"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup Dairemizin 01.10.2015 tarihli geri çevirme kararları ile çekişme konusu 183 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak asılları istenildiği halde 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanakları getirtilerek dosyaya konulmamış, bunun yerine tesis kadastrosuna ait 533, 534 ve 535 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları getirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu derelerin orman sınırı dışına alındığı ve orman sayılmayan alanda yer aldıkları, uygulama çalışmasında tesis kadastrosundaki kesinleşmiş kadastro paftası esas alınarak yenileme çalışması yapıldığı, uygulama haritalarının ve sınırlandırma krokilerinin kesinleşmiş tesis kadastro paftasına uygun olarak düzenlendiği, Kadastro Kanunu'nun 22- a madde uygulaması çalışmaları sırasında oluşturulan uygulama sınırının tesis kadastro paftası ile birebir örtüşmekte olduğu, yapılan incelemede paftasında her hangi bir ölçü, tersimat ve sınırlandırma hatası olmadığı, kesinleşmiş kadastro paftasına göre uygulama çalışması yapıldığı görüldüğünden sonuç olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi (a) bendi uygulaması kapsamında yapılan çalışmaların uygulama yönetmeliğine uygun olarak hazırlandığı anlaşıldığından davacı tarafından açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava, kadastro tespit tutanağının kesinleşmesinden sonra genel mahkemede açılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ile taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen eksikliğin giderilmesi istemine ilişkindir. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....
Buna göre, dava 6 aylık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Mahkemece ... Köyünde yapıldığı anlaşılan genel arazi kadastrosuna ilişkin belgeler ve kadastro paftası getirtilmemiş, taşınmazın parsel numarası alıp almadığı ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmemiş ise, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi, tapu kütüğüne aktarılıp aktarılmadığı araştırılmamıştır. Çekişmeli taşınmazın ... Köyü sınırları içinde kaldığı tespit edilirse; ... Köyünde 31.02.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunduğu anlaşıldığından, dava altı aylık kanunî süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir....
Genel arazi kadastrosu işlemi 1977 yılında kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın öncesini oluşturan 226 ada 13 parselin genel arazi kadastrosu sırasında T....
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, tespite itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davaları incelemekle görevli olan Yargıtay 16....
Askı ilanından önce genel mahkemede açılan dava tesbite itiraz niteliğini taşır. Tesbit tarihinden önce ya da askı ilanından önce açılan dava varsa kadastro komisyonunun itirazları inceleyip malikleri belirlemiş olması hukuken yok hükmündedir. Malik hanesinin kadastro mahkemesince doldurulup tescil edilmesi gerekir (14. H.D. 24.01.1989 gün, 1988/8017-687 ve 7. H.D. 23.02.1976 gün, 124/2868 ve 31.10.1975 gün, 1974/5890-5650 ve 17....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14.10.2020 NUMARASI : 2019/580 ESAS - 2020/588 KARAR DAVA KONUSU : Uygulama Kadastrosu İtiraz (Genel Mahkemede Açılan) KARAR : Taraflar arasında görülen "Uygulama Kadastrosu İtiraz" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “hükmüne uyulan Hukuk Genel Kurulu kararında mülkiyet iddiası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtildiği halde, mahkemece davanın esasına ilişkin olarak olumsuz dava şartı niteliğinde bulunan ve görevli mahkemece nazara alınması gereken kesin hüküm nedeniyle çekişmeli taşınmazın mülkiyetine ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı” olduğu gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, ... mahallesi eski 1015 parselin, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağındaki gibi 28115 ada 44 parsel sayısıyla ve 1769,66 m² yüzölçümünde tapu siciline aynen aktarılarak uygulama kadastro tutanağı gibi tapuya tesciline, taşınmazın orman vasfıyla tesciline ilişkin talep yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ......
Orman İdaresi dava dilekçesinde, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ancak hem tesis kadastrosu hem de uygulama kadastrosu sırasında hata yapıldığını belirterek hem uygulama kadastrosunun iptalini, hem de taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir. Eldeki dava 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açıldığından, uygulama kadstrosuna itiraza ilişkin talebi inceleme görevi 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri uyarınca kadastro mahkemesine aittir. Kadastro mahkemesinin görevi, teknik çalışmaları kapsayan yenileme işleminin kanuna ve yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığını belirlemek suretiyle sadece bu konuda davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Kadastro mahkemesinde uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....