Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

Çekişmeli 804 ve 841 sayılı parsellerin maliki olan hakkında, Hazine tarafından askı süresi içinde Orman Yönetimi aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davaları devam ettiğinden, bu parseller intifa ... sahibi TRT kurumu tarafından açılan davanın devam etmekte olan derdest orman kadastrosuna itiraz davasına katılma olarak algılanması ve 840 ve 841 sayılı parsellere ilişkin davanın ayrılarak görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine gönderilmesi, T.R.T Kurumunun intifa hakkına sahip olduğu 803 sayılı parsel için Hazine tarafından orman kadastrosuna itiraz davası açılıp açılmadığı araştırılarak, askı süresi içinde Hazine tarafından açılmış bir orman kadastrosuna itiraz davası mevcutsa, 803 sayılı parsele ilişkin de aynı şekilde görevsizliğe karar verilmesi, Hazine tarafından 803 parsel hakkında dava açılmadığı belirlenirse, 803 sayılı bu parsel ile TRT Kurumuna ait 16128 ada 13 sayılı parsel hakkındaki davaya devam edilmesi, Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Ankara Asliye 1....

    Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olaya gelince; temyize konu olan bu dava yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Uygulama/yenileme kadastrosuna itiraz davaları, uygulama/yenileme kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bilirkişi raporu hükme dayanak yapılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/226 Esas sayılı dava dosyası ise kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil istemine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Görülmekte olan dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/A maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilanı süresi içinde açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Davacı tarafından açılan davanın davalı gerçek kişiler yönünden kabulüne davalı T3 hakkında açılan davanın ise husumetten reddine ilişkin karar verilmiş olup verilen karar davalı idare tarafından vekalet ücreti takdir edilmediği gerekçesiyle istinaf edilmiştir....

      Her ne kadar Yüksek Mahkemenin önceki içtihatları aksi yönde olsa da, son dönem içtihatlarında bu konuda değişikliğe gidilmiş ve her bir hissedarın tek başına uygulama kadastrosuna itiraz davasını açabileceği kabul edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 8.HD'nin 30.09.2021 tarih ve 2021/11609 Esas, 2021/9846 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla, Yerel Mahkemenin uygulama kadastrosuna itiraz davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararı isabetsizdir. Hal böyle olunca davacının uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki iş bu talepleri bakımından yargılamaya devam edilip toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ... ve davacılar ... ve ... tarafından, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talebiyle açılan davaların kabulüne, aynı davacılar tarafından 170 ada 6 parselin tespitine itiraz ve adlarına tescil talebi ile açılan davanın reddine, dava konusu 170 ada 5 ve 6 parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile 170 ada 6 parselin orman vasfıyla 9.799,82 m² yüzölçümünde ... adına kayıt ve tesciline, 170 ada 5 parselin uygulama tespitinin iptali ile yüzölçümünün 9.776,49 m² olarak tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davalı - birleşen dosya davacıları vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı - birleşen dosya davalısı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı - birleşen dosya davalısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Dolayısıyla uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, .... Köyünde davacılara ait taşınmazın orman olmadığı halde, 1998 yılında yapılan 21.07.1998 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırı içine alındığını, bu yerle ilgili halen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2005/131 sayılı tescil davasının devam ettiğini bildirerek işlemin iptali ile taşınmazın tamamının orman sınırı dışına alınmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

          Ne var ki Mahkemece, verilen kararın hüküm fıkrasında, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi hakkında hüküm kurulmadığı gibi, hükmün gerekçesi incelendiğinde, davacının tazminat talebine ilişkin olarak gerekçe gösterildiği halde, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, mahkemece davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaması da isabetsizdir. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davacıya, paydaşı bulunduğu eski 43 (yeni 140 ada 5) parsel sayılı taşınmazın kendisi dışındaki diğer tapu maliklerinin yöntemince davaya katılımını sağlamak üzere süre ve imkan verilmeli ve bu şekilde taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır....

            Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Yapılan istinaf incelemesi sonunda; tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumu değerlendirildiğinde; davacılar T2 ve T1, kendilerine ait taşınmaza bitişik olduğunu belirtikleri tapusuz taşınmaza yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olup davacı tarafın açtığı davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası olmadığı, ihtilafın 22/a maddesi uygulamasından kaynaklanmayıp, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu