı aynı vasıf, köy ve mevkiide bulunan 2 hektar yüzölçümlü Vakıf kayıtlarının hudutları mahalli bilirkişilere okunmadan, mahalli bilirkişilerden anılan kayıtların hudutlarında yazılı taşınmazları zeminde göstermeleri istenip, denetime elverişli şekilde fen bilirkişi heyetinden, dayanak kayıt kapsamının kroki üzerinde işaretlenmesi istenmeden; 3402 sayılı yasanın 20. maddesi kapsamında dayanak kayıtların kapsamı tayin edilmeden, mahalli bilirkişilerin soyut anlatımlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinde; ayrıca, davacı vekilinin aşamalardaki beyanlarında, tesis kadastrosunun...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;'' TTK m.319'a göre ''anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde halinde bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi- organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar.'' maddesi gerekçe gösterilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu,şöyle ki; Davalı işveren ile müvekkili arasında akrabalık bağı bulunduğunu,bu akrabalık bağı neticesinde müvekkiline %1'lik (yüzdebir) oranda bir sembolik hisse verildiğini, İş Kanununa tabi genel müdür olarak çalışan müvekkiline verilen bu sembolik olan %1'lik hissenin müvekkiline kişi-organ diğer deyişle işveren sıfatını kazandırmadığını, İş akdiyle çalışan genel müdürün yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi halinde taraflar arasındaki hizmet ilişkisi ortadan kalkmış olmayacağını,Yargıtay 9. H.D.'...