Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Vakıf yöneticilerinin görevden alınmalarına ilişkin davaların, gerek vakfı temsil etmesi gerekse dava sonunda verilecek kararın kendisini yakından ilgilendirmesi bakımından doğrudan vakıf tüzel kişiliği aleyhine açılması ve yöneticilerin de bu dava nedeniyle hukukları etkileneceğinden savunmalarının alınmaları gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; Türk Medeni Yasası Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. vd. maddelerine göre, davalı vakıf yöneticilerinin yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan, genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, kusurlu hareketiyle vakfa zarar verdikleri iddia edilen vakıf yöneticisinin görevden alınması istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Vakıf yöneticilerinin görevden alınmalarına ilişkin davalarda husumetin gerek vakfı temsil eden gerekse dava sonunda verilecek karardan hukuku etkilenecek olan vakıf tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekir. Buna göre somut olayda; vakıf tüzel kişiliği davaya dahil edilerek uygun taraf teşkili sağlanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken husumetin doğrudan görevden alınmaları istenilen vakıf yöneticilerine yöneltilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. maddesine göre, vakıf senedinde yazılı şartlarla yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, vakfın mallarını vakıf senedinde belirlenen gayesine uygun olarak kullanmayan, vakfın gelirlerini vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf eden, kusurlu hareketleriyle vakfa zarar veren ve 5072 sayılı Kanuna aykırı olarak okul hizmet binası içinde vakıf faaliyetlerini yürüttüğü iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınması istemine ilişkindir. 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi, vakıf yöneticilerinin belirtilen sebeplerden dolayı ancak Vakıflar Meclisinin vereceği karara dayalı olarak denetim makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince...

            Dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10.maddesi kapsamında vakıf yöneticilerinin görevden alınması istemine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin 2. paragrafında, ''görevinden alınan vakıf yöneticilerinin Meclis üyesi olamayacağı ve beş yıl süreyle aynı vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacağı, ayrıca ikinci fıkranın (c) ve (e) bentlerinde belirtilen nedenlerle görevinden alınan vakıf yöneticilerinin başka bir vakfın yöneticisi ise o görevinden de alınmış sayılacağı ve beş yıl süreyle hiçbir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacağı'' hükme bağlandığından; Mahkemece; yargılamaya devamla görevden alınmaları istenilen vakıf yöneticilerinin vakfı zarara uğratıp uğratmadıklarının tespiti ile sözü edilen maddedeki cezanın uygulanması gerekip gerekmediğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

              Ancak; Dava; vakıf senedinde yazılı şartlarla yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, vakfın mallarını vakıf senedinde belirlenen gayesine uygun olarak kullanmayan, vakfın gelirlerini vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf eden ve kusurlu hareketleriyle vakfa zarar verdiği iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istemine ilişkindir. 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi, vakıf yöneticilerinin belirtilen sebeplerden dolayı ancak Vakıflar Meclisinin vereceği karara dayalı olarak denetim makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabileceğini düzenlemektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. ve devamı maddelerine göre, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymadığı ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmediği, kusurlu hareketiyle vakfa zarar verdiği iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınması istemine ilişkindir....

                  Yasasının 11. maddesi, Genel Müdürlükçe yapılan tebligata rağmen bu Yasa uyarınca istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeyen vakıf yönetimine her bir eylem için beşyüz Türk Lirası idari para cezası verileceği, 10. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde ise 11. madde uyarınca iki defa idari para cezası alan vakıf yöneticilerinin mahkemece görevden alınabileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yukarıda sözü edilen ve davanın devamı sırasında yürürlükte bulunan 5737 Sayılı ... Yasasının 10.maddesi gereğince öncelikle görevden alınması istenilen vakıf yöneticileri hakkında idari işlem uygulanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı yöneticilerin görevden alınmaları yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    Yasasının 11. maddesi, Genel Müdürlükçe yapılan tebligata rağmen bu Yasa uyarınca istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeyen vakıf yönetimine her bir eylem için beşyüz Türk Lirası idari para cezası verileceği, 10. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde ise 11. madde uyarınca iki defa idari para cezası alan vakıf yöneticilerinin mahkemece görevden alınabileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yukarıda sözü edilen ve temyiz aşamasında yürürlüğe giren 5737 Sayılı ... Yasasının 10.maddesi gereğince öncelikle görevden alınması istenilen vakıf yöneticileri hakkında idari işlem uygulanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bir kısım yöneticilerin görevden alınmaları yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu