WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği, ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi kaydının getirtilip uygulanmadığının gözlendiği,bu nedenle, mahkemece Hazineye tebligat yapılıp taraf oluşturulduktan sonra, tespit sırasında uygulanan vergi kaydı ve vergi kaydının revizyon gördüğü parsel...

    Asliye hukuk mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası yörede yapılan arazi kadastrosuna karşı askı ilan süresinden sonra genel mahkemede açılan bir dava olup, yörede yapılan orman kadastrosuyla taşınmazların mülkiyeti değiştirilmemiş, sadece orman alanlarının sınırları belirlenmiştir. Bu tür davalarda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi uyarınca mülkiyete ilişkin tapu iptal ve tescil davası yönünden genel mahkemelerin görevi devam etmekte olup orman tahdidine itiraza ilişkin dava yönünden, taşınmazın orman sınırları içine alınıp hakkında tutanak düzenlendiğinin anlaşılması halinde görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

      Somut olayda; 2008 yılında yapılıp 28.05.2009 - 26.06.2009 tarih aralığında ilân edilen genel arazi kadastrosu sırasında 113 ada 2 parselin R.. Ç.., 119 ada 18 parselin F. Ç. adına tespit edildikleri, itiraz edilmediğinden 29.06.2009 tarihinde tutanakların kesinleştiği ve tapuda tescil işlemlerinin yapıldığı, davanın askı süresinden sonra 30.10.2014 tarihinde açıldığı, yörede 2014 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca uygulama (yenileme) kadastrosunun yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, 30.10.1981 tarihli senede tutunarak tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır. Bu durumda dava, uygulama kadastrosuna yönelik olmayıp 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan kadastro öncesi hukuksal nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğundan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: 2014 yılında 3402 sayılı yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucunda davalı T2 adına tapuda kayıtlı eski 3427 parsel sayılı 3320 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz 350 ada 7 parsel olarak 3431,835 m2 yüz ölçümü ile, davacıya ait eski 4123 parsel sayılı 3920 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz ise 350 ada 6 parsel olarak ve 4111,70 m2 yüz ölçümü ile tespit edilmiş, tespite karşı dava açılmaması nedeni ile 13.11.2014 tarihinde kesinleşerek tapuya tescili yapılmıştır. Davacı, 17.09.2021 tarihinde her iki parsel arasındaki sınırın yanlış ölçülmesi nedeni ile kendine ait yaklaşık 60 m2 yerin davalıya ait parsel içinde ölçüldüğü iddiası ile iş bu davayı açmıştır. Dava, 3402 sayılı kadastro Kanununun 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna genel mahkemede açılan itiraz davasıdır....

        Ancak, davacı ... kişi orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sınırı içine alınan bölümlerinin öncesinin orman niteliğinde olduğu ve yapılan çalışmanın doğru olduğu saptandığından, orman sınırı ve 2/B madde sahasında kalan parsel bölümleri hakkında Orman Yönetimi ve Hazinenin genel mahkemede dava açabileceği düşünülmeden ... kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, davacı kişinin açtığı dava sonucu kişi adına olan tapu kaydının iptali ve tescili yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 06/04/2006 gününde oybirliği ile karar verlidi....

          Davacılar, murisleri adına kayıtlı 116 ada 23 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümünün eksildiğini, bu eksikliğin komşu 116 ada 9 sayılı parselde kaldığını öne sürerek, uygulama kadastrosuna karşı dava açtığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kan ununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1997 yılında yapılmıştır....

          Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ..., Merkez, ... mahallesi 3261 ada 1 parsel (eski 2241 parsel) sayılı taşınmaz hakkında açılan yenileme kadastrosuna itiraz davasının reddine, 22/2-a uygulama tutanağının tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, aynı taşınmaz hakkında açılan orman kadastrosuna itiraz ve 2/B çalışmalarına itiraz davasının kısmen kabulü ile fen ve orman bilirkişisi raporlarında (A) harfi ile gösterilen 648,11 m² miktarındaki kısmın orman olduğunun tespitine, 73 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işleminin iptaline ve orman sınırları içersine alınmasına, kalan kısım olarak gösterilen 4970,56 m² miktarındaki kısmın orman olmadığının tespitine, 73 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işlemi doğrultusunda orman sınırları dışında bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

            Kadastro Mahkemesinde görülüp her iki taşınmaza ait uygulama tutanak asılları getirtilerek işin esasına yönelik inceleme yapılması uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraza yönelik olmayıp mülkiyete ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine, uygulama tutanaklarının ise olağan usullere göre kesinleşirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi; uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Kadastro Mahkemesinde görülüp her iki taşınmaza ait uygulama tutanak asılları getirtilerek işin esasına yönelik inceleme yapılması uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraza yönelik olmayıp mülkiyete ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine, uygulama tutanaklarının ise olağan usullere göre kesinleşirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi; uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Kadastro Mahkemesinde görülüp her iki taşınmaza ait uygulama tutanak asılları getirtilerek işin esasına yönelik inceleme yapılması uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraza yönelik olmayıp mülkiyete ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine, uygulama tutanaklarının ise olağan usullere göre kesinleşirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi; uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu