İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının isteğinin uygulama kadastrosuna itiraz ve mülkiyet iddiası niteliğinde olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava yönü ile çekişmeli taşınmazların ara sınırınında tesis kadastrosu sırasında sınırın ne şekilde belirlendiğinin zeminde belirlenemediği, teknik belgelerine uygun olarak sınırın belirlenmesi gerektiği, dolayısı ile komisyon kararı ile bu şekilde belirlenen sınırın doğru olduğu gerekçesi ile uygulama kadastrosuna ilişkin davanın reddine, davacının mülkiyete yönelik iddiası yönünden ise Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçeleri ile uygulama kadastro tespitinin iptaline yönelik davanın reddine, çekişmeli 127 ada 28 ve 35 parsel sayılı taşınmazların kadastro güncelleme komisyon tutanağında belirtilen nitelik ve yüzölçümleri ile tespit gibi tescillerine, davacı ... tarafından davalı ...'...
Hukuk Dairesinin 2016/10568 E, 2019/4816 K sayılı içtihadında bildirilen ilkeler uyarınca tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasız olduğundan davanın reddi gerekip gerekmediğinin değerlendirilerek neticesine göre usulünce hüküm oluşturulmalı, 2) Dava (talep), hem uygulama kadastrosuna itiraz kapsamında vasıf değişikliğine hem de mülkiyet iddiasına (tescil) ilişkin ise; vasıf değişikliği talebi bakımından yukarıda 1 nolu kısımda açıklandığı gibi hareket edilmeli, mülkiyete ilişkin talep bakımından ise uygulama kadastrosuna itiraz davaları uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olduklarından, uygulama kadastrosunun amacı ve niteliği gereği, mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tartışma konusu yapılamayacağı, uygulama kadastrosunda mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmediği, taşınmazların geometrik durumunun tespitinde zemin ile...
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
Davalı T8 vekili " kararın kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık oluşturduğunu, davanın 22/A çalışmaları esnasında yapılan kadastro tespitine yönelik olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olmadığını, dava dilekçesi ve bilirkişi raporu incelendiğinde davacının davasının uygulama kadastrosuna yönelik itiraz olmadığı tesis kadastrosundan önceki duruma ilişkin mülkiyet hakkına dayalı olduğunun görüldüğünü, bilirkişi raporunun ilk sayfası incelendiğinde görüleceği üzere davacının sadece uygulama kadastrosuna değil 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarına da itiraz etmekte ve davalının kendisinin 2017 yılında tapuya güvenerek almış olduğu yeri talep ettiğini, davacının davası mülkiyet hakkına ilişkin olup 1993 yılında yapılan kadastro da yanlış olarak tespit ve tescil ettiğini kabul ettiğini, tesis kadastrosuna yönelik olarak açılması gereken davalarda hak düşürücü süre bulunduğunu, davacının 1993 yılından öncede söz konusu taşınmazı kendisinin kullandığını fakat kadastro ile diğer...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Genel arazi kadastrosu işlemi 1974 yılında yapılmış ve sonuçları 09.04.1975 - 09.05.1975 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiş olup, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 25.12.2003 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosu ve aynı Yasanın 2/B madde uygulama çalışmaları vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının tescil istediği yer 10.05.1975 tarihli kesinleşen 1884 sayılı mera parseli içinde kaldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/04/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
Maddesinin (a) fıkrası hükmü uyarınca uygulama (yenileme) kadastrosu yapılması kararı alındığını, Ankara ili, Çankaya ilçesi, Karataş Mahallesi 514 parsel sayılı 35240,00 m2'lik taşınmazın 129 ada 18 parsel sayılı 33.249,73 m2'lik yüzölçümlü olarak tespit edildiğini, bu şekilde uygulama kadastrosu sonucunda müvekkillerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, müvekkili tarafından 03.12.2019 tarihinde ilgili kuruma itiraz edildiğini ancak ilgili kurumca itirazlarının reddi ile yenileme kadastrosuna ilişkin tespitlerin kesinleşerek tapuya tescil edildiğini, kadastro müdürlüğünce uygulama kadastro çalışmaları sırasında tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası yapılmış olup, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların anılan yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenmediğini belirterek, uygulama kadastrosu sonucu Ankara ili, Çankaya ilçesi, Karataş Mahallesi, 129 ada 18 parsel, 33.249,73 m2 olarak tapuya tesciline karar verilen taşınmazın tesis kadastrosunda...