Vakıf şerhleri ile ilgili olarak, diğer kanunlarda yer alan zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümler uygulanmaz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 15/09/2020 tarih ve 2020/875- 908 sayılı görevsizlik kararı ile vakıf taşınmazına ilişkin taviz bedelinin tahsili isteğine ilişkin olduğundan bahisle dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin kısmen kabule dair kararı davacılar ile davalı Vakıf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların ve davalı Vakfın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar, davalı Vakfın yapımını üstlendiği seraların eksik ve ayıplı yapıldığını, ısıtma ve havalandırma sisteminin kurulmadığını, bu nedenle ürünlerin hasar gördüğünü, zarara uğradıklarını belirterek zarar bedelinin, eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilini istemişlerdir....
Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, dava açılırken usulünce yargı harcı yatırılmadan yargılamaya devamla davanın kabulüne karar verilmesi, Kabule göre de; 2-Değiştirilen ve tescili talep edilen davacı vakfa ait dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan vakıf senedinin dosya içerisinde bulunmadığı, eksikliğin giderilmesi noksan ikmali kararı ile istenilmesine rağmen yeniden gönderilen dosya kapsamında da bulunmadığı dikkate alınarak değişikliklerin, yürürlükte bulunan vakıf senedine uygun olup olmadığı denetlenmeden eksik inceleme ve yetersiz araştırma sonucu karar verilmesi, 3-Davacı Vakfın adı tadil senedinden anlaşıldığı üzere "Afşin İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı" olduğu halde, karar başlığında "..." olarak yazılması, 4-Anayasa Mahkemesinin 20/1/2016 gün, 2013/7114 başvuru numaralı kararında da belirtildiği üzere kararda temyiz süresinin hatalı gösterilerek hukuki belirsizliğe yol açılması, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının...
Vakıf evladı olduğunun tespiti istemli davalar, kişinin vakfedenin soyundan gelip gelmediğinin tespiti amacını taşır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/05/2007 tarih ve 2007/18- 293 Esas, 2017/310 Karar sayılı kararında, "...Davacının vakıf evladı olduğuna ilişkin daha önce verilmiş ve Yargıtay denetiminden geçmiş ve kesinleşmiş kararların, kesin hüküm, kesin delil veya güçlü delil teşkil etmesinin mümkün olmadığı böyle bir durumda dahi güçlü delilin aksinin her zaman için kanıtlanabileceği" ifade edilmek suretiyle evladiyeye ilişkin her iddianın önceden verilmiş kararlardan bağımsız olarak kanıtlanması gerektiği vurgulanmıştır. Bir "vakıfın evladı" olmakla bir "vakfın gallesine müstehik vakıf evladı" olmak arasında fark bulunmaktadır....
Taraflar arasındaki tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, işin niteliği itibariyle duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; vekil edenlerinin Mülhak ... ... ... (...) Vakfı'nın tevliyetine ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. II....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/515 ESAS 2021/583 KARAR DAVA KONUSU : Vakıf (Vakıf Senedi Tescili İstemli) KARAR : Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/12/2021 tarih 2021/515 Esas 2021/583 Karar nolu kararına karşı, davacı tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir-Dikili- Çandarlı Mahallesinde adına kurmuş olduğu MAZHAR isimli vakfa ilişkin çalışma senedinin ekte sunulduğunu, vakfın isim tescilini talep ettiklerini beyan etmiş ve dosyaya adi yazılı vakıf senedi ibraz etmiştir. B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/12/2021 tarih 2021/515 Esas 2021/583 Karar sayılı kararıyla, Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Tespiti İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacıların ...'da kurulu ... Efendi bin ... Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti ile mahkeme kararından sonra galle fazlasının ödenmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacıların galle almaya müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti ile karardan sonraki galle fazlasının ödenmesi istemine ilişkindir....
Davacı vekili, davacının 506 sayılı Yasanın Geçici 20.maddesi hükmü uyarınca kurulan davalı vakfın üyesi olarak 01/09/2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı, ancak davalı vakıf tarafından 01/01/2003 tarihinden itibaren, ilgili yasal mevzuat uyarınca SSK'dan yaşlılık aylığı almakta olanlara yapılan oranda zam ve seyyanen yapılan zam artışlarının davacının yaşlılık aylığına da uygulanması gerekirken uygulanmadığı, yine SSK'dan yaşlılık aylığı alanlara uygulanan enflasyon artışlarından kaynaklanan zammın da yansıtılmadığı, bu nedenle 01/01/2003 tarihinden bugüne kadar vakıf senedi ve 506 sayılı Yasa gereği yapılmayan zam artışlarından kaynaklanan maaş farkları alacağının fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 1)Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Yasanın Geçici 20.maddesidir. 506 sayılı Yasanın Geçici...
Davacı vekili, davacının 506 sayılı Yasanın Geçici 20.maddesi hükmü uyarınca kurulan davalı vakfın üyesi olarak 01/02/2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı, ancak davalı vakıf tarafından 01/01/2003 tarihinden itibaren, ilgili yasal mevzuat uyarınca SSK'dan yaşlılık aylığı almakta olanlara yapılan oranda zam ve seyyanen yapılan zam artışlarının davacının yaşlılık aylığına da uygulanması gerekirken uygulanmadığı, yine SSK'dan yaşlılık aylığı alanlara uygulanan enflasyon artışlarından kaynaklanan zammın da yansıtılmadığı, bu nedenle 01/01/2003 tarihinden bugüne kadar vakıf senedi ve 506 sayılı Yasa gereği yapılmayan zam artışlarından kaynaklanan maaş farkları alacağının fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 1)Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın Geçici 20.maddesidir. 506 sayılı Yasanın Geçici...
ın vakıf üyeliğinden istifası ile davalı ...'un davacı yerine vakıf üyesi olması işlemini üzerinden değerlendirme yaparak davalı ...'un vakıf üyeliğinin sona erdiği kabul edilerek bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve davacı ...'ın asıl dosya davalısı ...'a devredilen mütevelli heyeti üyeliğine iadesine karar verilmiş, mahkeme kararı davalı ... adına vekili Avukat ...'e; davalı Vakıf adına kayyım tarafından vekalet verilen Avukat ...'ya tebliğ edilmiş, istinaf kanun yoluna ise süresi içerisinde asıl dosya davalısı ... adına Avukat ... başvurmuştur. Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun doğrudan adı geçen davalı adına yapılmış olmasına rağmen, hatalı değerlendirme sonucu istinaf başvurusunun davalı Vakıf adına yapıldığı ve ...'...