Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar gündeme getirilemez ve buna ilişkin itirazlar değerlendirmeye alınamaz....

    Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur....

    Mahkemece; yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı; bu uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazı orman sınırları içine alan tahdidin kesinleştiği, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde düzenlenen 10 yıllık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açma hakkının yalnızca tapulu taşınmazlar için geçerli olduğu, davacı tarafça tapu kaydına dayanılmadığından, davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır. Dava, zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Her ne kadar Yüksek Mahkemenin önceki içtihatları aksi yönde olsa da, son dönem içtihatlarında bu konuda değişikliğe gidilmiş ve her bir hissedarın tek başına uygulama kadastrosuna itiraz davasını açabileceği kabul edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 8.HD'nin 30.09.2021 tarih ve 2021/11609 Esas, 2021/9846 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, uygulama kadastrosuna itiraz davalarının tüm hissedarlar tarafından birlikte açılmasına gerek bulunmayıp, hissedarlardan biri yada bir kaçının da tek başına iş bu davayı açması mümkündür. Hal böyle olunca, Yerel Mahkemenin uygulama kadastrosuna itiraz davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararı hukuka aykırı bulunmaktadır....

      Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. Yörede, 1962 yılında takeometrik ölçü yöntemi ile yapılan arazi kadastrosu, 2019 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen uygulama (yenileme) kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davaları incelemekle görevli olan Yargıtay 16....

      Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sanırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanmasıdır. Bu çalışmalar 3402 sayılı Kanun'un 22. maddesinde de belirtildiği üzere 2. kadastronun istisnasını oluşturmakta olup, belirtildiği üzere bir kadastro işlemidir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları da uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olup, askı ilan tarihleri arasındaki 30 günlük süre içinde açılması halinde Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi gereği Kadastro Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur....

        Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2022 Tarihli ve 2021/177 Esas, 2022/350 Karar Sayılı Kararı Somut olayda, davacının dava dilekçesinde açıkça 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin a bendi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz ettiğinin görüldüğü, davacının iddiasının uygulama kadastrosu sırasında sınırların yanlış tespit edilmesi nedeniyle yüzölçümünün azaldığı yönünde olduğu, taşınmazın mülkiyetine yönelik olarak bir iddiasının bulunmadığı, davaya konu taşınmazlara ilişkin askı ilanının 10.09.2019-09.10.2019 tarihleri arasında yapıldığı, davanın ise 16.09.2019 tarihinde açıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin a bendi uyarınca uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

          Kadastro Mahkemesince; “Davanın, orman tahdidine itiraza dönüşen bölümü yönünden kadastro mahkemesi görevli olmakla birlikte, tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle, dosya tefrik edilerek tapu iptali ve tescil davası yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda mülkiyete ilişkin hakların tartışma konusu yapılamayacağı ve davacı idare tarafından taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili talep edildiği için dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası olmayıp mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, uygulama kadastrosuna itiraz yoluyla taşınmazın niteliğinin ve mükliyetinin değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı ve malik olmayan davacının uygulama kadastrosuna itiraz hususunda aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1c, 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi, 3. Değerlendirme 1. İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın niteliğine ve mülkiyetine yönelik dava yönünden verilen görevsizlik kararına karşı davacılar vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince talebin esastan reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 142 ada 12 parsel sayılı taşınmaz, 31.7.2013 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunda 149.936,06 m2 yüzölçümü ve devlet ormanı vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu