Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın konusunun TTK madde 638 kapsamında davalı şirketten ayrılma ve ayrılma akçesi verilmesi talebine ilişkin olduğunu ve davanın TTK madde 5/A-1 hükmü gereği konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak olması nedeni ile dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olduğunu ve başvuru olmaması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Kayseri 8....
İle-----birleşmeye ilişkin uzman kuruluş raporunu hazırladıklarını,---- birleştiğini, -----tüm aktif ve pasifleri ile birlikte ----- devrolduğunu, davalı müvekkili şirketin görüş mahiyetindeki rapor dışında iş bu davanın tarafları ile arasında hiç bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, bu dava ile ilgisinin de bulunmadığını, davacıların dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlara hem usul hemde esas yönünden aşağıdaki nedenlerle itiraz ettiklerini, davacıların hukuki dayanaktan yoksun dava talebinin öncelikle usule ilişkin itirazları nedeni ile reddine karar verilmesini, davacıların davasının ve taleplerinin davalı müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacıların miras bırakanı ...ye ait olan ...nolu parsel sayılı taşınmazın üzerinde gayrisahih vakıf olan ...bu şerhin terkini için 17/01/2013 tarihinde ...ne 56.783,50 TL taviz bedeli ödediklerini, vakfın gayrisahih olması nedeni ile taviz bedeli ödenmesi gerekmediğini belirterek ödenen taviz bedelinin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf üyeliğinden ihraç kararının iptali ve üyeliğin devam ettiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 6.6.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 11. maddesinin (d) fıkrasında Yargıtay'a yapılacak temyiz başvurularında 60,00 TL temyiz harcı alınacağı açıklanmasına karşın 15.07.2008 tarihinde hükmü temyiz eden davalı vekilinden bu harcın alındığına dair belge dosyasında bulunmamaktadır....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı vakıfta adına 30.000 TL civarında birikmiş parası bulunduğunu, bu birikmiş paraya istinaden davacı vakıf tarafından kendisine kredi verildiğini ve faizinin de peşinen tahsil edildiğini, vakıf aidatlarının çalıştığı maaşından kesildiğini, 10/04/2008 tarihine kadar bu bedelin ödendiğini, bu tarihten sonra ödeme yapılmadığını, işten ayrıldığını çalıştığı şirketin vakfa bildirmesi gerektiğini, vakıf üyeliğinin çalışılan şirketten ayrılması ile sona erdiğini, dolayısı ile ayrıldıktan sonra üyeliğinin devam ettirilmesi ve aidat yönünden üyenin borçlandırılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 27/12/2017 tarih, 2015/163 Esas, 2017/483 Karar sayılı "davanın kısmen kabulü" kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, "...İş bu davanın kooperatif çıkma payı alacağına ilişkin alacak davasına ilişkindir. Davacı taraf davalı kooperatife üye olarak 63.486,70 TL ödemede bulunduğunu, kendisine tahsis edilen dairenin kullanımının engellenmesi nedeni ile kooperatif ana sözleşmesi kapsamında çıkma hakkını kullanmak sureti ile yatırmış olduğu bedelin tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı taraf bu talebini mahkememizin 2014/663 esas sayılı ve 2015/768 karar sayılı ilamında itirazın iptali olarak ileri sürmüş ancak söz konusu dava alacağın muaccel hale gelmemesi nedeni ile reddine dair karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından aynı talebin alacak davası olarak açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizin kesinleşen söz konusu kararın maddi anlamda iş bu davada kesin hüküm teşkil etmediğinden davalı tarafın kesin hüküm itirazı karşılık bulmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, "...İş bu davanın kooperatif çıkma payı alacağına ilişkin alacak davasına ilişkindir. Davacı taraf davalı kooperatife üye olarak 63.486,70 TL ödemede bulunduğunu, kendisine tahsis edilen dairenin kullanımının engellenmesi nedeni ile kooperatif ana sözleşmesi kapsamında çıkma hakkını kullanmak sureti ile yatırmış olduğu bedelin tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı taraf bu talebini mahkememizin 2014/663 esas sayılı ve 2015/768 karar sayılı ilamında itirazın iptali olarak ileri sürmüş ancak söz konusu dava alacağın muaccel hale gelmemesi nedeni ile reddine dair karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından aynı talebin alacak davası olarak açıldığı anlaşılmıştır....
"Adaylık için görevden çekilmesi gerekenler" başlıklı bu maddede," Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organı mensupları, yükseköğretim kurumundaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, aday olmak isteyen belediye başkanları, subay ile astsubaylar, aday olmak isteyen siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, genel ve ara seçimlerin başlangıcından bir ay önce, seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı tarafça tahsili talep edilen tutarın devlete stopaj olarak ödenen bir para olduğunu, davacının vergi ödemesi nedeni ile zararının oluştuğunu iddia etmekte ise de vergiyi doğuran geçmiş dönem faaliyetindeki gelirleri nedeni ile varlıklarında artış meydana gelen davacının gelir elde ettikleri bu faaliyetin vergisine de katlanmak zorunda olduğunu, vergi idaresi ile uzlaşılarak sadece vergi aslının ödendiğini, davacının 2009 yılında elde edilen gelirin mal varlığına artı olarak yansımasını kabul edip bu gelirin 2014 yılında ödenen vergisinden sorumlu olmayacağını iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıya yargı kararı ile iptal edilen genel kurulu kararı nedeni ile herhangi bir blokaj da uygulanmadığını, dolayısıyla hükümsüz kabul edilen genel kurul kararına dayalı ya da başkaca bir sebeple yapılmış bir kesintinin söz konusu olmadığını, vergi idaresi ile uzlaşmanın 17/10/2014'de sağlanan vakıf tarafından 2014...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı tarafça tahsili talep edilen tutarın devlete stopaj olarak ödenen bir para olduğunu, davacının vergi ödemesi nedeni ile zararının oluştuğunu iddia etmekte ise de vergiyi doğuran geçmiş dönem faaliyetindeki gelirleri nedeni ile varlıklarında artış meydana gelen davacının gelir elde ettikleri bu faaliyetin vergisine de katlanmak zorunda olduğunu, vergi idaresi ile uzlaşılarak sadece vergi aslının ödendiğini, davacının 2009 yılında elde edilen gelirin mal varlığına artı olarak yansımasını kabul edip bu gelirin 2014 yılında ödenen vergisinden sorumlu olmayacağını iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıya yargı kararı ile iptal edilen genel kurulu kararı nedeni ile herhangi bir blokaj da uygulanmadığını, dolayısıyla hükümsüz kabul edilen genel kurul kararına dayalı ya da başkaca bir sebeple yapılmış bir kesintinin söz konusu olmadığını, vergi idaresi ile uzlaşmanın 17/10/2014'de sağlanan vakıf tarafından 2014...