Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ilk tesis kadastrosu ve uygulama haritası ortofoto harita üzerinde çakıştırıldığında herhangi bir hatanın bulunmadığı, sınırların yönetmelik hükümlerine uyduğu, davalı parsel yüzölçümünde meydana gelen artmanın ilk tesis kadastro esnasında ölçü ve alan hesaplamalarında klasik-grafik metot kullanılması, paftada çizim(tersimat) hatası yapılmış olmasının neden olduğu, dava konusu parselin dere tarafına herhangi bir müdahalenin olmadığı, uygulama kadastrosundaki teknolojiyle, yüzölçümünün doğru hesaplandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Anılan hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf istemi esastan reddedilmiş, bu karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

      Bu nedenle, taraflar arasındaki somut uyuşmazlıkta öncelikle, uygulama kadastrosuna ilişkin uyuşmazlığın çözümünde zorunluluk bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle, dava konusu taşınmazların ortak sınırına yönelik uygulama kadastrosundan kaynaklanan uyuşmazlık kesin çözüme kavuşturulmadan, asıl ve karşı davadaki diğer istemler yönünden değerlendirme yapılması mümkün değildir. Diğer yandan, asıl davadaki talepler bakımından miktar ve değere göre istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulmakta iken, karşı davadaki uygulama kadastrosuna itiraz talebi bakımından değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulabilmektedir. Bu durum, asıl davanın istinaf aşamasında kesinleşmesi, buna karşılık uygulama kadastrosuna itiraz davasının ise temyiz yasa yoluna tabi bulunması sebebiyle temyiz aşamasında kesinleşmesi ihtimalini doğurmaktadır....

      Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

      İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

      İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

      Dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 3402 sayılı yasanın 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin açılan davalarda değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava, çekişmeli eski 244 (yeni 418 ada 9) parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosuna itiraz davası olmasına rağmen yargılama için gerekli tutanak ve belgeler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle uygulama kadastrosu ada raporu, çevresini gösterecek şekilde uygulama sonucu oluşan pafta örneği, tesis kadastrosu sonucu düzenlenen orijinal ölçü krokisi, paftası ve hesap cetvelinin okunaklı ve onaylı örneğinin getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli Altınordu İlçesi ......

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/109 KARAR NO : 2021/103 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 26.11.2020 NUMARASI : 2019/30 ESAS - 2020/15 KARAR DAVA KONUSU : Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen "Uygulama Kadastrosuna İtiraz" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

          UYAP Entegrasyonu