Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin (A) ile işaretli 664.16 m2'sinin davalı adına olan tapusunun iptali ile çevre orman parselleri ile birlikte orman niteliği ile Hazine adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığının şerh verilmesine, kalan kısımlara yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, parselin tamamının öncesinin orman olduğu, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 21.05.1948 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir....

    Davacı Hazine 2/B madde uygulaması ile Hazine lehine arman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalan taşınmazın tapusunun iptali ile tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 12.11.1974 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 18.03.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

      Genel Müdürlüğünün görüşününün alınmasının zorunlu olduğunu, yapılan imar uygulaması işinin 22.12.1988 tarih ve 3/888 Encümen sayılı kararı ile kabul edilip, 18.07.1990 tarihinde tescil edildiğini, uygulama imar ve parselasyon planlarının askıya çıkarılmadan önce ilgili idareler tarafından ......

        Y A R G I T A Y K A R A R I Hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal olarak değerlendirmeye esas alınan 373 parsel numaralı taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşup oluşmadığı, imar uygulaması veya başka bir nedenle ifraz görmüş ise yola terk vs. olup olmadığı uygulama ve ifraz tarihleri ve dayanağı yasanın Tapu Sicil Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığından sorularak, çelişki bulunduğu takdirde çelişki giderilerek ilgili belge ve bilgilerin dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere üzere iadesi için dosyanın bir kez daha mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 1.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahallesi 2745 ada 61 parselin bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise 61 parselin şuyulandırma cetveli ile uygulama sonrası oluşan yeni imar paftasının ilgili Belediye Başkanlığı İmar İşleri Müdürlüğünden, imar uygulaması sonrası davacı adına oluşan yeni tapu kaydının ise Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesinden sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-Dava konusu Bülbül Mahallesi 475 ada, 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde imar uygulaması yapılarak yeni tapu kayıtları oluştuğu belirtildiğinden, söz konusu imar uygulamasına ilişkin tüm belgelerin Belediye Başkanlığından, bu uygulama sonunda oluşan tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten, 2-İmar uygulaması sonunda oluşan yeni parseller ile dava konusu kanal ve kanal yolu fen bilirkişisince kadastro paftası üzerinde işaretlendikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ...

              K A R A R Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; " Mahkemece ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve ortofoto (uygulama kadastrosunun yapıldığı tarihe yakın tarihli) getirtilip uygulanmadığı, uygulama kadastrosu sırasında değişen sınırın hangi hatadan kaynaklandığı denetime elverişli şekilde araştırılmadığı, mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmediği; komşu yol ile davacıya ait 136 ada 9 parselin müşterek sınırlarının tesis kadatsrosundan bu yana değişip değişmediğinin belirlenmediği, yine keşif sonucu düzenlenen 03.12.2014 havale tarihli harita bilirkişi raporunda, dosya ile ilgisi tespit edilemeyen 120 ada 6 ve 11 numaralı parseller arasındaki sınırın tesis kadastrosu sonucu hazırlanan ve 22/a çalışması yapılana dek mülkiyet sınırlarını gösteren kadastro paftasındaki ve ölçülerindeki değerler ile uyumlu olmadığı, yani 22/a uygulaması ile belirlenen sınırın tesis kadastrosunda...

                Daha sonra 1982 yılında 7/3 nolu orman kadastro ekibi 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması ve aplikasyon çalışması yapmış, 1984 yılında yörenin bir kısmında 25 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapmış, 2000 yılında da 7 nolu Orman Kadastro Komisiyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 3302 ve 3373 sayılı kanunlarla değişik 2B madde uygulama çalışması yapmıştır. Arazi kadastrosu 1967 yılında 766 sayılı Kanuna göre yapılmış, 2013 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre uygulama (yenileme) kadastrosu yapılmıştır....

                  Dava, davalının, davacıya ait ürünlerde hatalı smart fresh uygulaması iddiasına dayalı bu uygulama nedeniyle meydana gelen ürün kaybından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı işbu dava öncesinde ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden dava konusu hasarın meydana geliş sebebinin tespiti yönünde istemde bulunmuş olup bu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda davalının hatalı uygulama yaptığı bu nedenle dava konusu zararın meydana geldiği belirtilmiş, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda ise zararın meydana gelmesinde davacı ve davalının %50 kusurlu olduğu bildirilmiştir....

                    biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, bu bölümün 6831 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı anlaşıldığından ve bu bölüme yönelik Orman Yönetiminin aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu bölüm hakkında Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu