Mahallesi, eski 53, yeni 103 ada 53 parsel sayılı taşınmazın vekil edenine ait olduğunu, 3402 sayılı Yasa’nın 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucunda davacıya ait taşınmazın zemindeki fiili kullanım durumuna uygun olmayan şekilde hatalı ölçüm yapıldığından yüzölçümünde azalma olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın tapulama kadastrosundaki ölçü ve sınırlara göre tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 103 ada 53 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Yasa’nın 22/a maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarına itiraza ilişkindir. 1....
Davacıların talebi değerlendirildiğinde uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu görülmektedir. Mahkemece uygulama kadastrosu yönünden yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır....
dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi, davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde ise; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi; mülkiyete ilişkin talep yönünden dava tefrik edilerek kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi" gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur....
Davacılar 01.04.1970 tarih ve 11 nolu tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak her iki parsel yönünden de tespite itiraz etmişlerdir. Birleştirilen dosya davacıları ise sadece 104 ada 1 sayılı parsele ilişkin olarak Aralık 312 tarih ve 55 sayılı tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespite itiraz etmişlerdir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen dosya davacılarının davalarının reddine, 104 ada 1 ve 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleştirilen dosya davacıları tarafından temyiz edilmiş, mahkemece asıl dosya davacısı ...’ın temyiz istemi süresinde olmadığından reddedilmiş ve buna ilişkin karar usulüne uygun olarak adı geçen şahsa tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 30.1.2014 tarih 2013/13236-2014/321 sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davacılar tarafından süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....
Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı gözönünde bulundurulmalıdır....
Dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı çekişmeli taşınmaz üzerinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davacının iddiası yönünden yöntemince araştırma yapılmaksızın, davacı tarafın ibraz ettiği ve tek başına zilyetliği kanıtlamaya yeterli olmayan emlak vergisi makbuzları ve zilyetlik devir sözleşmesi esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, tarafların delilleri toplanmamış, mahallinde keşif yapılarak davacının fiili kullanım durumu saptanmamıştır. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz....
Davacı Hazine, tespite esas alınan kaydın değişir sınırları olduğu, sınırlarında orman bulunduğu, miktar fazlasının sınırında bulunan ormana el atmak suretiyle kazanıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1981 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, tahdidin kesinleşmesi ile orman sınırlarının sabit hale geldiği, orman kadastrosunun kesinleştiği 1981 yılından tespitin yapıldığı 2004 yılına kadar 20 yıldan fazla sürenin geçtiği, davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 15.11.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Mahkemece tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle eksikliğin nereden kaynaklandığı teknik bilirkişilerce belirlenmeksizin, husumet esas alınmak suretiyle karar verilmiştir....
Köyü'nde bulunan davacıya ait eski 709, 710 ve 739 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak mı yoksa uygulama kadastrosundan önce bu parsellerin ... Belediye Başkanlığı'nın 15.02.2013 tarih ve 8 sayılı Encümen kararı ile imar uygulamasına tabi tutularak imar parsellerine ayrılmış olması nedeniyle oluşan imar parsellerine ilişkin olarak mı uygulama kadastrosu tutanağı tutulduğunun ......