Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Davada Hazine taraf olduğu gibi, orman mühendisi bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın içerisinde ve sınırlarında münferit halde meşe ağaçlarının bulunduğunun belirtildiği, 1986-2004 uygulama yıllarına havi amenajman planı meşcere haritasında çekişmeli taşınmazın ot rumuzuyla gösterilen orman toprağı alanında kaldığı, yine çekişmeli taşınmazın güney sınırında 101 ada 18 parsel sayılı hükmen tescil edilen orman parseli bulunduğu anlaşıldığına göre, orman araştırması yönünden değerlendirme yapılması gerekeceğinden, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih, 2018/1 sayılı ve önceki tarihli kararları ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

    Çekişmeli 183 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespitine itiraz üzerine Kadastro Komisyonunca krokisindeki sınır noktaları ile yüzölçümü değiştirilerek yeniden tespit yapıldığı halde, Mahkemece hüküm yerinde, taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline dair karar verilmek suretiyle infazda tereddüt yaratılması isabetsiz ise de; bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2 numaralı bendinin 3. ve 4. satırlarında bulunan “yenileme kadastrosu uygulama” kelimelerinin hükümden çıkartılarak yerine “Komisyon” kelimesinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, hak edişinden mahsup edilecek 156.784,92 TL kesintinin hukuka aykırı olduğunun tespitine, davacı şirketin iddia edilen miktarda kesinti borcunun bulunmadığının tespitine, davalı Kurumca yapılan haksız kesintinin 156.784,92 TL yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 Sayılı HMK’nun 280. maddesinde, bilirkişi raporunun mahkemeye verilmesini takiben duruşmadan önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, 281. maddesinde ise tarafların bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde rapora itiraz edebilecekleri düzenlenmiştir. Dosyanın incelenemesinde; 26.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporunun 10.06.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, mahkemece davalı tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmadan ve itiraz süresi de dolmadan evvel 15.06.2016 tarihinde karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadasto tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          ın kabul beyanı esas alınarak, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı da getirtilmeden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile dava açarak, zilyet olduğunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi, “6831 sayılı Yasa'nın 20.6.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadasto tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır....

            İdaresi vekilinden, davalarının sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz mı yoksa mülkiyet iddiasına mı, ya da her iki isteme birlikte mi ilişkin olduğunun açıklattırılması, bu açıklama sonunda; dava, sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada Kadastro Mahkemesinin görevli olacağı göz önünde bulundurularak işin esasına girilmesi ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi, davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde ise; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında Kadastro Mahkemesince işin esasına girilerek...

              Dava gerçek kişi tarafından Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre açılmış bulunan kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı tescil davası iken yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre genel arazi kadastrosu ile birlikte orman kadastrosuna başlanmış olması nedeniyle hem orman kadastrosu, hem de arazi kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Davanın kadastro mahkemesine aktarılması üzerine mahkemece dava yalnızca orman kadastro tespitine itiraz davası olarak nitelendirilip davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen tespit tutanağından çekişmeli yerin 106 ada 105 parsel numaralı ... Devlet Ormanı altında Hazine adına tespit edildiği, davacı ... tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılmış olması nedeniyle tutanağın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen kadastro tespitine itiraz davası kadastro mahkemesinin 2006/78 esas sayılı dava dosyasında derdesttir....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “dosyaya sunulan bilirkişi raporunda (Ek-3) nolu krokide tapulama paftası ile uygulama paftasının çakıştırılmış halde tanzim edilen haritadan da görüleceği üzere, dava konusu parsellerin önceki sınırları ile uygulama sonrası oluşan sınırlarında davacılar aleyhine farklılığın bulunduğu, dava konusu yolun doğu tarafının davacıların taşınmazı içinde yer aldığı halde uygulama ile genel yol gibi işlem gördüğü ve uygulama kadastrosu çalışmalarının bu yönüyle hatalı olduğu, uygulama kadastrosundan önce davacıların parselinde bulunan ve fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların davacıların taşınmazı içine alınmasına karar verildiği ve bilimsel verilere dayalı, hava fotoğraflarıyla uyumlu düzenlenmiş bilirkişi raporu da dikkate alındığında verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu" belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesine göre; "Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde," uygulama kadastrosu çalışmalarının yapılacağı öngörülmektedir. Bu yasa hükmünün uygulanmasının usul ve esaslarını açıklamak üzere aynı Yasanın 47/M maddesi uyarınca, uygulama yönetmeliği çıkarılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 148 ada 2 parsel sayılı 616.59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliği ile davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın yörede kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 11.10.1991 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır....

                    UYAP Entegrasyonu