Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....
edilmediğine göre artık askı ilanına çıkartılan paftanın kesinleştiği, kesinleşen tesis kadastrosu paftasının sınırlarına uygun şekilde yapılan Orman Kadastrosu ve 2/B çalışmaları sonucunda Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 1624 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına uygun olarak yapılan uygulama kadastrosu karşısında davacıların talebinin uygulama kadastrosuna itiraz olarak değil, mülkiyete ilişkin olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek, davacıların uygulama kadastrosuna ilişkin davalarının reddine, uygulama tutanaklarının tespit gibi tesciline, davacıların mülkiyete ilişkin talepleri hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gereğine ve davanın nitelendirmesinde ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir....
Buna göre, uygulama kadastrosu komisyonu tarafından tesis kadastrosu sonucu oluşan ve ... paftasına aktarılan sınıra göre taşınmazların yüzölçümünün belirlemesine dair kararın yerinde olduğu, davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğu gözetildiğinde mülkiyet aktarımına neden olacak şekilde karar verilemeyeceği, her ne kadar dava uygulama kadastrosuna itiraz olarak açılmış ise de bir tersimat, ölçü veya sınırlandırma hatasının söz konusu olmadığı, davacı iddiasının tesis kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin sınırların yanlış belirlendiği yönünde olup, diğer bir anlatımla mülkiyet talebine ilişkin bulunduğuna göre, talebin 3402 sayılı ... Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı olduğu ve hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmaktadır....
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....
, bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....
Mahkemece, davanın orman tahdidine itiraz davası olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 11/2. maddesine göre Orman Genel Müdürlüğüne karşı açılması gerektiği gerekçesiyle, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yörede 1986 yılında yapılan orman kadastrosu, 2002 yılında yapılıp 16/05/2002 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu ve 07/03/2014 tarihinde kesinleşen uygulama kadastrosu vardır....
Mahallesinde bulunan 6643 ada 3 parsel (eski 3603) ile 6643 ada 4 parsel (eski 3602) sayılı taşınmazlara ilişkin uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddi ile taşınmazların uygulama kadastro tutanağına göre tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
tarihinde yasal süresinde, uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden görevli Kadastro Mahkemesinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 4- Davacı T1 vekili tarafından, davalı Hazine ile yeni 344 ada 16 ve 19 parsel sayılı taşınmaz maliki olan gerçek kişiler aleyhine açılan uygulama kadastrosuna itiraz ve tazminat istemli davanın yapılan yargılaması sonunda, davacı tarafa ait yeni 344 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ve davalı T11 ve T12'a ait 344 ada 19 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davanın kabulüne; davacıya ait 344 ada 17 parsel ve davalılar T8 ve arkadaşlarına ait 344 ada 16 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davanın, davalı gerçek kişiler yönünden esastan; davalı Hazine yönünden husumetten reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf itirazında bulunulmuştur....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden davasının reddine, çekişmeli 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline; davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu 3402 sayılı Kanuna göre yapılarak 05.10.1993 tarihinde kesinleşmiş; ... kadastrosu, 6831 saylı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesine göre yapılmış ve 02.10.1990 tarihinde ilân edilmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davada çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlenerek, ......