Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 8/3/2005 tarih 2004/ 11540-2005/2400 sayılı bozma kararında özetle, (Mahkemece memleket haritası, amenajman planı ve ... fotoğrafları getirtilerek yöntemine uygun olarak yapılan uygulama sonunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği, ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi...

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasa uyarınca orman kadastrosu ve 2B madde uygulaması yapılmış, 24.03.2006 - 24.09.2006 tarihleri arasında ilan edilerek itirazsız yerlerde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu edilen ve yüzölçümü 1752,59 m2 olan, hükme esas alınan 9.9.2008 günlü bilirkişi ......

      Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararında da açıklandığı üzere; davacı tarafça uygulama kadastrosuna itiraz edilmiş olup yukarıda belirtilen harita ve kadastro mühendisi bilirkişinin 05/07/2022 tarihli raporunda 22/a uygulamasının hatalı yapıldığının sebepleri ile birlikte açıkça tespit edildiği, bu haliyle davacının taleplerinin mülkiyete yönelik olmadığı, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetinde olduğu, kaldı ki davacının bir kısım talepleri mülkiyet iddiasına dayansa bile Kadastro Mahkemesince taşınmazın hangi kısmı yönünden uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafına ilişkin olduğu, hangi kısmı yönünden uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olduğunun tespit edilmesi, bilirkişilerden ihtilaf konusu kısımları kroki üzerinde ayrı ayrı göstermesinin istenmesi, varsa mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin kısım yönünden tefrik kararı verilmesi, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki istem yönünden ise işin esasına girilerek yöntemine göre inceleme yapılması gerekirken ihtilafın...

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel arazi kadastrosuna ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın yörede 22.12.2006 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : 2018 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, Çankırı İli, Şabanözü İlçesi, Gümerdiğin Köyü çalışma alanında bulunan tapuda davacı T1 adına kayıtlı bulunan eski 747 parsel sayılı ve 2.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 599 ada 88 sayılı parsel altında ve 2.787,27 metrekare yüzölçümü ile, tapuda davalı T4 adına kayıtlı bulunan eski 120 ada 746 parsel sayılı ve 1.243,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 599 ada 87 sayılı parsel altında ve 814,14 metrekare yüzölçümü ile tespit edilmiştir. Davacı, 599 ada 88 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümündeki eksilmenin davalıya ait 599 ada 87 sayılı parselin yüzölçümünün artmasından kaynaklandığı iddiası ile dava açmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır....

        Asliye hukuk mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası yörede yapılan arazi kadastrosuna karşı askı ilan süresinden sonra genel mahkemede açılan bir dava olup, yörede yapılan orman kadastrosuyla taşınmazların mülkiyeti değiştirilmemiş, sadece orman alanlarının sınırları belirlenmiştir. Bu tür davalarda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi uyarınca mülkiyete ilişkin tapu iptal ve tescil davası yönünden genel mahkemelerin görevi devam etmekte olup orman tahdidine itiraza ilişkin dava yönünden, taşınmazın orman sınırları içine alınıp hakkında tutanak düzenlendiğinin anlaşılması halinde görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

          ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi kaydının getirtilip uygulanmadığının gözlendiği,bu nedenle, mahkemece Hazineye tebligat yapılıp taraf oluşturulduktan sonra, tespit sırasında uygulanan vergi kaydı ve vergi kaydının revizyon gördüğü parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtları getirtilerek...

            ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmaz davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi kaydının getirtilip uygulanmadığının gözlendiği,bu nedenle, mahkemece Hazineye tebligat yapılıp taraf oluşturulduktan sonra, tespit sırasında uygulanan vergi kaydı ve vergi kaydının revizyon gördüğü parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtları getirtilerek...

              ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi kaydının getirtilip ygulanmadığının gözlendiği,bu nedenle, mahkemece Hazineye tebligat yapılıp taraf oluşturulduktan sonra, tespit sırasında uygulanan vergi kaydı ve vergi kaydının revizyon gördüğü parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtları getirtilerek...

                ancak, orman kadastrosuna itiraz davası devam ederken 1988 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit edilerek kesinleşmiş ise de, tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle tespitin hukuken kesinleşmediği, genel mahkemede davalı olan parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının zorunlu olduğu, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/2. maddesi gereğince bu tür davalarda hakimin resen araştırma yaparak gerçek hak sahibi adına tescile karar vermesi gerektiği, ayrıca, asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Hazine davaya dahil edildiği halde, dosya ayrıldıktan sonra verilen kararda Hazinenin taraf gösterilmediği, vergi kaydının getirtilip uygulanmadığının gözlendiği,bu nedenle, mahkemece Hazineye tebligat yapılıp taraf oluşturulduktan sonra, tespit sırasında uygulanan vergi kaydı ve vergi kaydının revizyon gördüğü parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtları getirtilerek...

                  UYAP Entegrasyonu