Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
Davacı, taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde 2009 yılında 2/B madde uygulama sahasında bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın 1944 yılında yapılan orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve aplikasyon işleminin ilk orman kadastrosuna uygun olduğu belirlenerek davanın reddine, tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 25.09.2009 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....
Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra, 317 ada 4 ve 12 sayılı taşınmazlara ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın reddine, dava konusu 317 ada 4 parsel arsa niteliği ile 317 ada 12 parsel tarla niteliği davalı adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....
Dava konusu taşınmazlardan yeni 206 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama kadastrosu (22/a) tutanak aslı dosya içerisinde bulunmamaktadır....
Dava konusu taşınmazlardan yeni 206 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama kadastrosu (22/a) tutanak aslı dosya içerisinde bulunmamaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacı, tesis kadastrosu ile lehine tespit ve tescil edilen parselin yüzölçümünün, kadastro müdürlüğü tarafından yapılan uygulama kadastrosu neticesinde azaldığını, bu hatanın düzeltilmesi amacıyla davayı açtığını açıkça beyan etmesine göre talebinin, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası kapsamına girdiği ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi kapsamına giren davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kur...tur. Uygulama (Yenileme) kadastrosunun kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davalarda kadastro mahkemesi görevli olup; taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda ise kadastro mahkemesi görevli değildir....
Kayalıoğlu Beldesinde dava devam ederken 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına 26.09.2001 tarihinde başlanmış, eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Kayalıoğlu Köyünde arazi kadastrosu 1959 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılmış ve davalı parsel mera olarak sınırlandırılmıştır. Dosya kapsamından, davanın 09/06/199 tarihinde açıldığı ve yörede dava tarihinden sonra 26/09/2001 tarihinde başlayan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....
Uygulama kadastrosu yapılırken, tesis kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın davasını uygulama kadastro sonuçlarının askı ilan süresi içerisinde açtığını, uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden; mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporlarından, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan çalışmaların, Kanunu, Yönetmelik ve Genelgelere uygun yapıldığı, parselin yeni miktarındaki farklılığın sebebinin eski paftanın tarsimat edildiği dönemdeki teknolojiden kaynaklandığının rapor edildiği, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin 22/a çalışmalarına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine ve teknik ölçülere uygun olarak yapıldığı anlaşılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davanın reddine, dava konusu eski 3604, yeni 13605 ada 16 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanağı gibi tapuya tesciline; ......... Yönetiminin mülkiyete yönelik davasında, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosu kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra iki hafta içinde mahkemeye başvurulması halinde dosyanın görevli ...... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....