WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararında da açıklandığı üzere; davacı tarafça uygulama kadastrosuna itiraz edilmiş olup yukarıda belirtilen harita ve kadastro mühendisi bilirkişinin 05/07/2022 tarihli raporunda 22/a uygulamasının hatalı yapıldığının sebepleri ile birlikte açıkça tespit edildiği, bu haliyle davacının taleplerinin mülkiyete yönelik olmadığı, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetinde olduğu, kaldı ki davacının bir kısım talepleri mülkiyet iddiasına dayansa bile Kadastro Mahkemesince taşınmazın hangi kısmı yönünden uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafına ilişkin olduğu, hangi kısmı yönünden uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olduğunun tespit edilmesi, bilirkişilerden ihtilaf konusu kısımları kroki üzerinde ayrı ayrı göstermesinin istenmesi, varsa mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin kısım yönünden tefrik kararı verilmesi, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki istem yönünden ise işin esasına girilerek yöntemine göre inceleme yapılması gerekirken ihtilafın...

Ne var ki, davacı 1972 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında zemine aykırı olarak belirlenen sınırın uygulama kadastrosu esnasında sabit ve çekişmesiz sınır kabul edildiğini, zemindeki sınırın kesik çizgilerle gösterildiğini belirterek 195 ada 75 ve 77 parsel sayılı taşınmazların sınırlandırma tespit ve tescillerinin iptali ile zemindeki sınıra göre belirlenmesi istemiyle dava açmış olup, davacının talebi uygulama kadastrosuna itiraz değil mülkiyet ihtilafına yöneliktir. Tesis kadastrosundan kaynaklanan mülkiyet ihtilafına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hal böyle olunca; dava 3402 sayılı Yasa'nın 22. maddesi 2. fıkrasının (a) bendine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olmayıp, kesinleşen tesis kadastrosuna yönelik olması nedeniyle davanın görev yönünden reddine kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek dosya kapsamına ve usule uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

    Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

      Asıl davada davacı taraf, uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin davalılara ait komşu parselden kayaklandığını ileri sürerek, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki eldeki davayı açmıştır. Karşı davada davacı taraf, asıl dosya davacılarının iki taşınmaz arasındaki sınırda bulunan beton direk ve dikenli telleri yıkarak kendilerine ait taşınmaza tecavüz ettiklerini, ayrıca taşınmazı tahrip ederek zarar verdiklerini beyanla, uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle dava açmışlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup Dairemizin 01.10.2015 tarihli geri çevirme kararı ile çekişme konusu 209 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslı istenildiği halde, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanağı getirtilerek dosyaya konulmamış, bunun yerine tesis kadastrosuna ait 49 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı getirtilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup Dairemizin 01.10.2015 tarihli geri çevirme kararları ile çekişme konusu 183 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak asılları istenildiği halde 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanakları getirtilerek dosyaya konulmamış, bunun yerine tesis kadastrosuna ait 533, 534 ve 535 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları getirtilmiştir....

          Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davalarında uyuşmazlık, taşınmazın sadece beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olup taşınmazın geometrik şekli ihtilaf konusu değildir. Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi açıklanan nedenlerle söz konusu olmadığına göre; çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın ve usuli işlemler tamamlanmaksızın uygulama kadastrosuna yönelik bir dava da var imiş gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, men'i müdahale ve ecrimisil, birleşen dava ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 Sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 Sayılı Kanun) 683 üncü maddesi 3....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, men'i müdahale ve ecrimisil, birleşen dava ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 Sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 Sayılı Kanun) 683 üncü maddesi 3....

                Uygulama kadastrosuna ilişkin ihtilaflarda da paydaş veya ortaklardan birisinin işlemin doğruluğunun denetlenmesini istemesinin davanın niteliği gereği taşınmazın bütününe yönelik olduğu, bir diğer ifade ile talebin bölünemez nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, uygulama kadastrosuna ilişkin davaların, tüm paydaş ve ortaklar tarafından birlikte açılmasını gerektirir yasal bir zorunluluk da bulunmamaktadır. Dolayısıyla, 4721 ... Kanun'un 693 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ve 702 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, her bir paydaş ve ortağın diğerlerini temsilen dava açabileceğinin kabulü gerekir. Öncesinde Yargıtay (Kapatılan) 16....

                  UYAP Entegrasyonu