Yönetimi ve müdahil Hazinenin 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosuna itiraz yönünden açılan davaların reddine, dava konusu 113 ada 29 sayılı (eski 581) taşınmazın uygulama kadastrosu tesbiti gibi tapu kütüğüne aktarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişisi raporlarına göre, dava 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlenerek Orman Yönetiminin ve müdahil Hazinenin bu yöne ilişkin davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ......
genel mahkemede dava edebilirse de, kesinleşen orman sınırı içinde kalan taşınmazlara ait tapunun iptalini, ancak genel mahkemede isteyebileceği, Davaya konu taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının 17.09.1998 tarihinde ilan edildiği, Orman Yönetimince 6 aylık itiraz süresi içinde açılan dava ile orman kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parselin orman olarak tespit edilmesi nedeniyle tapusunun iptali ile Hazine adına tescili istendiği, Orman kadastro tutanaklarından, dava konusu parselin kısmen orman sınırları içinde bırakıldığı, işte bu nedenle, ..., dava dilekçesinde parselin tapu kaydının iptalinin istendiğinin anlaşıldığı, Orman sınırı içinde bırakılan taşınmazlar hakkında ancak hak sahibi olan tapu malikleri tarafından orman kadastrosuna itiraz davası açılabileceği, dava askı ilan süresi içinde açılmış olsa bile çalışma sırasında orman kadastro sınırı içinde bırakılmış olan taşınmazlar hakkında Orman Yönetiminin orman kadastro...
Hukuk Dairesinin 18.04.2005 gün ve 2005/842-6475 sayılı bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden bahisle görevsizlik kararı verilmişse de, mahkemenin bu gerekçesi davacının dilekçesindeki açıklamalara dayandırılmış, taşınmazların genel arazi kadastro çalışmalarında ne gibi bir işlem gördüğü, hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği ile yörede orman kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise taşınmazların orman sınırları içinde bulunup bulunmadığı da araştırılmadığı, Yargıtay onamasıyla kesinleşecek olan görevsizlik kararı, genel mahkemede yapılacak keşifte taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinin veya kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılsalar bile taşınmazların kesinleşmeyen orman tahdidinde orman sınırları içinde kaldığının anlaşılması halinde, görevsiz olan genel mahkemede kadastro tespitine veya orman tahdidine itiraz davasının görülüp sonuçlandırılması sonucunu doğurur ki; bu sonucun...
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede “Elatmanın önlenmesi” istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede “elatmanın önlenmesi” istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede “elatmanın önlenmesi” istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "Sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede "elatmanın önlenmesi" istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede “elatmanın önlenmesi” istemiyle açılan davalar, kadastro çaplarının uygulanması ile sonuca bağlanacak davalar olup, bu davalar sonucunda taşınmazların çaplarının ve yüzölçümlerinin değiştirilmesine karar verilmez. Başka bir anlatımla, elatmanın önlenmesi davası sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez. Bu nedenle elatmanın önlenmesi davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir....
Görüldüğü üzere uygulama kadastrosunun amacı ve kapsamı, kadastro paftalarında yer alan taşınmaz sınırlarına ilişkin teknik hataları gidermektir. O halde, uygulama kadastrosu nedeniyle, genel mahkemelerden aktarılabilecek davaların, sınır ihtilafına ilişkin olması; başka bir anlatımla, verilecek nihai karar sonunda taşınmazların pafta haritasındaki sınırlarının ve/veya yüzölçümlerinin değişmesi sonucunu doğurabilecek nitelikte olması zornludur. Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "Sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır. Genel mahkemede mülkiyete yönelik açılan dava sonucu verilen hüküm, taşınmazların kadastral sınırlarını (çaplarını) değiştirmez....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyü'nde tesbit tarihinden önce 23.02.1999 tarihinde yapılıp 22.12.1999 - 22.06.2000 tarihleri arasında askı ilanı yapılarak 23.06.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Ancak çekişmeli taşınmazlar ... köyü'nde 6831 sayılı Yasaya göre 13.04.1994 tarihinde yapılıp 17.06.1994 - 17.12.1994 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Yasayla değişik 2/B uygulamasına konu olmuşturlar. 6831 sayılı Orman Yasasının değişik 11. maddesine göre, kadastro mahkemesi 6 aylık itiraz süresinde açılan ilk tahdit ve 2/B madde uygulamasına yönelik uyuşmazlıkların çözümünde görevlidir. Somut olayda; davacı gerçek kişiler 6 aylık itiraz süresi geçirildikten sonra tapuya dayanarak 16.05.2003 tarihli fen bilirkişi ... Solak tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda belirlenen (A), (B), (C) ve (D) işaretli bölümlere yönelik olarak genel mahkemede dava açmıştır....