Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 sayılı yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe ve uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve ... yasal hasım oldukları halde mahkemece Hazine ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve Hazine vekili yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de bu durumlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 171 ada 20 ve 170 ada 20 sayılı taşınmazlara ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu 170 ada 20 sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen kesiminin orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen bölümünün ve 171 ada 20 sayılı taşınmazın fındık bahçesi niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... yönetimi tarafından 171 ada 20 sayılı taşınmazın tamamı ve 170 ada 20 sayılı taşınmazın (B) ile işaretlenen kesimi yönünden temyiz edilmiştir. Dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

      Mahkemece, dava edilen tüm  taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 149 ada 15 ve 18  sayılı   taşınmazlara ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın  kısmen kabulüne, dava konusu 149 ada 15 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin fındık bahçesi  ile 149 ada 18 parselin tamamının meyve bahçesi niteliği ile  davalı adına tapuya tesciline  karar  verilmiş,  hüküm  davacı ... Yönetimi  tarafından 149 ada 18 sayılı taşınmazın tamamı, 149 ada 15 sayılı taşınmazın (B) ile işaretlenen kesimi yönünden  temyiz edilmiştir. Dava orman kadastrosuna ve  kadastro tespitine  itiraz niteliğindedir....

        Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

          Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

            Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda uygulama kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine, uygulama tutanağının olduğu gibi tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, mülkiyet yönünden ise mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 09.....2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. 4)Mahkemece dava konusu taşınmazların mahallinde üç harita mühendisi, iki mahalli ve üç tespit bilirkişi refakatinde keşif yapılmış; mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri taşınmazlar arasında zeminde ayırıcı bir sınır bulunmadığını, herkesin kendi yerini mevcut hali ile kullandığını beyan etmişlerdir....

                , uydu fotoğrafı ve varsa ortofoto üzerinde tesis kadastrosuna ait harita ile uygulama haritasını" çakıştırır tarzda en az üç adet harita düzenlenmiş, bu haliyle hüküm vermeye yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir....

                GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Mahkemece, T2 aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüz ölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir....

                UYAP Entegrasyonu