Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Mahkemece tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle eksikliğin nereden kaynaklandığı teknik bilirkişilerce belirlenmeksizin, husumet esas alınmak suretiyle karar verilmiştir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Mahkemece tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle eksikliğin nereden kaynaklandığı teknik bilirkişilerce belirlenmeksizin, husumet esas alınmak suretiyle karar verilmiştir....
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, tespite itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur....
Nolu 2/B parselin ormandan çıkartılmasına dair uygulama tutanak örneği ile 3302 sayılı Yasaya göre oluşturulan orman kadastro haritasının getirtilerek, orman ve fen bilirkişisinden III nolu 2/B parselin orman dışına çıkarılmasına dair uygulama tutanağı ile oluşturulan orman kadastrosu haritasının bir biri ile uyumlu olup olmadığı, uyumlu değil ise olması gereken sınırların belirlenmesi, uyumlu ise 3302 sayılı Yasa göre oluşturulan orman kadastrosu haritası ile 5831 sayılı Yasaya eklenen Ek-4. Maddesine göre yapılan ve 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine göre orman sınırları dışına bloklar halinde çıkarılan alanlarda yapılan düzeltme işlemi sonucu belirlenen orman kadastrosu sınırlarının ayrı renklerde gösterilmiş şekilde üst üste çakıştırılış harita örneğinin alınması için dosyaya ek rapor alınması gerekmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, ilgililerin, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde, uygulama kadastrosu yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecekleri, bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksatın, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleri olduğu ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği belirtilerek, Mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılmak suretiyle, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre taşınmazın sınırlarının belirlenmesi, teknik bilirkişiden...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/877 KARAR NO : 2023/828 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2023 NUMARASI : 2022/42 2023/16 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : Taraflar arasındaki Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi....
Dolayısıyla uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, tespite itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur....
Yapılan istinaf incelemesi sonucunda ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, taşınmaz sınırlarının tek tek değerlendirmeye tabi tutulup, tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmesi faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Uygulama kadastrosunun amacı, tesis kadastrosuna ilişkin mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı gibi aynı nitelikteki uyuşmazlıklar da uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamaz....