İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. 3- Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, Sancaklı Bozköy Mahallesinde 1971 yılında takeometrik ölçü yöntemi ile yapılan arazi tesis kadastrosu, 2021 yılında yapılıp ilan edilen, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama (yenileme) kadastrosuçalışmaları bulunmaktadır....
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. 4- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı Hazineye ait eski 2530 (yeni 114 ada 105) parsel sayılı taşınmaz sınırlarının, uygulama (yenileme-güncelleme) kadastrosu çalışmaları sırasında 3402 sayılı yasanın 22/2- a maddesi ile ilgili yönetmelik ve genelge hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği noktasındadır....
ile davalıya ait parselin uygulama ... sonucu oluşan sınırlarının bir kısmından geçtiği, bir kısmından ise geçmediği anlaşılmasına rağmen, raporda bu hususta yeterli açıklama yapılmamış, tesis kadastrosu sonucu oluşan sınır ile uygulama kadastrosu sonucu oluşan sınır çakışmadığı halde, bunun nedenleri de yöntemince açıklanmamıştır....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
, eski tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto, tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasının dosya arasına alınması, bundan sonra mahallinde yöntemine uygun bir keşif yapılarak, davacının tesis kadastrosu sırasında yol olduğunu ancak uygulama kadastrosu sırasında davalılar taşınmazına dahil edildiğini iddia ettiği taşınmaz bölümünün belirlenmesi, çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında uygulama kadastrosu sonunda tutanak düzenlenip düzenlenmediği veya halen tutanak düzenlenmemiş bir bölüm olup olmadığının belirlenerek görev hususunun değerlendirilmesi, mahkemenin görevli olması halinde uzman fen bilirkişiden harita ve rapor düzenlemesinin istenmesi, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek değil teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi olduğunun özellikle göz önünde bulundurulması...
Dosya kapsamından ve teknik bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümüne ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının birbiri ile örtüştüğü, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
sınırları ile uygulama kadastrosu sınırlarının net olarak gösterilmediği, ortofoto uygulamasını içermeyen, tesis kadastrosu sınırları ile uygulama kadastrosu sınırlarının çakıştırıldığı krokide sayısal koordinatları göstermeyen, buna rağmen uygulama kadastrosu ile belirlenen taşınmaz sınırlarının, hava fotoğraflarındaki sınır görüntülerine uygun olduğu, bu kapsamda uygulama kadastrosu sınırlarında hata olmadığı yönünde açıklamalar içeren, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesine ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre somut uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlamaktan uzak olan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesinde isabet bulunmamıştır....
Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait ... ada ... parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin davalılara ait ... ada ... ve ...parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosu tespiti gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ......