Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/152 esas sayılı dosyasında davacılar tarafından TMK 713.maddeye göre açılan tescil davası sırasında orman kadastro çalışmalarının başlaması ve davanın orman kadastrosuna itiraza dönüşmesi nedeni ile, mahkemece tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davası yönünden tefrik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi ve eldeki dava ile birleştirilerek birlikte yürütülmesi gerektiği anlaşılmış olup, mahkemece tescil davasının, orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü gözetilmeden ve asliye hukuk mahkemesindeki dosya gelmeden yargılama yapılarak karar verilmesi hatalı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemenin önce T3 karşı husumetin yönetilmesini sağlaması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra, Çatalca 1....

Ne var ki; dosya kapsamından ve keşif sonucu düzenlenen harita mühendisi bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın teknik bilirkişi raporunda yeşil renge boyalı olarak gösterilen sınır olması gerektiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dosya kapsamından ve teknik bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümüne ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının birbiri ile örtüştüğü, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır....

      İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

        E. sayılı kadastro tespitine itiraz davasının reddine karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davalısı ve birleştirilen dosya davacısı ... ... vekili ile birleştirilen dosya davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası, birleştirilen dava ise 22/2-a uyarınca yapılan uygulama çalışmalarına itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1977 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan arazi kadastrosu çalışması, 10.10.2008 tarihinde askı ilânına çıkarılarak 10.04.2009 tarihinde kesinleşmiş olan 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile aynı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulama çalışmaları ve 05.08.2013 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama çalışmaları bulunmaktadır....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

            İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

            Mahkemece yapılan keşif sonucunda kadastro teknikeri bilirkişiden rapor alınmış ve davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu tür davalarda husumetin, uygulama sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabilir....

            Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava, 749 ada 11 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosuna itiraz davası olmasına rağmen yargılama için gerekli tutanak ve belgeler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle çekişmeli taşınmaz 749 ada 11 ve davacıya ait 749 ada 9 sayılı parsellere ilişkin uygulama kadastrosu ada raporu, çevresini gösterecek şekilde uygulama sonucu oluşan pafta örneği, tesis kadastrosu sonucu düzenlenen orijinal ölçü paftası ve hesap cetvelinin okunaklı ve onaylı örneğinin getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu