"Adaylık için görevden çekilmesi gerekenler" başlıklı bu maddede," Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organı mensupları, yükseköğretim kurumundaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, aday olmak isteyen belediye başkanları, subay ile astsubaylar, aday olmak isteyen siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, genel ve ara seçimlerin başlangıcından bir ay önce, seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının satışa çıkardığı 2 nolu parseli, ihale ile 16.1.2003 tarihinde satın aldığını ve satış bedelini ödediğini, tapu devri için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müracaatında vakıf şerhi nedeni ile, taviz bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 167.850 YTL.nın ödeme tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının tüm hukuki ve fiili durumu bilerek satın aldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "Davacıların talebi, davalı kooperatif üyeliğinden usulsüz olarak çıkarılmaya ve kooperatif üyesinden hisse alınımına dayalı üyeliğin tespiti davasıdır. Davacı T1, 07/12/2020 tarihli dilekçe ile iş bu davadan feragat ettiğini beyan etmiş olmakla davacı T1 yönünden açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Diğer davacılar T4 ve Güler, davalı kooperatif vekilinin kendilerinden aldığı vekalete istinaden davacıların üyeliğini başka şahsa devrettiğini, diğer davacılar T3 ve İlkay ise, usulsüz olarak kooperatif üyeliğinden çıkarılması sebeplerine dayanmaktadırlar. Davalı ise, davacı T3 hakkında verilen yönetim kurulu kararı gereğince üyeliğinin düşürüldüğünü, diğer davalıların ortaklıktan ayrılma talepleri doğrultusunda yönetim kurulu kararınca ortaklıklarının sona erdiği savunması ile davanın reddini talep etmektedir. Davalı kooperatif defterleri, sunulan vekaletnameler, Mahkememiz 2017/436 E....
mümkün olmadığını, davacının alacak kaynağı ceza nedeni ile değil sadece takibe geçilen icra dosyası ile ilgili borçlu olmadığına karar verilebileceğini, gerekçeli kararda buna ilişkin bir açıklama bulunmayıp davacının iş bu kereye mahsus icra dosyası nedeni ile borçlu olmadığı, ancak müvekkil idareden bedelin tahsil edilmesi halinde alacak talep edileceği yönünde karar verilmesinin kesin hüküm oluşmaması açısından gerekli olduğunu ileri sürmüştür....
mümkün olmadığını, davacının alacak kaynağı ceza nedeni ile değil sadece takibe geçilen icra dosyası ile ilgili borçlu olmadığına karar verilebileceğini, gerekçeli kararda buna ilişkin bir açıklama bulunmayıp davacının iş bu kereye mahsus icra dosyası nedeni ile borçlu olmadığı, ancak müvekkil idareden bedelin tahsil edilmesi halinde alacak talep edileceği yönünde karar verilmesinin kesin hüküm oluşmaması açısından gerekli olduğunu ileri sürmüştür....
Yargılama sırasında 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesi gereğince dava konusu vakıf kapatılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu vakıf KHK ile kapatıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıların vakıf yönetim kurulu görevinden alınmasına ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalıların 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 10. maddesi 4. fıkrası uyarınca 5 yıl süre ile aynı ve başka vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına dair verilen karar hakkında, davalılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu, davalı vakıf hakkındaki davanın husumet yönünden reddine; davalılar ... ve ... haklarındaki davanın konusu kalmadığından bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davalının Vakıf Yönetim Kurulu üyeliğinden azline karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 19.06.2012 tarihli ve 2012/5249 Esas, 2012/7581 Karar sayılı ilamı ile tarafların sair temyiz itirazları reddilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlenmiş olduğunu, doğrudan kooperatife yapılan aidat ödemesi dışında, kooperatifin borcu nedeniyle icra dairesine ve kullanılan kredi nedeniyle bankaya ödemeler yaptığını ileri sürerek, yapmış olduğu ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile, olmadığı takdirde alacağın 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; bozma sonrası yapılan yargılama sırasında 06.09.2013 havale tarihli ıslah ve 08.11.2013 havale tarihli tavzih dilekçesi ile, 17.392,00 TL aidat bedelinin, 6.220,31 TL bankaya yatırılan ödemelerin ve 6.334,50 TL icra dosyalarına yapılan ödemelerin temerrüd tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir....
Davacının SEMVAK isimli vakıf sandığına üye olduğu, yapılan kesintilerin davalı işverence değil vakfa ödenmek üzere yapılan kesintiler olduğu işçinin ücretinin %10'u tutarında ücretin kesilip bu vakfa ödendiği, davacının vakıf üyeliğinden ayrıldığı için vakıf tarafından davacıya ödenmek üzere 14.550,54 TL tutarında ödemenin işverene iade edildiği, işverence de davacıya bu tutarda ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bordrolardan kesintilerin 2013 Mart ayı ile 2014 Aralık ayı arası yapıldığı tespit edilmiş ve kesinti tutarının 19.736,66 TL olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir. Oysa ki davacıya vakıf sandığından ayrılması nedeniyle ödenen tutarın 14.550,54 TL olduğu tespit edilmiştir. Vakıf sandığı tarafından davacıya ödenmek üzere işverene ödenen 14.550,54 TL'nin hangi dönem kesintilerini kapsadığı konusunda bir delil dosya kapsamında bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacıların vakıf mütevelli heyeti üyeliğinin devam ettiğinin tespitine, aksi bir kabul durumunda mütevelli heyet üyeliklerinden çıkarılma işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili Av.... tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar vekili Av.... ile aleyhine temyiz olunan davalılardan ... Üniversitesi Vakfı vekili Av. ... geldiler....