Beldesi 366 parsel sayılı taşınmazın tamamının öncesinin orman olduğunu, yörede 13.04.1999 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, "davanın kısmen kabulüne çekişmeli parselin (A) ile işaretli 5359.08 m2'lik kısmının Hazine adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığının şerh verilmesine, kalan bölümler hakkındaki davanın reddine" karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; parselin tamamının öncesinin orman olduğu, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Ancak; Dava konusu taşınmazlardaki imar uygulamasının iptali nedeniyle yeni yapılacak uygulama sınırları dışında bırakılmak suretiyle geri dönüşüm işlemleri gerçekleştirildiği ve tapuların davacılara iade edilmiş olduğu; Bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla; Davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 20.12.2018 gün ve 2018/6602 Esas - 2018/25628 Karar sayılı Bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş hüküm; davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede seri halde yapılıp 1970 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu, 2002 yılında kesinleşmiş 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması, 28.01.2013 tarihinde ilân edilmiş 22/2-a uygulaması ve 1954 yılında kesinleşmiş genel arazi kadastrosu uygulaması bulunmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Orman İdaresi taraf olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uygulaması yapılarak, uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde dava açılmış ise de dosyanın geçirdiği safahatta Kadastro Mahkemesince uygulama kadastrosuna ilişkin itiraz hakkında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda eldeki uyuşmazlık, uygulama kadastrosundan kaynaklanmayıp taşınmazın orman olduğu iddiası ile Hazine adına tescil istenmesi nedeniyle mülkiyete yönelik bulunduğundan 6831 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekmektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20....
Davacı Hazine 2/B madde uygulaması ile Hazine lehine arman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalan taşınmazın tapusunun iptali ile tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 12.11.1974 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 18.03.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....
Genel Müdürlüğünün görüşününün alınmasının zorunlu olduğunu, yapılan imar uygulaması işinin 22.12.1988 tarih ve 3/888 Encümen sayılı kararı ile kabul edilip, 18.07.1990 tarihinde tescil edildiğini, uygulama imar ve parselasyon planlarının askıya çıkarılmadan önce ilgili idareler tarafından ......
Daha sonra 1982 yılında 7/3 nolu orman kadastro ekibi 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması ve aplikasyon çalışması yapmış, 1984 yılında yörenin bir kısmında 25 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapmış, 2000 yılında da 7 nolu Orman Kadastro Komisiyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 3302 ve 3373 sayılı kanunlarla değişik 2B madde uygulama çalışması yapmıştır. Arazi kadastrosu 1967 yılında 766 sayılı Kanuna göre yapılmış, 2013 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre uygulama (yenileme) kadastrosu yapılmıştır....
K A R A R Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; " Mahkemece ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve ortofoto (uygulama kadastrosunun yapıldığı tarihe yakın tarihli) getirtilip uygulanmadığı, uygulama kadastrosu sırasında değişen sınırın hangi hatadan kaynaklandığı denetime elverişli şekilde araştırılmadığı, mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmediği; komşu yol ile davacıya ait 136 ada 9 parselin müşterek sınırlarının tesis kadatsrosundan bu yana değişip değişmediğinin belirlenmediği, yine keşif sonucu düzenlenen 03.12.2014 havale tarihli harita bilirkişi raporunda, dosya ile ilgisi tespit edilemeyen 120 ada 6 ve 11 numaralı parseller arasındaki sınırın tesis kadastrosu sonucu hazırlanan ve 22/a çalışması yapılana dek mülkiyet sınırlarını gösteren kadastro paftasındaki ve ölçülerindeki değerler ile uyumlu olmadığı, yani 22/a uygulaması ile belirlenen sınırın tesis kadastrosunda...
Mahkemece yapılması gereken iş, - 32 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ilk oluşumundan itibaren imar uygulaması ile oluşan sınırlarının ayrı ayrı gösterilmesi ve durumun çakıştırmalı kroki ile infaza ve denetime elverişli şekilde gösterilmesi, öte yandan iptal edilen imar uygulaması ile dava konusu taşınmaz sınırları içerisinde oluşturulmuş imar parsellerinin (ya da yol, park vb. ) ne kadarlık kısmının bu parselin sınırları içerisinde kaldığının açık bir şekilde gösterilmesi, ayrıca taşınmazın ilk imar uygulaması ile nereden ve ne şekilde oluşturulduğunun ayrıntılı bir şekilde açıklanması gerekirken bilirkişi rapor ve ekli krokinin bu şartları haiz olmayıp hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. - 32 ada 6 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması ile Belediye Encümen Kararı ve şuuyulandırma cetveli de dikkate alınmak suretiyle imar uygulaması ile oluşturulan alanlarda 20.02.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3194 Sayılı İmar Kanununun 18.maddesinin değiştiren hüküm...
biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, bu bölümün 6831 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı anlaşıldığından ve bu bölüme yönelik Orman Yönetiminin aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu bölüm hakkında Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....