Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi vekili de 15/04/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilân edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

    Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

    Dosyanın yapılan incelemesinde, dava konusu 148 ada 6 ve 149 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları incelendiğinde, dava tarihinde askı ilanına alınan kadastro çalışmasının 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesinde belirtilen uygulama kadastrosu olduğu anlaşılmıştır. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Bu davalarda taşınmazın mülkiyeti hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davacıların talebinin mülkiyete yönelik olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

    İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

      Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

      Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...

        İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

            Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

              Davacı tarafın davasını Uygulama kadastro sonuçlarının askı ilan süresi içerisinde açtığı değerlendirilerek, uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden; mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporlarından, dava konusu parsellerin, ada bazında değerlendirildiği geçerli ve zeminde sabit sınırlara göre işlem yapıldığı, ilk tesis kadastrosu sırasında dava konusu kısımların paftasında yol olarak bırakıldığı, yapılan yenileme çalışmalarında eski sınırlarla yeni sınırların hemen hemen aynı olduğu, bir hata bulunmadığı, 22/a çalışmalarında eski kadastro paftasında aynen uyulduğu, bunlar dışındaki miktar değişikliğinin sebebi ise önceki yıllarda kullanılan ölçü tekniği ile teknolojisinin ve alan hesaplama yönteminin teknik yönden yetersiz oluşundan kaynaklandığı, orman olarak tesis kadastrosunda belirlenen 103 ada 194, 105 ada 87 ve 106 ada 78 parsel sayılı taşınmazların yapılan çalışmada miktarlarının arttığını, herhangi bir azalma meydana gelmediği, bu nedenle uygulama...

              UYAP Entegrasyonu