Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1) Çekişmeli taşınmaza komşu 165 ada 2 ve 3 parsellerin kadasto tespit tutanakları ile eğer itirazlı iseler dava dosyalarının, kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının, 2) Dava dosyasının, hükme esas alınan raporu düzenleyen ... ve orman bilirkişilerine verilerek keşif sırasında uygulandığı bildirilen orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu ... parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri müşterek imzalı rapor kendilerinden alınarak dosya içine konulması, Ayrıca, dava dosyasının 6100 sayılı Yasanın geçici...
Davacılar ... ve ... taşınmazın kendi zilyetliklerinde olduğunu öne sürerek Kadasto Mahkemesinde dava açmışlardır. Kadastro Mahkemesince, 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sırasında dava konusu taşınmaz hakkında tutanak tanzim edilmemesi nedeniyle verilen görevsizlik kararı üzerine Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (a) ve (b) harfleri ile gösterilen 182.28 ve 256.43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların 2/B kapsamında tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, (a) ile gösterilen bölümün davacı ...'ın, (b) ile gösterilen bölümün davacı ...'ın zilyetliğinde olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R – 1- Dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri de içine alın bölgede Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce 3083 sayılı Kanun uyarınca toplulaştırma işlemine başlandığı bildirildiğinden Toprak Tarım Genel Müdürlüğünden yapılan toplulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmedği sorularak, kesinleşmiş ise bu husustaki tüm bilgi ve belgelerin istenilmesinden, 2-Toplulaştırma sonucunda dava konusu taşınmaz ile ilgili yeni tapu kayıtları oluşmuş ise bu tapu kayıtlarının malik sütunun da açıkça gösterilmek suretiyle ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden ve krokisi Kadasto Müdürlüğünden getirtilip davaya konu sulama kanalları işlenmemiş ise fen bilirkişisine işaretleritilmesinden, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
V.. olarak değiştirildiğini, değişikliğin mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir.Davalı idare, taşınmazın vakfa ait olduğunun Kadasto Mahkemesince karara bağlandığını adı geçen vakfın mazbut vakıf niteliği taşıdığı, idaresinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğunu uzun yıllardır idarece kiraya verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; dava konusu taşınmazla ilgili tapulama mahkemesince verilmiş kararla taşınmaz malikinin vakıf olarak tescil edildiği, ve kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ......................' ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Kadastro Mahkemesince; Kadasto Kanununun 41. maddesine göre sınırlandırma hatasına ilişkin olarak açılan davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davanın kadastro tespitinden doğduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı; dava konusu taşınmazı kadastro tutanağında belirtilen yüzölçümünde satın aldığını, davalıların kendi taşınmazına müdahale ettiklerini belirterek müdahalelerinin menini talep etmiştir. Dava konusu taşınmaz ile ilgili kadastro tutanaklarının kesinleştiği ve dava konusu yer ile ilgili kadastro yenileme çalışmalarının bulunmadığına göre uyuşmazlık Kadastro mahkemesinin görev alanına girmemektedir. Buna göre uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Kocaeli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 119 ada 1 parsel sayılı 1190.32 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliği ile belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Uygulama veya yenileme kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı veya yenileme tutanağı düzenlenmekte ve uygulama veya yenileme kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama veya yenileme kadastrosuna itiraz davaları, bu kadasto faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 3402 Sayılı Yasanın EK-1 maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma kadastrosuna itiraz davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava 3402 Sayılı Yasanın EK-1 maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma kadastrosuna itiraz mahiyetindedir....
ve yakın komşu parsellerin birlikte gösterilmesi, b) Yine değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde, dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazların, memleket haritası, kadastro paftası, orman kadastro haritası ile aplikasyon ve 2/B madde uygulama haritasına göre konumu ve orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları bu haritalar ile paftaların tümü üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilip gösterilecek şekilde kendilerinden müşterek imzalı krokili rapor alınıp dava dosyası içine konulması, 2) Çekişmeli taşınmazın tespit dayanağı tapu kaydından revizyon gören ... köyü 101 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanağı ile kadastro tespitine itiraz edilmiş ise dava dosyası,tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının iktisap nedeni ve tarihi yazılı olarak ,tapu kaydı kadastro tespitine itiraz davası sonucunda hükmen oluşmuş ise hüküm dosyaları...
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 09.06.1969 tarihinde ilan edilerek 09.06.1970 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Kadastro Yasasına esas olmak üzere 6831 Sayılı Orman Yasasına göre aplikasyon ve 2/B uygulama çalışmaları vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada taşınmazın temyize konu (A) bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/06/2006 gününde oybirliği ile karar verildi...